Adamım, bu seni rahatsız etmesin. Bu uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | يارجل, لا تجعل هذا يضايقك لقد كان منذ وقت طويل |
Hey, bu çok uzun zaman önceydi. Hadi tutmak aramızda, tamam mı? | Open Subtitles | لقد كان هذا منذ وقت طويل فلنبقي هذا بيننا ، حسناً ؟ |
Uzun süredir bu sulardalar ve sahil şeridindekiler için hayati konumdalar. | TED | كانت في الجوار منذ وقت طويل, وكانت مهمة جداً للمجتمعات الساحلية |
Bunu uzun süredir yapıyorsun, hala kurucu ve başkan olarak oradasın. | TED | كنت تقومين بهذا منذ وقت طويل، وما زلت هناك كمؤسسة ورئيسة. |
- Teşekkürler. Ve kısa bir süre önce bir araç patlatıldı. | Open Subtitles | منذ وقت قصير، انفجرت عبوة ناسفة في عربة كانت محملة بالبنزين |
Uzun zamandan beri beladan uzak, sakin bir hayat yaşıyorum. | Open Subtitles | منذ وقت طويل والآن أعيش حياة هادئة خالية من المشاكل |
Sadece, çok daha önce yapmam gereken ama yapmadığım şeyleri telafi etmem için bir şansım daha olduğuna çok mutluyum. | Open Subtitles | مرحباً , يا رجل , أنا سعيد وحسب بأنني أعطيت فرصة ثانية لأقوم بشيء لم أقوم به منذ وقت طويل |
Uzun zaman önceydi ve hala yaşıyor mu yoksa öldü mü bilmiyoruz. | Open Subtitles | كان هذا منذ وقت طويل ولازلت لاأعرف اذا كانت حيه أم ميته |
Uzun zaman önceydi.Aşıktım. Çok aşıktım. | Open Subtitles | كان الأمر منذ وقت طويل و كنت في حالة حُب . كنت شديدة الحُب |
Birilerinin bir şeyler yaptığını hayal meyal hatırlıyorum ama bu çok, çok uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | عندي صورة مبهمة في ذاكرتي وأنا أمارس شيئاً، ولكنه منذ وقت طويل |
Eskiden çıkıyorduk ama bu çok uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | كلا، كنا نتواعد فيما مضى، ولكن ذلك منذ وقت طويل |
Sanırım beni hatırlamıyorsunuz. Uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | أنتي في الغالب لا تتذكرينني لقد كان ذلك منذ وقت طويل |
Sen uzun süredir bu kasabaya gelen en ateşli şeysin. | Open Subtitles | أنت أكثر فتاة مثيرة عبرت هذه البلدة منذ وقت طويل |
Çünkü Connecticut'ta yaşıyorum. Çok uzun bir süredir buraya gelmiyordum. | Open Subtitles | لأني أعيش في كونتيكت ولم آتي لهنا منذ وقت طويل |
Ama bana yaşadığımı öyle bir hissettirdi ki uzun süredir böyle hissetmemiştim. | Open Subtitles | ولكنه جعلنى أشعر بأننى حيّة بطريقة لم أشعر بها منذ وقت طويل |
Bir süre önce, bir grup insan gezegeni uzaydan saldırılıp yok edildi, Wraith'ler tarafından değil, başka birileri tarafından. | Open Subtitles | منذ وقت مضى عدد من العوالم البشرية هوجمت وحُطّمت من الفضاء ليس بواسطة الأشباح ، ولكن بواسطة شخص آخر |
Fakat bir süre önce fark ettim ki, sevgi artık karşılıklı değilmiş. | Open Subtitles | ولكنى ادركت منذ وقت مضى ان تأثيرى لم يكن متبادل بعد الآن |
Ben bu kızın uzun süre önce aklını kaçırmış olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذه الفتاة هي شعلة صغيرة انطفأت منذ وقت طويل. |
Uzun zamandan beri ilk defa halisünasyon görmüyorsun. | Open Subtitles | نعم يا رجل، قد تكون هذه هي المرة الأولى التي لا تهلوس فيها منذ وقت طويل |
Oyunculuk yapmayalı uzun zaman olmuştu. Ve daha önce hiç böyle önemli bir role çıkmamıştım. | Open Subtitles | اٍننى لم أقم بالتمثيل منذ وقت طويل و لكننى لم ألعب أبدا هذا الدور الحيوى |
Uzun zaman önce bu çatıdan düşen taş hala düşüyor. | Open Subtitles | الجحر الذى سقط من السقف منذ وقت طويل مازال يسقط |
Mikroplar olmasaydı kolektif ateşimiz bizi çok önceden boğmuş olurdu. | TED | إذا لم تكن الجراثيم، حريقنا الجماعي قد يخنقنا منذ وقت طويل. |
Çok zaman geçti. Hayal meyal hatırlayabiliyorum. | Open Subtitles | كان ذلك منذ وقت بعيد و أنا لدى ذاكره مبهمه |
Biliyorum çok şey istiyorum, ama uzun zamandır ona âşık. | Open Subtitles | أعلم أنني أطلب الكثير، لكن إنه يحبها منذ وقت طويل |
Ben de havai fişek izlemeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | أنا لم أرى الألعاب النّـارِية منذ وقت طويل |
Uzun zaman sonra ilk kez kontrolü ele almış hissettim. | Open Subtitles | فقط إنها المرة الأولى منذ وقت طويل أشعر بالسيطرة بالفعل |
Uzun süreden beri ilk defa kendime bu kadar inanıyorum. | Open Subtitles | إلّا اننى لم أشعر بمثل هذه الثقة منذ وقت طويل |
Bugün, çok yıllar önce cömert yabancılar bana yardım etmiş olduğu için hayattayım. | TED | وأنا على قيد الحياة فقط لأنه منذ وقت طويل ساعدني بعض الغرباء الكرام. |
Peki, bu alan bu kadar uzun zamandır var olmasına rağmen neden klinik ilerlemeler bu kadar az? | TED | إذاً بما أن هذا المجال موجود منذ وقت طويل، لم إذاً لم يحدث تطور عملي إكلينيكي ملموس؟ |
uzun zamandır biliniyor ki, başkaları sizi gıdıklayabilirken siz kendi kendinizi gıdıklayamazsınız | TED | من المعروف منذ وقت طويل، أنّه لا يمكنك دغدغة نفسك وكما يمكن للأشخاص آخرين أن يفعلوا. |