"يعتقدون" - Traduction Arabe en Turc

    • sanıyor
        
    • düşündükleri
        
    • düşündüler
        
    • olduğunu
        
    • göre
        
    • inanır
        
    • inanan
        
    • düşünmüyor
        
    • zannediyorlar
        
    • sanan
        
    • düşünenler
        
    • düşünecekler
        
    • düşünmüyorlar
        
    • olduğuna
        
    • inanıyorlar
        
    Saylonlar onun her iki grup tarafından sorgulanacağını sanıyor, sanırım. Open Subtitles أعتقد أن السيلونز يعتقدون أن ذلك يهم كلا المجموعتين معاً
    Herkes senden nefret ettiğimi sanıyor, sen gidince kimse bana bakmıyor. Open Subtitles ،الناس يعتقدون بأنّني أكرهك لذا لن يشكّ بي أحدًا بخصوص اختفائك
    Herkesin işimde ilerlemek için zor yoldan çalıştığımı düşündükleri sırada? Open Subtitles أدع الجميع يعتقدون أني احاول الوصول إلى القمة من خلالك
    Gururu yüzünden dünyanın en kötü mağlubiyetlerinden birini alacağını düşündüler o hiç vazgeçmeyecek ve o ringde yok edilecekti. Open Subtitles إنهم يعتقدون أنه مع اعتزازه سيعتبر واحدا من الضرب أسوأ من أي وقت مضى في العالم وانه لن يستسلم.
    Belki de hâlâ Birleşmiş Milletler hedeflerinin kendileri için değil yalnızca fakir ülkeler için olduğunu düşünüyorlar ama dünya değişti. TED ربما هم يعتقدون أن هذا العالم يشبه العالم القديم عندما كانت أهداف الأمم المتحدة للدول الفقيرة فقط ولم تكن تشملهم.
    İnançlarına göre korku ve kargaşa içinde ölürlerse kendi cennetlerine gidemeyeceklerine inanıyorlar. Open Subtitles إنهم يعتقدون أنهم لو ماتوا مقتولين فلن يدخلوا إلى نسختهم من الفردوس
    Türk insanları bunun kem gözlerden ve kötü talihten koruduğuna inanır. Open Subtitles الأتراك يعتقدون أنها تحميهم من عين الشيطان أو من الحظ السئ
    "Fotoğraf makinesinin, ruhunu çalacağına inanan bir Kızılderili değilsin ki." Open Subtitles أنت لست من الهنود الذين يعتقدون أن الكاميرا ستسرق روحك
    Durumu hiç iyi değil ve doktorlar onun başarabileceğini düşünmüyor. Open Subtitles ليست في حالة جيدة، و أطبائها لا يعتقدون أنها ستنجو
    Hiçbir işe yaramaz. Bizi ortak çalışıyoruz zannediyorlar. Open Subtitles هذا لا يُحدث فرقاً إنهم يعتقدون أننا على تعاونٍ وثيق
    İnsanların iki erkek kardeşim var sanıyor. Ama yanılıyorlar. Sadece bir tane var. Open Subtitles الناس يعتقدون بان لي أخوين انهم مخطئون , أنا لدي أخ واحد فقط
    Sence Dwight'a çalışan adamlar onun Wesen olduğunu biliyor mu yoksa onlar da mı şeytanın ele geçirdiğini sanıyor? Open Subtitles اذن اتعتقد ان الناس الذين يعملوت لدويت يعرفون انه فيسن او انهم يعتقدون حقا انه مستحوذ من الشيطان ايضا؟
    İlginç olan kısım insanlar çocuk istemediğim için kendimi işe adadığımı sanıyor. Open Subtitles نعم.. انه شيء يؤرق التفكير معظم الناس يعتقدون انني لم ارد الاطفال
    İnsanlar Tanrı'nın, böyle yaparlarsa kendilerine yardım edeceğini düşündükleri için dua eder. Open Subtitles الناس تصلى فقط لأنهم يعتقدون أن الله سوف يساعدهم أن قاموا بالصلاه
    İlk başta bunun bir şaka olduğunu düşündüler, sonra onlara fotoğrafları gösterdim. Open Subtitles الآن، كانوا يعتقدون أن هذه مزحة في البداية حتى أظهرت لهم الصور
    CA: İklim değişikliğine sahiden inanmayan biri olduğunu söyledi ve bunu yapmaman gerektiğini düşünen bir sürü insan var. TED قال أنّه لا يُؤمن بالتغير المناخي، وهناك الكثير من الناس الذين يعتقدون أنه كان ينبغي عليك ألا تفعل ذلك.
    Görünene göre, güneş her battığında öleceğini düşünen şarkı söyleyen bir kuş varmış. Open Subtitles على مايبدو، هناك نوع من الطيور يعتقدون أنه يموت كل مرة تغيب الشمس.
    Bahse varım birçok insan annelerinden nefret etmenin günah olduğuna inanır. Open Subtitles أراهن أن معظم الناس يعتقدون أنه من الخطيئة أن تكره أمّك.
    Hâlâ orada altın olduğun inanan bir sürü insan var. Open Subtitles مجموعة من الحمقى مازالو يعتقدون أنه يوجد ذهب بالاسفل هناك
    Fakat tarihçiler böyle düşünmüyor. TED لكن المؤرخين لا يعتقدون أن هذا الذي حدث.
    Bir adamla. Beni salak zannediyorlar ama ben salak falan değilim. Open Subtitles مع بعض الرجال يعتقدون أني غبي، لكني لست كذلك
    Büyüdüğüm yerde bu adamlardan çok var. Ne isterlerse yapabileceklerini sanan tipler. Open Subtitles اعرف اشخاص مثل هؤلاء، حيث ترعرعت يعتقدون ان بإمكانهم فعل ما يريدون
    Ve pek çok zengin ülkede, asla aşırı yoksulluğun bitirilemeyeceğini düşünenler var. TED وكثيرون في الدول الغنية، يعتقدون انه، لا يمكننا القضاء نهائيا على الفقر.
    Yanlış kişiyi takip edecekler ve onun parayı bana getirdiğini düşünecekler. Open Subtitles ..و هم سيراقبون الشخص الخطأ يعتقدون أنها سوف تحضر المال لي
    Sizin işleri için faydalı olduğunuzu pek düşünmüyorlar. Neden biliyor musunuz? Open Subtitles حسنا، من المؤكد أنهم لا يعتقدون أنك تعملين أي خير بأعمالهم
    Kızılderililer, Birleşik Devletler hükümetinin kanunlarından daha büyük kanunlar olduğuna inanırlar. Open Subtitles الأمريكيون الأصليون يعتقدون أن هناك قوانين أعظم من قوانين الحكومة الأمريكية
    Bilim adamları bu buzlu kabuğun altında ılık su okyanusları olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles تحت هذه القشرة المتجمّدة العلماء يعتقدون أن هناك محيطات من الماء الدافئ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus