| Bunun bir multi milyar dolarlık hükümet projesi olması gerekmiyor. | TED | هذا لا يحتاج إلى أن يكون مشروع حكومي بمليارات الدولارات. |
| Bu, aptal olmam gereken Pennsylvania, Pittsburgh'da şu anki bir proje. | TED | هذا مشروع حديث في بيتسبيرغ، بينسلفانيا حيث استطعت أن أكون حمقاء |
| Fakat son projem, tekrar New Yorklu bir genç tarafından. | TED | لكن آخر مشروع أريكم إياه لمصمم شاب في نيويورك أيضاً |
| Naquadria projesinde çalışan bir bilimadamına kendimi naklederek Kelowna araştırmalarına erişim sağladım. | Open Subtitles | تمكّنت من الدخول إلى بحث الكيلوانيين بزراعة نفسي بين علماء مشروع النكوادريا. |
| Ayrıca Houston'da, günlük işlerde çalışan işçilerle yürüttüğüm projede de duymuştum. | TED | سمعت أيضاً في هيوستن، عندما كنت أعمل على مشروع مع العمال اليوميين. |
| Bu İnsan Genom projesine eşdeğerde büyük bir bilim projesi olmalı. | TED | وينبغي أن يكون هذا مشروع علمي كبير مكافئ لمشروع الجينوم البشري. |
| projeyi bir kez daha gözden geçirsem sizin için nasıl olur? | Open Subtitles | وماذا سيضيرك اذا قمت أنا بالاشراف على مشروع لمرة واحده ؟ |
| Evcil hayvan projesi Başkanın eşinin ait... Ülkeninde en ateşli gazi hakları savunucusu. | Open Subtitles | كان هذا مشروع السيدة الأولى الوحيد وهي المساندة في البلد لحقوق الجنود القدامى |
| Yapılacak olan biyosfer projesi için Batı Yakasının yukarısından Elaine seçildi. | Open Subtitles | تم اختيار إلين لتمثيل الحي الغربي العلوي في مشروع بيوسفير القادم. |
| Buraya geldiğimizde, kendime bulduğum küçük bir proje gibiydi sanki. | Open Subtitles | كان مشروع صغير قمتُ بإعداده لنفسي عندما وصلت إلا هنا |
| Ne istiyorsun, eğitimsel bir proje mi yoksa mazeret mi? | Open Subtitles | ماذا تريد إذا مشروع تعليميّ أم مجموعة من الإعذار ؟ |
| Aslına bakarsan bu gece üstünde çalıştığım özel bir projem var. | Open Subtitles | في الواقع، لديّ مشروع خاص أعمل عليه الليلة ألغه، سأدفع الحساب |
| İkimize de çıkar sağlayacak özel bir projem var senin için. | Open Subtitles | لدي مشروع مميز لك الذي قد يلقي بظلاله كمنفعة متبادلة بيننا. |
| Herhangi bir inşaat projesinde yapının her katı üzerindeki katları destekleyebilecek güçte olmalıdır. | TED | في أي مشروع بناء، يجب أن يكون كل طابق من البناية قادرًا على تحمل الطوابق التي فوقه. |
| Bu projede, bu büyük Times Meydanı benzeri ekranlarda tasarlanmış, Singapur ile ilgili bir dış proje. | TED | لذا في هذه الحالة .. نحن نعمل على مشروع في سنغافورة في هذه الساحات الكبيرة لكي نحولها الى شاشات كبيرة |
| Beni spontane bir kamu sanat projesine katılmaya davet ettiler. | Open Subtitles | الذين قاموا بدعوتى لأنضم أليهم فى مشروع الفن التلقائى العام |
| Benim onaylamayacağım bir projeyi başlatmak dinsizlere özgü bir kibir olmaktan öteye gitmez. | Open Subtitles | أنه سيكون فعل لغطرسة شرير لبدأ مشروع الذي أنا غير قادر على أكماله |
| Az önce bu arkadaşa, bizim potansiyel iş girişiminden bahsediyordum. | Open Subtitles | كنتُ احدث صاحبي عن احتمالية وجود مشروع تجاري بيني وبينك. |
| İşte nedenleri. Üniversiteye geri dönersek, bizim güneş enerjisiyle çalışan bir saat tasarlama hızlı projemiz vardı. | TED | وإليكم السبب.حين كنا في الجامعة,كان لدينا مشروع فوري لتصميم بعض الساعات التي تعمل بالطاقة الشمسية. |
| İçine düştüğümüz beladan kurtulmanın yasal bir yolunu bulmaya çalışıyorum! | Open Subtitles | أحاول إيجاد سبيل مشروع لإخراجنا من هذه البلاعة التي نعيش |
| Axl önemli bir okul projen olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | بافضل حال شون.اكسل اعتقدت بان لديك مشروع للمدرسه |
| bu gerçekten bir ticari girişim pazarın çok zorlu bir kesimini içeriyor. | TED | انها فعلا مشروع تجاري. والذي يتناول جزء صعب من السوق. |
| Affedersin Roberto, işler karıştı. Bu adamdan avans aldım ama işini daha yapmadım. | Open Subtitles | آسف "روبي", هذا الشخص أعطاني مالاً لأجل مشروع لكني لم أنفذ ما عليّ |
| O esnada da liman yenilendirme projemi bir güzel yedirdim. | Open Subtitles | وأقوم بوضع مشروع الواجهة البحرية في مؤخرته وأنا اقوم بذلك |
| Kereste işine girebilmem için, ama bana yardım etmiyor... | Open Subtitles | أرادت مني الذهاب إلى أتلانتا ليساعدني في افتتاح مشروع الأخشاب وهويرفضمساعدتيو.. |