"وجدوا" - Traduction Arabe en Turc

    • bulmuşlar
        
    • buldu
        
    • bulduklarını
        
    • bulundu
        
    • bulunmuş
        
    • bulurlarsa
        
    • buldular
        
    • bulduklarında
        
    • bulduk
        
    • bulmuşlardı
        
    • bulup
        
    • bulmuşlardır
        
    • bulduğunu
        
    • bulan
        
    • bulunduğu
        
    Bakım bölümü kötü bir koku nedeniyle Hayvan Kontrol merkezinin arandığını onayladı. 2. kattaki havalandırma borularında ölü bir kedi bulmuşlar. Open Subtitles الصيانه في المبنى أكدوا الاتصال في مركز الحيوان بخصوص رائحة كريهه. لقد وجدوا قطة ميتة في فتحات التهوية في الطابق الثاني
    Aynı işareti, kendini asan Porto Riko'lu çocuğun taburesinde de bulmuşlar. Open Subtitles نفس واحد وجدوا على المقعد ذلك الولد البورتوريكي كان يشنق نفسه.
    Toronto'dan gelen 9.12 indiğinde MPL i olmayan 4 tane ilaç bulmuşlar. Open Subtitles عندما هبطت الـطائرة 9.12 من تورنتو وجدوا أربع وصفات بدون تراخيص شراء
    Cinayet masası Nelson Kern'in evinde bir şey buldu mu? Open Subtitles محققوا جرائم القتل وجدوا شيئا في شقة نيلسون كيرن ؟
    Karşına ne çıksa beğenirsin, mavi üniformalı kardeşlerim isimsiz bir ihbarı değerlendirip tuvaletimde neyi bulduklarını asla tahmin edemezsin. Open Subtitles إنظرى ماذا فعل إخوتى عندما إستجابوا لنقود قادمه من مصدر مجهول لن تستطيعى تخمين ماذا وجدوا فى حجرتى الخاصه
    Ancak, altı Jaffa laboratuvar olduğuna inandığımız bir yerin dışında ölü bulundu. Open Subtitles على كل حال ستة جافا وجدوا موتى خارج ما نعتقدة أنه مختبر
    Erie gölünde boğulmuş on tane, beş yaşında erkek çocuğu bulunmuş. Open Subtitles عشره أولاد ذو عمر خمس سنوات وجدوا غرقي في بحيره اري
    Toronto'dan gelen 9.12 indiğinde MPL i olmayan 4 tane ilaç bulmuşlar. Open Subtitles عندما هبطت الـطائرة 9.12 من تورنتو وجدوا أربع وصفات بدون تراخيص شراء
    - Buz Kamyonlu Katilin çiğnediği pastilin ambalaj kâğıdını bulmuşlar. Open Subtitles لقد وجدوا غلاف حبوب قاتل شاحنة الثلج والفضل يعود لأختك
    Haber vermek için bir yakınını aramışlar ve bizde senin kaydını bulmuşlar. Open Subtitles لقد كانوا يبحثون عن شخصا للتعرف عليه و وجدوا اسمك في سجلاتنا
    Sanırım köstebeği bulduk. Ayrıca açılamayan büyük bir dosya da bulmuşlar. Open Subtitles يبدو بأننا وجدنا الدخيل كما وجدوا أيضاً ملفاً كبيراً تعذر فتحه
    Cesedini, güvenli evin bir sokak ötesindeki bir çöp tenekesinde bulmuşlar. Open Subtitles وجدوا جثته في مكب قمامة على بعد شارع من البيت الآمن
    Bizimkiler ölü sayısını doğrulamak için gittiğinde onun birkaç arkadaşının kalıntılarını bulmuşlar. Open Subtitles و عند ذهاب رجالنا للتأكد من الضحايا وجدوا بقايا عدد من رفاقه
    Köpekler, olay yerinden birkaç km uzakta bir cüzdan bulmuşlar. Open Subtitles لقد وجدوا محفظة على بعد عدة أميال من مسرح الجريمة
    Kamera görüntüsünü kopyalamış olmalılar. Yayına girmenin bir yolunu bulmuşlar. Open Subtitles لابد أنّهم قد نسخوا التصوير، لقد وجدوا منفذاً إلى البث.
    İngilizler Calthrop'un pasaportunu evinde buldu... çünkü ona artık ihtiyacı kalmamıştı. Open Subtitles لو ان البريطانيون وجدوا جواز سفر كالثروب في شقته لأنة لم يعد بحاجة لة الان
    Evet ve burda insan kanı ve dışkısı izi bulduklarını yazıyor. Open Subtitles نعم و يقولون انهم وجدوا اثار الدم و الغائط الإنسانىى عليه
    Sitede 12 ceset bulundu, bir de normal dışı vaka. Open Subtitles الضحايّا قد وجدوا في هذا المكان. هُناك حالة شّاذ واحدة.
    Cesedi limanın orada bulunmuş de. - Sizce peşinizden mi gelecek? Open Subtitles اخبريه ان ابنته ماتت و وجدوا جثتها طافيه على مياه الميناء
    Çalıntı bir stop lambası bile bulurlarsa şartlı tahliyen yanar. Open Subtitles وإذا وجدوا أيّ مصباح خلفي مسروق فقد إنتهكتَ شروط خروجك
    İşte sürpriz de burada. Genişlemenin hiç de yavaşlamadığını buldular. TED وهنا كانت المفاجأة لقد وجدوا ان التوسع لم يكن يتباطأ
    Ve ifadende en ufak bir uyuşmazlık bulduklarında seni suçlayacaklardır. Open Subtitles واذا وجدوا حتى أصغر تضارب في شهادتك سيوجهون لكِ الإتهامات
    - Lütfen. Bir ölüm repçisini benzettiğini gördüm, üstelik kıçında silahını bulmuşlardı. Open Subtitles رأيته يفلت من قضية قتل رغم أنهم وجدوا المسدس في جيب سرواله.
    Birkaç kız bulup fotoğraflarını çekiyorlar ama bu Custis'in dürtülerini uyandırıyor. Open Subtitles و وجدوا الفتاة واخذو بعض الصور ولكن هذا فقط يحمس كستيس
    Hayır, belki değerli bir şeyler falan bulmuşlardır ve insanların onu çalmasını istemiyorlardır. Open Subtitles لا ، ربما هم قد وجدوا شيئا ذو قيمة ولا يريدونه أن يُسرق
    Lex eski bilgisayarını Luthor Ş'de bulduğunu söyledi. Open Subtitles ليكس أخبرني بأنهم وجدوا حاسوبك القديم في شركة لوثر كورب
    Hayır, bu film sonunda mutluluğu bulan yapışık ikizleri anlatıyor. Open Subtitles لا, هذا هو واحد عن التوئم الملتصقين الذين وجدوا السعادة.
    Polis raporunda kafatasının yanında ikinci bir kemik bulunduğu yazıyor. Open Subtitles كلا، تقرير الشرطة يقول إنهم وجدوا عظمة ثانية قرب الجمجمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus