Altı kuzu burger, dört şiş kebap... garnitür olarakta kuskus... ve iki süt. | Open Subtitles | هذا ستة برجر من الضان او شيش كباب وطلب جانبى من الكوس كوس اثنين من الحليب. |
Bırak Allah aşkına. "şiş kebap"tan başka öğrenecek ne varmış? | Open Subtitles | يا آلهى, "شيش كباب" , ما الذى تريد معرفته بعد؟ |
Adam, günü patron olarak başlayıp, şiş kebap olarak bitirmiş. | Open Subtitles | شخــص يستيقــظ وهــو معــــروف وينتهـــي بـــه الأمر شيش كبــاب |
Gözleri faltaşı gibi açık ve karnı davul gibi şiş halde. | Open Subtitles | مع كلا عيناه مفتوحتان بإتساع بطنه منتفخة كالطبل. |
Bakalım doğru anlamışmıyım, eğer 3 şiş testini geçersem, | Open Subtitles | ولكن لنكن واضحين، إذا تخطّيت إختبار الثلاث إبر |
National Geographic dergisinde bir resim.. Doğu Afrika'da benim yaşlarımda bir çocuk, şiş bir karın ve yüzünde sinekler. | TED | كانت صورة في المجلة الوطنية الجغرافية لطفل كان في عمري في شرق إفريقيا، وكان هناك ذباب على وجهه وبطن منتفخ. |
Hastanın şikayetleri, şiş bir karın, paranoya ve kahverengi idrar. | Open Subtitles | مريض قدم بمعدة متورمة وإضطراب فزع وبول بني |
Ben de, şiş dizim ağrıyor. | Open Subtitles | وأنا أيضا , مع تورم عظمة رأس الركبة |
Kemiklerimi kırıp, şiş kebap yapacaklar. | Open Subtitles | سوف يكسِرون عظامي ويشووني على سيخ الكباب |
Sığ mezarın içindeki şiş kebaba göre kesinlikle öldürülmüş. | Open Subtitles | حسنا وفقا للحفره الرطبه هنا, شيش كباب بالتاكيده هو قتل |
Onun gibi ok atıyor da. Her kimse, adamın bizi şiş kebap yapması için burada bekleyecek değilim. | Open Subtitles | أياً من يكون، فلا أخطط للانتظار هنا ''حتى يحولني هذا الرجل لـ ''شيش كباب |
Daha fazla gürültü yapma, yoksa şiş kebap olursun. | Open Subtitles | اي جلبه زائده و ستصبح شيش كباب |
ve eğer gümüş kriptonit olsaydı manyak çatalın seni şiş kebap yapmasından korkardın. | Open Subtitles | ولو كان السبب "الكريبتونايت" الفضي ستكون خائفاً جداً من أن تحولك المذراة إلى شيش كباب |
Tek kollu bir adamın onları şiş kebap yaptığını düşünüyorum. | Open Subtitles | على جرفٍ ما مع رجلٍ بذراعٍ وحيدة يصنعُ منهم "شيش كباب" |
- Bence öğle yemeği için şiş kebap bekliyor seni. | Open Subtitles | أعتقد أنّك قد تتناولين "شيش كباب" للغداء |
Soruna cevap olarak, hiç nefes darlığı çekmedim. Fakat sağ dizimde bir şiş var. | Open Subtitles | لا أعاني من ضيق التنفس، لكن ركبتي اليمنى منتفخة قليلاً |
Saatler önce ölmüş atardamarlar şiş ve çürüme yok. | Open Subtitles | ميت منذ ساعات الشرايين منتفخة لا يوجد كدمات |
Birinin 3 şiş testini geçtiğini görmek heyecan vericiydi, | Open Subtitles | كان هذا مذهلًا لرؤية شخص يقوم بحركة الثلاث إبر |
Yanakları balon gibi şiş, kırmızı gözler, ve bir yürüyüşü var ki sanki birisi kıçına kızgın demir ile değmiş gibi. | Open Subtitles | منتفخ الخدين. أحمر العينين، وكان يسير كما لو شخصاً ما ألقي بتعويذه عليه ليصيبه بالمرض |
Hala anlayabilmek için çok şiş.. | Open Subtitles | لا تزال متورمة لا يمكن الحكم الان |
Alnında büyük bir şiş oluşmuş ve daha sonrada ölmüş. | Open Subtitles | تألم كبير تورم من الفص الجبهي، ثم flatline. |
şiş hakkındakileri duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت بموضوع سيخ الكباب؟ |
İyi bir antrenman haftası geçirdiğini biliyorum, ama dizi şiş durumda. | Open Subtitles | لديه عملية جراحية في ركبته أنا أعلم أنه قد أجرى تدريبات جيدة و لكن ركبته ليست على مايرام أنا أعرف هذا جيداً |
Ağzının içi hala şiş durumda ve metal teller var. | Open Subtitles | لأنّه لا يزال متورّم جدّاً من الداخل الأسلاك , الأسلاك المعدنيّة |
# Söylemiyorum ne yiyeceğinizi # # şiş kebap ya da domuz ayağı # | Open Subtitles | لست أفرض ما يجب أكله الشيش كباب أو أقدام الخنازير |
Conchita'nın bilekleri şiş. | Open Subtitles | كونشيتا متورمه كاحليها . |
Sırtım ağrıyor, ayaklarım şiş. | Open Subtitles | ظهري يؤلمني . وقدميّ سمينتان |