| Hikayendeki tüm haklarımı ve anlaşmamı nasıl bu ahmak bilginin kucağına attığını anlat bana. | Open Subtitles | أريدك أن تفسري لي كيف تحولت صفقتي والحق الحصري لي إلى أيدي ذلك الأحمق |
| Benim anlaşmamı dert edeceğine niye kendin de bir anlaşma yapmıyorsun? | Open Subtitles | بدلا من أن تقلق حول صفقتي ، لماذا لا تحصل على أحد يكون ملكك ؟ |
| Onlarla olan anlaşmamı, uzun süredir takip etmenizin sebeplerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum dolayısı ile onlarla baş edebilirsiniz. | Open Subtitles | التي جعلتكم تتابعون صفقتي معهم منذ مدة طويلة، إذن تستطيعون التعامل معهم |
| Ben duş alırken kendi anlaşmamı düşüneceğim. | Open Subtitles | أنا سأفكر بصفقتي بينمـا أغتسـل |
| Benim ortaklık anlaşmamı yok edip edemeyeceğimi soruyorsunuz. | Open Subtitles | تريدُ بأن ترى لو قدرت على قطع إتفاقيّة شراكتي. |
| Gizlilik anlaşmamı bozup açıklamayacağımı söylediğim şeyleri ifşa etmeye niyetim yok. | Open Subtitles | ولايوجد لدي أي نية لخرق اتفاقية السرية الخاصة بي وكشف المعلومات وهذا شيء لن أفعله |
| Jeff À La Carte için ilk anlaşmamı yaparken aynısını yaşadım. | Open Subtitles | كان رد فعلي مشابهاً حين عقدوا معي صفقتي الأولى. |
| anlaşmamı kabul edene kadar bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | ليس حتى أحصل على صفقتي. |
| Benim anlaşmamı çalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يحاول أن يأخذ صفقتي |
| Öyleyse Mike ile olan anlaşmamı tek taraflı olarak değiştiriyorum. | Open Subtitles | لذلك أنا أفكر في تغيير صفقتي مع مايك . |
| anlaşmamı kabul etti. | Open Subtitles | وافقت على صفقتي |
| Ama ben de kendi anlaşmamı yaptım. | Open Subtitles | لكنّي أبرمتُ صفقتي الخاصّة. |
| O zaman onunla olan anlaşmamı da biliyorsundur. | Open Subtitles | إذا ستعرف أن صفقتي معه |
| Jerry Weiss'le anlaşmamı berbat ettin. Çek defterini çıkar. | Open Subtitles | لقد أفسدت صفقتي مع (جيري وايس) أحضر دفتر شيكاتك |
| Kendi anlaşmamı kendim yaparım. | Open Subtitles | بالإضافة إلي أني عقدت صفقتي بالفعل... |
| - anlaşmamı kabul edeceksin. | Open Subtitles | ستعودين لتقبلي صفقتي |
| anlaşmamı kabul etmeliydin. | Open Subtitles | كان عليك أنْ تقبل صفقتي |
| Baker anlaşmamı iptal etti. Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد ألغي (بيكر) صفقتي ،أحتاج مساعدتكم |
| Ben de kendi anlaşmamı düşünürken seni duş alırken hayal edeceğim. | Open Subtitles | سأفكر بشأن إغتسـالك بينمـا أفكر بصفقتي |
| Benim ortaklık anlaşmamı yok edip edemeyeceğimi soruyorsunuz. | Open Subtitles | تريدُ بأن ترى لو قدرت على قطع إتفاقيّة شراكتي. |
| Af anlaşmamı bozmadım. | Open Subtitles | أنا لم أنتهك إتفاقيّة عفوي |
| Gizlilik anlaşmamı bozup açıklamayacağımı söylediğim şeyleri ifşa etmeye niyetim yok. | Open Subtitles | ولايوجد لدي أي نية لخرق اتفاقية السرية الخاصة بي وكشف المعلومات وهذا شيء لن أفعله |