"هو السبب" - Traduction Arabe en Turc

    • O yüzden
        
    • İşte
        
    • yüzünden
        
    • sebebi o
        
    • sebebi bu
        
    • yüzden o
        
    • nedeni bu
        
    • nedeni o
        
    • nedenle
        
    • da ondan
        
    • sebep
        
    • neden
        
    • bu yüzden
        
    • sebebi de
        
    • sebebi budur
        
    Çünkü kaptanlar bunu bilir, kaptan o. O yüzden kaptan o, sen değilsin. Open Subtitles لأنه هو الكابتن و هذا هو السبب أنه هو الكابتن و ليس أنت
    O yüzden bir adamın her zaman bir köpeği olmalı. Open Subtitles هذا هو السبب في الرجل ينبغي أن يكون دائما كلب.
    Belki de sana gerçekten babanı anımsattı. O yüzden kendini o kadar kaptırdın. Open Subtitles ربما كان تذكيرك من والدك، وهذا هو السبب الذي حصل حتى في ذلك.
    İşte bu yüzden. Çünkü Tic Tack içiyor. Şişesi 17 cent. Open Subtitles هذا هو السبب, لانه شرب زجاجة تيك تاك ب 17 سنت
    Bu o. Sen onun yüzünden dayak yedin ve ben vuruluyordum. Open Subtitles هذا هوَ، هو السبب في كونك صُفعتْ، وأنا تعرضتُ لاطلاق النار.
    Babanla konuş. Julie'nin burada olma sebebi o. Open Subtitles . تكلمى مع والدك . هو السبب فى أنها هناك
    Bu konuda hiçbir şey yapılmayışının sebebi bu olabilir mi? TED هل ذلك هو السبب في عدم فعل شيء حيال الأمر؟
    Haneye saldırıların profilini çıkarmak O yüzden zor, fazla sebep var. Open Subtitles هذا هو السبب في صعوبة توصيف حالات إقتحام المنازل الدوافع متعددة
    O yüzden dedim ki, "Öyle çünkü onun ayak parmakları yok." Open Subtitles : لذا قلت ليس لديه أصابع قدم ، فهذا هو السبب
    Demek O yüzden öyle bir yere tek başına gitti. Open Subtitles هذا هو السبب في أنها غامرت في هذا المكان وحدها
    Zaten O yüzden bu geleneksel bir nişan yüzüğü değil. Open Subtitles وهذا هو السبب في لن هذا ليس خاتم الخطوبة التقليدية
    Demek O yüzden etrafında köpek yavrusu gibi zıplayıp duruyor. Open Subtitles لهذا هو السبب في انه يتراقص من حوله وكأنه جرو.
    O yüzden bunu yapmak için daha iyi bir zaman düşünemiyorum. Gel. Open Subtitles هذا هو السبب في أنني لا يمكنني تصور وقت أفضل للقيام بذلك.
    İşte bu yüzden bizim dünyamızda çizgi romanları yayınlamayı kestiler. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنها توقفت عن نشر الكتابالهزليفي عالمنا.
    Onun yüzünden bu kadar acı çekiyorsun, onun yüzünden elimden bir şey gelmiyor. Open Subtitles هو السبب وراء معاناتك هذه وهو السبب وراء عجزي لفعل أي شيء لهذا
    Yani bunu ona anlatamam fakat oynamak istememin tek sebebi, o. Open Subtitles أعني، لا أستطيع إخباره بذلك لكن هو السبب في لعبي
    - Çünkü bugün burada olmasını ona söyledim. sebebi bu. Open Subtitles لأنني قلت له أن يكون هنا اليوم، هذا هو السبب
    Sydney bundan nefret etti. Bu yüzden o videoyu yaptı. Open Subtitles و هذا هو السبب الذي جعلها تقوم بصناعة الفيديو ؟
    - Bilmiyorum. Ucuz. - Bize yardım etmenizin tek nedeni bu. Open Subtitles لا أدرى , غش هذا هو السبب الوحيد الذى جعلك تساعدينا
    Kafa olmanın keşfedilmesinin nedeni o resmi takvim zaten. Open Subtitles هذا التقويم هو السبب بالذات اخترعوا الحصول على ارتفاع.
    Bu nedenle mi Kralımın uykusu kaçıyor ve erkeğim sıcacık yatağını terk ediyor? Open Subtitles إذا هذا هو السبب الذى يمنع ملكى من النوم ويبعده عن سريرة الدافئ؟
    Çünkü bütün hayatım rayından çıkmış durumda da ondan. Open Subtitles لأن حياتي كلها خارجة عن السيطرة هذا هو السبب
    Birisine bağlılık sözü vermeni sağlayacak tek sebep bu mu? Open Subtitles هل ذلك هو السبب الوحيد الذي ترغب به لكي تلتزم؟
    neden bu olabilir. Belki de seni buradan çıkarmam gerek. Open Subtitles ربما هذا هو السبب ربما يجب عليّ أخراجك من هنا
    Aslında, bu yüzden daha fazla insan bir silaha sahip olmayı seçiyor. TED في الحقيقة، هذا هو السبب الذي يجعل أناساً أكثر يختارون امتلاك أسلحة.
    ve insanların onu dinleme sebebi de bu. TED وهذا هو السبب الذي يجعل الناس يستمعون له
    Bir kadın olarak Hint Polis Servisine katılmamın sebebi budur. TED هذا هو السبب ، كامرأة ، انضممت إلى دائرة الشرطة الهندية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus