| Adamlarımdan bir daha gitti, işler sürüncemede ve zaman geçiyor! | Open Subtitles | لقد فقدت رجل آخر من رجالي الوضع يتأزم والوقت يمر |
| Fakat onu zaten 12 kez hareket ettirdin, ...demek ki şu an içinden 4 milyondan fazla volt geçiyor. | Open Subtitles | لكنك سبق و قمت بتحريكها، 12 مرة مما يعني أنه يوجد الآن أكثر من 4 ملايين فولت يمر عبرها |
| Ama seninle konuşmadan biraz daha zaman geçsin istemedim. | Open Subtitles | ولكني لم أشئ أن يمر وقت أكثر بدون أن أكلمك |
| Zor günler geçiriyor ama şu ana kadar iyi idare- | Open Subtitles | انه يمر بوقت صعب لكن لغاية الان انه يتعامل معه |
| O zaman uzayda duraklamış olan zamanınız daha çabuk geçer. | Open Subtitles | وبعد ذالك وقتك موقوف في الفضاء وسوف يمر بسرعه هائله |
| Ayakkabılarınızı bağlayın. Aklınızı toplayın. Zamanınız işliyor. | Open Subtitles | اربطوا أحذيتكم واجمعوا أغراضكم الوقت يمر |
| Aradan o kadar yıl geçti, ama hiç bir günüm seni düşünmeden geçmedi. | Open Subtitles | السنوات من العديد مرت لقد واحد يوم يمر ولم فيكى افكر وانا والا |
| Bay Bridges. Dolapların önünden geçerken, öğrenciler için dua eder. | Open Subtitles | السيد بريدج يصلى من أجل الطلاب وهو يمر على خزانتهم |
| Zaman benim için geçiyor. Her patlamanın bir merkezi vardır. | Open Subtitles | ما زال الوقت يمر بالنسبة لي كل انفجار له مركزه |
| Bunun üstüne bir tavuk göğsü daha koyduğumda ışık yine içinden geçiyor ama tümörü artık göremiyoruz. | TED | عندما ألقي قطعة دجاج أخرى فوقها، لا يزال يمر الضوء خلالها، لكن لم يعد بإمكانكم رؤية الورم، وذلك بسبب تبعثر الضوء. |
| Bisiklet yolları, binanın hemen yanından geçiyor. Böylece nehri gezmeye gelenler de, sergiyi görüp binaya yakın olabilir. | TED | و طريق للدراجات يمر من خلال المبنى، حتى أولئك الذين يسافرون بالنهر سيشاهدون المعروضات وينجذبون إلى المبنى. |
| Yolculuk, kahramanın sıradan dünyasından başlayıp yine orada bitiyor. ama macera bilinmedik, özel bir dünyada geçiyor. | TED | الرحلة تبدأ وتنتهي في عالم البطل العادي، ولكن السعي إلى مرحلة البطولة يمر عبر عالم غير مألوف، عالم خاص |
| İstediğin gibi deniz kenarında ve etrafımız orkide ile çevrili olan bir düğün değil ama ben evlenmeden bir günümüz daha geçsin istemiyorum | Open Subtitles | إنه ليس حفل الزفاف الذي بجانب الشاطئ .بالفرقة والزهور التي تحبينها لكن لا أريد أن يمر يومٌ آخر .بدونكِ كزوجتي |
| Zor günler geçiriyor ama şu ana kadar iyi idare- | Open Subtitles | انه يمر بوقت صعب لكن لغاية الان انه يتعامل معه |
| Işık, koordinatlarının ikisi de tek ya da ikisi de çift sayı olan noktalardan geçer. | TED | يمر الضوء خلال نقاط الشبكة بإحداثياتٍ إما أن يكن كلاهما زوجيًا، أو كلاهما فرديًا. |
| Uymamız gereken bir programımız var. Zaman işliyor. | Open Subtitles | لدينا جدول زمني للتقيّد به يا صديقي فالوقت يمر |
| Evliliği zar zor geçti, ve kıçı olgun bir elma gibi ellerimdeydi. | Open Subtitles | لم يمر وقت على زفافها ولكن كان خصرها كالتفاح الناضح بين يديّ. |
| Bir polis geçerken onu dışarıda elinde hazır bir balina yağı şişesiyle görmüş. | Open Subtitles | كان هناك شرطيٌ يمر بالمنطقة رآه يعد عددًا من زجاجات مملؤة بزيت الحوت |
| Hatamı hatirlamadigim bir gün bile geçmiyor, ve büyük pişmanlık duyuyorum. | TED | لا يكاد يمر يوم إلا و يتم تذكيري بخطأي و أنا نادمة أشد الندم على ذلك الخطأ. |
| Babamın ölümünden bu yana , kavgasız geçirdiğiniz bir gün bile olmadı. | Open Subtitles | بعد موت أبى لم يمر يوم واحد يوم واحد لم تتشاجرا فيه |
| O kadar yakın geçecek ki, hava durumu uydularımızın hemen altından dolanacak. | TED | وسيدنو قريباً جداً منا لدرجة أنه حقيقة سوف يمر تحت أقمارنا الجوية. |
| Kendimi, onun neler yaşadığını düşünmekten alıkoyamıyordum. | TED | ولم أستطع التوقف عن التفكير فيما يمر به. |
| Birinin başına bir şey geliyor ve diğeri ne olursa olsun onun yanında. | Open Subtitles | عندما يمر شخص بشيء ما، يكون الشخص الآخر هناك لأجله، مهما كانت الظروف. |
| Bizim gibi geleceğe ve diğerlerine inanan insanlar, bir araya gelip organize olmalıyız çünkü zaman hızla azalıyor. | TED | من يؤمن منا، كما أؤمن أنا، بالنظر للأمام وللخارج، فإنه يجب علينا أن ننظم أنفسنا، لأن الوقت يمر سريعاً جداً. |
| "Benimle kederli bir şehirde yaşıyor, benimle sonsuz acıyı tadıyor, benimle kaybolmuşlara yol gösteriyor. | Open Subtitles | عبري يمر الطريق إلى مدينة الحزن عبري يمر الطريق إلى الألم الأبدي عبري يمر الضائعون |