"albay" - Traduction Turc en Arabe

    • العقيد
        
    • كولونيل
        
    • الكولونيل
        
    • عقيد
        
    • النقيب
        
    • كابتن
        
    • الكابتن
        
    • القائد
        
    • نقيب
        
    • العميد
        
    • الرائد
        
    • رائد
        
    • ياكولونيل
        
    • المقدم
        
    • العقيدة
        
    -Teşekkür ederim, efendim. -Yola çıkmaya hazır mısınız, Albay? Hayır, teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لك يا سيدى هل أنت مستعد للرحيل , أيها العقيد ؟
    Albay, bu adam hem sizin hem benim hükümetimce aranıyor. Open Subtitles العقيد, هذا الرجل مطلوب من قبلك إذهبْ فيرمنت, وباللغم أيضاً
    - İyi geceler, zat-ı şerifleri. - İyi geceler Albay. Open Subtitles ـ طابت ليلتك ، سموك ـ طابت ليلتك ، كولونيل
    Sözlerinizi kendinize saklayabilirsiniz Albay. Ben ordunuzdaki bir er değilim. Open Subtitles يمكن ان توفر لنفسك الكلام كولونيل لست جنديا في جيشك
    Albay, üzüntülü bir durumda. Ve kendini yatak odasına kapatıp yalnız kalıyor. Open Subtitles الكولونيل, كان فى حالة هائجة, قام باغلاق غرفة نومه على نفسه بمفرده
    Albay, Başrahibimizin bulaşıcı kolera hastalığı yüzünden öldüğünü size söylemek benim görevim. Open Subtitles عقيد, هو واجبي لإعْلامك مسبّقنا أخذوا منّا من قبل مرض معدي, كوليرا
    Bizi yalnız bırakabilirsiniz Albay, sizin yapacak başka işleriniz vardır. Open Subtitles يمكنك تتركنا الآن، ايها العقيد لديك أشياء أخرى للقيام بها
    Albay, motorsikletliyi kapıda gördüğümüzde dolabın anahtarını cebimden alıp, gruplara ayrılmamızı teklif ettiniz. Open Subtitles أيها العقيد ، عندما رأينا السائق عند الباب أخذتمنيمفتاحالدولاب، و إقترحت أن نفترق
    "Clapham'a kadar izlerini sürmüşler. Babam, Albay Forster'la birlikte onları bulmaya çalışmış. Open Subtitles لقد تم تتبعهما لغاية كلابهام، ذهب ابي مع العقيد فورستر لمحاولة كشفهما.
    Görünüşe göre birileri sizi aptalca bir ayak işine göndermiş, Albay. Open Subtitles يبدوا أن شخصا ما أرسلك فى مهمة حمقاء , أيها العقيد
    Tıbbi testleri yalnızca Albay MacNamara durdurabilir ve o da devam etmemizi söyledi. Open Subtitles الوحيد الذي يمكنه إيقاف الاختبارات هو العقيد ماكنمارا، و لقد أمرنا بالمضي قدما
    Albay Barge ile subaylarından alınmış şahsi garantim var askerlerimize güvenli geçiş sağlanacak. Open Subtitles لدّي تعهّد شخصي من العقيد بارجي وضبّاطه بأنّ قوّاتنا سيُسمح لها بالمرور الآمن
    Albay Dax, biz savaşın devam etmesini sağlayarak iyi bir iş yapıyoruz Open Subtitles كولونيل داكس نحن نظن اننا نبلى بلاءا حسنا في إدارة هذه الحرب
    - Ama karar vermek zorundasın. Onlar yapmaz. - Kararımı verdim, Albay Stewart. Open Subtitles و لكن يجب ان تقرر ، لن يفعلوا لقد قررت ، كولونيل ستيوارت
    Binbaşı Borzov, Albay Malchenko sizi hemen karargahta görmek istiyor. Open Subtitles ماجور بورزوف,كولونيل مالتشنكو يريد أن يراك علي الفور في المقر
    Özel kuvvetlerde Albay. Emekli. Sekiz ay boyunca savaş esiriydi. Open Subtitles كولونيل بقوات السلاح الخاص متقاعد, اسير حرب ل 8 شهور
    Ama unutmayalım ki.. Albay Fransa'daki en önemli ceza avukatlarından biriydi. Open Subtitles لا ينبغي أن ننسى أن الكولونيل كان أشهر محامي في فرنسا
    Havlama sinyali. Bu bir uyarı. Derhal Albay'a bilgi verin. Open Subtitles أنها إشارة نباح أنها إنذار يجب نقل هذا إلى الكولونيل
    - Oh, Albay, ben...üzgünüm. - Ama, ama yardımınıza ihtiyacım var. Open Subtitles أوه , أيها الكولونيل أعتذر لك , ولكنني أحتاج إلى مساعدتك
    - Anlaşıldı Abydos 1. - Albay, Binbaşı, Allah yardımcınız olsun. Open Subtitles تلقينا ذلك, أبيدوس واحد كلنا نتمنى لكم رحلة موفقة عقيد والرائد
    Üzgünüm, ama bir grup sivil, Albay'ın eğitimine ve tecrübesine karşı? Open Subtitles معذرة , لكن مجموعة من المدنيين ضد عقيد مدرّب ولديه خبرة؟
    Albay doğal sebeplerden öldüğü için yargıcın izni imzalaması zaman alacak. Open Subtitles منذ أن مات النقيب لأسباب طبيعية سيستغرق القاضي فترة ليوقع عليها
    Gemiye dönseniz iyi olur Albay. Çünkü onlar burada kalıyor. Ben de öyle. Open Subtitles من الأفضل أن تعود للسفينة يا كابتن لأنهم سيظلون هنا و كذلك أنا
    Kahramanımızı yani Kaptan Willard'ı Nung Nehri'nin ağzına götürmemiz gerek o da böylece Albay Kurtz'u takip edebilecek. TED علينا أن نُوصل بطلنا ، الكابتن ويلارد، إلى مصب نهر ننغ حتى يستطيع من مطاردة الكولونيل كورتز.
    Yeni komutan, Sam Amca'ya olan... ...sevgisi ile ünlü Albay Pinzon'du. Open Subtitles القائد الجديد كان العقيد بينزون الرجل الذي اشتهر بحبه اتجاه أمريكا
    Hayır, Albay, sen öldüreceksin. Tetiği onlar çekecek, cezasını da sen. Open Subtitles لا يا نقيب ، سأقتلك أنت سأضغط على الزناد ثم أقتلك
    Biz görmeden, kimse ne içeri girebilir ne de içerden çıkabilir, Albay. Open Subtitles لن يخرج أو يدخل أحدٌ إلى المكان بدون أن نراه حضرة العميد
    Albay işi hallediyor diye düşünürken orada oturuyordum, tamam mı? Open Subtitles جلست هناك عندما إعتقدنا أن الرائد سيقوم بها، تمام ؟
    Affedersiniz Albay Courtney bir bardak çay alır mıydınız? Open Subtitles معذرة , رائد كورتناي أتسائل إذ ربما تود بعض الشاي ؟
    Yakında Beyaz Saray'a davet edileceksin, Albay. Open Subtitles ياه، سوف تحصل على دعوتك للبيت الأبيض قريباً جداً ياكولونيل
    Albay'dan, belgeler hakkında "İçim rahatladı." diyen bir mail aldım. Open Subtitles وصلني بريد الكتروني من المقدم حول الوثائق يقول به، أشعر بتحسن
    Ve Albay Gillian Davis kovuşturma sorumlusu avukat tayin edildi. Open Subtitles جلبت العقيدة كمدعية عامة كبرى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus