"anlam" - Traduction Turc en Arabe

    • المعنى
        
    • معنى
        
    • منطقي
        
    • معنىً
        
    • منطقياً
        
    • مغزى
        
    • منطقية
        
    • مفهوماً
        
    • أفهمه
        
    • فهمه
        
    • أستوعب
        
    • المعاني
        
    • ومعنى
        
    • معناً
        
    • لفهم
        
    Spiritüel anlam düzeyinin olduğu kadar anlatı düzeyinin de altında bir materyalizm.. Open Subtitles حيث يقبع تحت مستوى المعنى المعنى المعنوى، وكذلك تحت مستوى المعنى السردي
    anlam, bir açıdan dilin en hassas noktasıdır. TED إذا المعنى في الأساس هو المغزى من أي لغة.
    Yaşanılan yerler; iş mekânları, kültür mekânları ve idari mekânlar birbirleriyle ilişkili bir şekilde konuşlandırılırlarsa anlam ifade ederler. TED ذلك أنه ، كما تعلمون ، في مساكن معنى نشرت في ما يتعلق أماكن العمل ، والثقافة ، والحكم.
    Hiç anlam veremiyorum. Elbiselerini bile almamış. Open Subtitles هذا ليس منطقي انها حتي لم تاخذ اي من ملابسها
    Bu hayatta bir şeylere anlam katan tek şeydir aşk. Open Subtitles فالحبّ هو الشيء الوحيد الذي يسبغ معنىً على هذه الحياة
    İnsanlar sevdikleri biri ölünce buna bir anlam bulmaya çalışıyor. Open Subtitles . يريد النّاس أن يجدوا سبباً منطقياً حينما يموت محبوبهم
    Ünlü psikolog Martin Seligman'e göre anlam, kendinin ötesinde ki bir şeye hizmet etmekten ve ait olmaktan ve içindeki en iyiyi geliştirmekten geliyor. TED عالم النفس الشهير مارتن سيليغمان يقول مغزى الحياة يأتي من الأنتماء لشيءٍ وخدمة شيءٍ غير نفسك ومن تطوير أفضل ما لديك.
    O zaman bilmeyip de şimdi bildiğim şey kaçış ve tahammülün anlam yaratmak için fırsat olduğuydu. TED مالم أعرفه حينها و أعرفه الآن أن التجنب و الإحتمال يمكن أن يكونا المدخل لصياغة المعنى
    Bu sefer ki şarkı söylemek, anlam vermek amacıyla kullandığımız meta-dil. TED إنها ماتحول الكلام إلى أغنية ونحن نستخدمها لإيصال المعنى
    Hepimiz biliyoruz ki Travmayla, kayıpla, tüm hayat değiştirici deneyimlerle başa çıkma yolu anlam bulmaktır. TED نعلم جميعاً أن طريقة التكيف مع المرض أو الفقدان أو التجارب التي تحدث تغيراً جذرياً هي بإيجاد المعنى
    Sahip olduğu anlamı değiştirmek için asla geç değildir çünkü anlam dinamiktir. TED لم يفت الأوان لتغيير المعنى لأن المعنى ديناميكي
    işimin sona erdiğini düşünüyordum ve hiç bir şeye anlam veremiyordum. TED اعتقدت أن عملي انتهى، اعتقدت أن ما أفعله ليس له معنى.
    Yaptığımız şey bu. Başımıza gelen herşeyden bir anlam çıkarmaya çalışıyoruz. TED هذا ما نفعله نحاول ان نجعل لكل شيء يحدث لنا معنى.
    Bu sadece sağduyu değil aynı zamanda ticari anlam ifade eder. TED إنه ليس مجرد تفكير سليم، بل يجعل التجارة ذات معنى أيضاً.
    Eğer planlıyorsa, o mektupları sekiz ay önceden atmaya başlaması anlam kazanır. Open Subtitles ،حسنًا، لو فعل هذا، فهذا منطقي شرع بإرسال تلك الرسائل منذ ثمانية شهور
    Kişisel varlığımızın evrende bir anlam ifade ettiğine dair işaretler arıyoruz. Open Subtitles ولكل علامة تشير الى أن وجودنا ذو معنىً خاصٍ بالنسبة للكون
    Tamam, beni dinle.. ...ve müthiş bir anlam çıkarmaya çalışma. Open Subtitles حسناً، ابقى معي وأرى ما سأقوله لا يبدو إنه منطقياً.
    Sonra bu aktörler ve aktrisler aslında repliklerini yerden alır. Bu yüzden bu tür işaret sistemleri ortaya çıktı ve anlam kazanmaya başladı. TED وعندها وجدت الممثلين والممثلات يقرأون جمل أدوارهم من الأرض وعندها تبين أن هذا النوع من الإشارات بدأ يصبح ذو مغزى
    Ve sonra anladım ki verilen mücadele buna anlam kazandırmıştı. Open Subtitles ثم أدركت أن ذلك كان نضالاً.. لمنحها معنى.. لجعلها منطقية.
    İşe gelirken radyoda çalan şarkılar bir anda anlam kazandı. Open Subtitles تَعْرفُ، على طريقِي لعَمَل، كُلّ هذه الأغاني على الراديو أصبحَ مفهوماً فجأة لي.
    Yine de bos yere riske girip anlam veremedigim bir durumla karsi karsiya kalmak istemem. Open Subtitles و لكن لا أريد أن أخاطر بهذا و ألتقي شيئاً لا أفهمه
    Doğru, ama hiçbir anlam ifade etmiyorlar. Çünkü, akılla anlaşılan bilginin hiçbir değeri yoktur. Open Subtitles إنها لا تعني أي شئ، لأنه لا يوجد ما يستحق المعرفة بالإمكان فهمه في العقل
    Elbette, bu duygudan bir anlam çıkarmak amacıyla Vodoun’un bu tuhaf inancını anlamam gerekirdi. Vudu bir kara büyü inancı değil. TED ولكي أستوعب ذلك يجب أن أفهم شيئاً عن هذا الإيمان الخاص بالفودون، والفودو ليس جماعة سحر أسود.
    Biz, Torajanlılar gibi, hayat hakkındaki kararlarımızı ölüme atfettiğimiz anlam ve tanımlara dayandırırız TED نحن، كالتوراجيين، نؤسس قراراتنا عن الحياة على المعاني والتعاريف التي ننسبها إلى الموت.
    Hayatımıza anlam ve düzen katması gereken bu rutinlerimiz vardır. Open Subtitles لدينا تلك الروتينات، التي من المفترض أنتُعطيحياتنا.. هدف ومعنى
    Sen bana onu ver, ben de sana "babanın günahları" kavramına yeni bir anlam katacak olan hikayeyi vereyim. Open Subtitles أخبرني به و بالمقابل أسلمك القصة والتي سوف تجلب معناً جديداً لعبارة "ذنوب الأب"
    Fakat bu da muhtemel bir sıkıntı doğurur çünkü bütün bu bilgiye anlam katabilmek için onu işleyebilmemiz gereklidir. Open Subtitles لكنّ ذلك يتضمن عيب محتمل، لأنّ و لفهم كلّ تلك المعلومات نحن بحاجة إلى أن نكون قادرين على معالجته.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus