Sağ eliyle çizim yapıyor, sağ eliyle sigara yakmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد رسم بواسطة يده اليمنى، وحاول إشعال سيجارته كذلك باليمنى. |
Beni taklit edip her şeyi elde etmeye çalıştı ve başarısız oldu. | Open Subtitles | لقد قلدني في طريقة عَيشي وحاول أن يمتلك كل شئ و فشل |
bak, sakin ol ve normal davran, daha olgun olmaya çalış. | Open Subtitles | اسمع، فقط تصرف بهدوء وعلى طبيعتك وحاول ان تبدو اكبر سناً |
Kendine iyi bak ve bir daha hiç aşık olmamaya çalış. | Open Subtitles | لذا كن حذراً وحاول أن لا تقع في الحب مجدداً أبداً |
Sana yardımcı olmuyorsa bile, en azından zor olmayan birini dene. | Open Subtitles | لكن ألا تستطيع أن تبذل مجهودا أفضل وحاول ألا تؤدي الآخرين |
O tünelde onu beklemiş, 17 defa bıçaklamış ve Sonra karaciğerini yemeye çalışmış. | Open Subtitles | لقد كان ينتظرها في النفق وقام بطعنها 17 مرة وحاول أن يلتهم الكبد |
Ama Sonra duvar işini öğrendi ve seni konuşturmaya çalıştı. | Open Subtitles | مرة واحدة، وبعدها إكتشف بشأن الجدار وحاول جعلكِ تتحدثين عنه |
Dün gece Shawn kafama silah dayayıp beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد وشع شون سلاح أمام رأسى وحاول قتلى الليلة الماضية |
Muhtemelen ailesini kaybettikten Sonra kumara başladı. - Ve bırakmaya çalıştı. | Open Subtitles | على الأرجح أنّه بدأ بالقمار بعد أن فقد عائلته، وحاول التوقف. |
Parayla ilgili şeyler söyleyip duruyordu. Bizi kötü hissettirmeye çalıştı. | Open Subtitles | استمر بقول أمور عن المال وحاول أن يجعلنا نشعر بسوء |
ve içinde yaşadığı şartlarda çalışacak bir makine yapmaya çalıştı. Ve ortaya çıkardığı şey bu | TED | وحاول أن يخرج بآلة يمكنها أن تعمل في الواقع الذي يواجهه. والذي أخرجه كان هذ الشيء، |
Öncelikle tıraş olmalısın. Boğazını kesmemeye çalış. | Open Subtitles | في البداية يجب أن تحلق، وحاول ألا تقطع حلقك. |
Rahatla Donald. Keyfini çıkarmaya çalış. | Open Subtitles | دونالد يا عزيزى, أرح أعصابك وحاول أن تستمتع بوقتك |
Yayına 5 dakika var. Pekala Niles. Otur, derin nefes al ve mikrofona tükürmemeye çalış. | Open Subtitles | حسنًا نايلز، اجلس وخذ نفسًا عميقًا وحاول ألا تبصق على المذياع |
Örümceği düşünüyoruz, Cole. Tekrar böyle bir şey yapmaya çalış. | Open Subtitles | عمل جيد بالنسبة للعنكبوت يا كول فكر وحاول ان تعمل شئيا مثله ثانية |
Ana işletim sistemine girip dahili saati sıfırlamayı dene. | Open Subtitles | حاول أن تدخل إلى النظام المشغل الرئيسي وحاول إعادة ضبط الساعة الداخلية. |
Birileri kabartmaları yırtıp almış Sonra da geri kalanı yakmaya çalışmış. | Open Subtitles | شخص قام بخطف النقوش وحاول ان يحرق الباقى |
Arama yapmak istiyorsanız, bekleyip tekrar deneyin. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب بإجراء إتصال أغلق الخط وحاول مره اخرى |
Oturun ve sabırlı bulmaya çalışın! | Open Subtitles | فـقط أهدء وأجلس وحاول العثور على جواب لـهذا اللغـز |
Kurmay başkanı olan, bu yönetimi yerin dibine sokmaya, ve mahvetmeye çalışan köstebeği. | Open Subtitles | في فريق نائبة الرئيس، فاستغل منصبه وحاول تدمير هذه الإدارة، لكنه لم ينجح. |
Yatakta yatıyordu ve karısının geceliğine ulaşmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كان مستلقيا على السرير وحاول نزع قميص النوم عن زوجته. |
Ama Amerikan Atı seni çaldığımı sanıyor. Buraya geldi. Beni öldürmeye kalktı. | Open Subtitles | ولكن امريكان هورس يظن اني سرقتك جاء الى هنا وحاول قتلي |
Bu herif, kadını kendi kamyonuna götürüyor onunla sevişmeye çalışıyor. | Open Subtitles | إذاً فهذا الرجل أغرى فتاة إلى شاحنته وحاول إقامة علاقة معها وحين غضبت ورحلت |
Yeniden, ışın silahı konusunda Birleşik Devletler'in ilgisini çekmeye çalışmıştı. | Open Subtitles | وحاول من جديد اشراك الولايات المتحده في اختراعه للشعاع المميت |
Bense, dedenin bir şeyler döndüğünü bilip onunla mücadele etmeye çalıştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | انا , اعتقد بان جدك عرف بشأن شيء ما وحاول ان يقاتلة |
Kimsenin ilgilenmediği bir sırada Dobson kemerini parmaklıklara bağlayıp kendini asmaya kalkıştı. | Open Subtitles | وعندما إبتعد الجميع أخذ حزامه وحاول شنق نفسه |