ويكيبيديا

    "يمر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geçiyor
        
    • geçsin
        
    • geçiriyor
        
    • geçer
        
    • işliyor
        
    • geçti
        
    • geçerken
        
    • geçmiyor
        
    • geçmedi
        
    • bile
        
    • geçecek
        
    • yaşadığını
        
    • geliyor
        
    • azalıyor
        
    • yaşıyor
        
    Adamlarımdan bir daha gitti, işler sürüncemede ve zaman geçiyor! Open Subtitles لقد فقدت رجل آخر من رجالي الوضع يتأزم والوقت يمر
    Fakat onu zaten 12 kez hareket ettirdin, ...demek ki şu an içinden 4 milyondan fazla volt geçiyor. Open Subtitles لكنك سبق و قمت بتحريكها، 12 مرة مما يعني أنه يوجد الآن أكثر من 4 ملايين فولت يمر عبرها
    Ama seninle konuşmadan biraz daha zaman geçsin istemedim. Open Subtitles ولكني لم أشئ أن يمر وقت أكثر بدون أن أكلمك
    Zor günler geçiriyor ama şu ana kadar iyi idare- Open Subtitles انه يمر بوقت صعب لكن لغاية الان انه يتعامل معه
    O zaman uzayda duraklamış olan zamanınız daha çabuk geçer. Open Subtitles وبعد ذالك وقتك موقوف في الفضاء وسوف يمر بسرعه هائله
    Ayakkabılarınızı bağlayın. Aklınızı toplayın. Zamanınız işliyor. Open Subtitles اربطوا أحذيتكم واجمعوا أغراضكم الوقت يمر
    Aradan o kadar yıl geçti, ama hiç bir günüm seni düşünmeden geçmedi. Open Subtitles السنوات من العديد مرت لقد واحد يوم يمر ولم فيكى افكر وانا والا
    Bay Bridges. Dolapların önünden geçerken, öğrenciler için dua eder. Open Subtitles السيد بريدج يصلى من أجل الطلاب وهو يمر على خزانتهم
    Zaman benim için geçiyor. Her patlamanın bir merkezi vardır. Open Subtitles ما زال الوقت يمر بالنسبة لي كل انفجار له مركزه
    Bunun üstüne bir tavuk göğsü daha koyduğumda ışık yine içinden geçiyor ama tümörü artık göremiyoruz. TED عندما ألقي قطعة دجاج أخرى فوقها، لا يزال يمر الضوء خلالها، لكن لم يعد بإمكانكم رؤية الورم، وذلك بسبب تبعثر الضوء.
    Bisiklet yolları, binanın hemen yanından geçiyor. Böylece nehri gezmeye gelenler de, sergiyi görüp binaya yakın olabilir. TED و طريق للدراجات يمر من خلال المبنى، حتى أولئك الذين يسافرون بالنهر سيشاهدون المعروضات وينجذبون إلى المبنى.
    Yolculuk, kahramanın sıradan dünyasından başlayıp yine orada bitiyor. ama macera bilinmedik, özel bir dünyada geçiyor. TED الرحلة تبدأ وتنتهي في عالم البطل العادي، ولكن السعي إلى مرحلة البطولة يمر عبر عالم غير مألوف، عالم خاص
    İstediğin gibi deniz kenarında ve etrafımız orkide ile çevrili olan bir düğün değil ama ben evlenmeden bir günümüz daha geçsin istemiyorum Open Subtitles إنه ليس حفل الزفاف الذي بجانب الشاطئ .بالفرقة والزهور التي تحبينها لكن لا أريد أن يمر يومٌ آخر .بدونكِ كزوجتي
    Zor günler geçiriyor ama şu ana kadar iyi idare- Open Subtitles انه يمر بوقت صعب لكن لغاية الان انه يتعامل معه
    Işık, koordinatlarının ikisi de tek ya da ikisi de çift sayı olan noktalardan geçer. TED يمر الضوء خلال نقاط الشبكة بإحداثياتٍ إما أن يكن كلاهما زوجيًا، أو كلاهما فرديًا.
    Uymamız gereken bir programımız var. Zaman işliyor. Open Subtitles لدينا جدول زمني للتقيّد به يا صديقي فالوقت يمر
    Evliliği zar zor geçti, ve kıçı olgun bir elma gibi ellerimdeydi. Open Subtitles لم يمر وقت على زفافها ولكن كان خصرها كالتفاح الناضح بين يديّ.
    Bir polis geçerken onu dışarıda elinde hazır bir balina yağı şişesiyle görmüş. Open Subtitles كان هناك شرطيٌ يمر بالمنطقة رآه يعد عددًا من زجاجات مملؤة بزيت الحوت
    Hatamı hatirlamadigim bir gün bile geçmiyor, ve büyük pişmanlık duyuyorum. TED لا يكاد يمر يوم إلا و يتم تذكيري بخطأي و أنا نادمة أشد الندم على ذلك الخطأ.
    Babamın ölümünden bu yana , kavgasız geçirdiğiniz bir gün bile olmadı. Open Subtitles بعد موت أبى لم يمر يوم واحد يوم واحد لم تتشاجرا فيه
    O kadar yakın geçecek ki, hava durumu uydularımızın hemen altından dolanacak. TED وسيدنو قريباً جداً منا لدرجة أنه حقيقة سوف يمر تحت أقمارنا الجوية.
    Kendimi, onun neler yaşadığını düşünmekten alıkoyamıyordum. TED ولم أستطع التوقف عن التفكير فيما يمر به.
    Birinin başına bir şey geliyor ve diğeri ne olursa olsun onun yanında. Open Subtitles عندما يمر شخص بشيء ما، يكون الشخص الآخر هناك لأجله، مهما كانت الظروف.
    Bizim gibi geleceğe ve diğerlerine inanan insanlar, bir araya gelip organize olmalıyız çünkü zaman hızla azalıyor. TED من يؤمن منا، كما أؤمن أنا، بالنظر للأمام وللخارج، فإنه يجب علينا أن ننظم أنفسنا، لأن الوقت يمر سريعاً جداً.
    "Benimle kederli bir şehirde yaşıyor, benimle sonsuz acıyı tadıyor, benimle kaybolmuşlara yol gösteriyor. Open Subtitles عبري يمر الطريق إلى مدينة الحزن عبري يمر الطريق إلى الألم الأبدي عبري يمر الضائعون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد