Dikkatimizi kaybetmemeliyiz, tamam mı? Bu daha bitmedi. Kesinlikle bitmedi. | Open Subtitles | علينا أن نبقى مركّزان لم ينته الأمر، لم ينته أبدًا |
Hâlâ bitmedi, Corbett! Burada yetki bende. | Open Subtitles | لم ينته الأمر بعد يا كوبريت أنا الرجل الأقوى |
Henüz bitmedi. Dayanın, efendim. Sakın pes etmeyin. | Open Subtitles | لم ينته الأمر بعد، أصمد فقط ولا تمت الآن |
Avukatını ara, sigorta şirketini aramasını ve baskıyı kesmelerini söylemelisin, çünkü henüz bitmedi. | Open Subtitles | استدعاء المحامي الخاص بك، لديك 'م أقول شركة التأمين لوقف المطابع لأن هذا الشيء، لا، لم ينته بعد. |
Buna inanmıyorum. bitmedi dedi. Onu hala geri alabilirim. | Open Subtitles | انا لا اصدق انة قال لقد قال أن الأمر لم ينته مازال يمكننى استرجاعة |
Ama daha bitmedi. 403 yaşında bir kadına göre pek sabırlı değilsin. | Open Subtitles | لكن الأمر لم ينته بعد، إمرأة بعمر 403 سنة بالتأكيد ليس لديها صبر |
Henüz bitmedi kızlar. Artık kontrol yeni bir esmerde. | Open Subtitles | لم ينته الأمر هناك سمراء جديدة فى القيادة |
Şimdiye kadar ne duyduğunuz bilmiyorum, ama bu olay henüz bitmedi. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي عرفت لحد الآن لكن هذا الأمر لم ينته |
bitmedi. Kendi içinde çatışmaları var. | Open Subtitles | لم ينته الأمر لازالت تملك الكثير من القوة |
Bu ay daha bitmedi, son birkaç numaram kalmış olabilir. | Open Subtitles | على أي حال الشهر لم ينته بعد قد يكون لي بعض الحيل متبقية |
Gün daha bitmedi. Bir sandal ödünç alabiliriz. | Open Subtitles | لم ينته النهار سوف نستعير زورقاً |
bitmedi daha. Hala bir dakikamız var. | Open Subtitles | لم ينته الامر ما زال لدينا دقيقة |
Daha bitmedi. Bu daha başlangıç. | Open Subtitles | لم ينته الامر بعد لقد رأينا المقدمة فقط |
bitmedi henüz. Betty'ye gitmeliyiz. | Open Subtitles | لم ينته الأمر بعد، علينا الخروج |
- Yalnız daha bitmedi. | Open Subtitles | لكن الأمر لم ينته بعد أوه ، حقا؟ |
Henüz bitmedi, şaşırmak için çok erken. | Open Subtitles | لم ينته الأمر بعد لم ترى شيئاً بعد |
Bitene kadar bitmez. | Open Subtitles | حسنا ،الامر لم ينته حتى النهاية |
Bak, adamım, burada daha önceden yüzleşmen gereken başka bitmemiş meselelerin var. | Open Subtitles | اسمع يا رجل يبدو أن عملك لم ينته هنا والذي عليك التعامل معه اولا |
Fakat bu olağanüstü günün sonunda tehlike sona ermekten uzaktı. | Open Subtitles | ولكن رجوعاً لهذا اليوم الغير عادي كان الخطر لم ينته تماماً |
Henüz hepsini bitirmedi. Önünde hâlâ uzun bir yol var. | Open Subtitles | حسناً إنه لم ينته منه بعد لا زال علية الكثير لينهية |
Bu ev ayakta kaldıkça asla bitmeyecek. | Open Subtitles | لن ينته الأمر بينما المنزل مازال قائماً |
Konuşmamız bitmemişti daha. | Open Subtitles | لم ينته حديثنا. |
- Bayan Primm, doktorun bitirmediğini görmüyor musunuz? | Open Subtitles | -آنسة " بريم " ألا ترين أن الطبيب لم ينته بعد ؟ |