| Anneler günü için annemi Kansas City'ye götürmüştüm ve biriktirdiğim paraları harcamıştım. | Open Subtitles | أخذت أمي لمدينة كانساس في عيد الأم وإستخدمت ما إدخرته من مصروفي |
| Senin yarışacağını duydum. Bende bunu "Anneler Günü Haftası" programıma aldım. | Open Subtitles | سمعت أنك هنا لتتسابقن فنسّقت هذا في جدولي الأسبوعي لعيد الأم |
| Geçen Anneler günü, bana biraz simit atıp adına yatakta kahvaltı dedin. | Open Subtitles | .. في عيد الأم الماضي ، أعطيتني كعكة وسمّيتها الإفطار في الفراش |
| Genellikle en çok iş-yaşam çatışmasını yaşadığını belirten babalardır, Anneler değil. | TED | اليوم، هناك أباء، وليس أمهات يواجهون مشاكل الموازنة بين العمل والحياة |
| Degisen çocuklar Anneler olene kadar bir kaç hafta buradan beslenirler. | Open Subtitles | يمكن للمتحولين امتصاص السائل كله خلال أسابيع قبل أن تموت الامهات |
| Postacılık Anneler Günü'nde bir anlam kazanıyor. | Open Subtitles | سأخبرك باللّحظة الّتي يكون فيها لعملك معنًى وجيهاً.. عيد الأمّهات |
| Anneler gününden bir gün önce başka bir külüstür gelecek gibi görünüyordu. | Open Subtitles | إذا، تبقى يوم واحد قبل عيد الأم وكان يبدو كعملية فاشلة آخرى |
| Tuzak olduğunu biliyordum. Bu Anneler Günü'nden çok daha kötü. | Open Subtitles | كنت أعرف أنه فخّ هذا أسوء بكثير من عيد الأم |
| Kendi Anneler Günü kartımı yapmadan önce, Scratch'ın websitesine bir göz atmayı düşündüm. | TED | لكن قبل أن أشرع بصناعة بطاقة عيد الأم خاصتي، فكرت في إلقاء نظرة على موقع برنامج سكراتش. |
| (Müzik) Bunda ise proje sahibi, nasıl Google'layıp Anneler Günü'nün ne zaman olduğunu öğrendiğini anlatıyordu. | TED | كيف أنها بحثت في الأنترنت عن التاريخ الذي يحتفل فيه بعيد الأم. وكتبت أنها بمجرد أن عرفت تاريخ الاحتفال بعيد الأم |
| Ve Anneler Günü'nün ne zaman olduğunu öğrenince annesini ne kadar sevdiğini gösteren özel bir Anneler Günü mesajı gönderiyordu. | TED | قامت بإرسال تهنئة خاصة بعيد الأم تعبر فيها عن مدى حبها لأمها. |
| Bu örnek anneme Anneler Günü kartını gönderdikten sonra annem Scratch öğrenmeye karar verdiğinde ortaya çıktı. | TED | هذا مثال حدث بعد أن أرسلت بطاقات عيد الأم لوالدتي، فقد قررت أنها تريد تعلم استخدام سكراتش. |
| Bu acıyı tabi ki sadece Anneler çekmiyor aynı zamanda kızları, daha yeni doğan kızları da büyümeye başladıklarında bu acıyı devralıyorlar | TED | ليست الأم فقط هي من تعاني، بل وأيضا الفتاة، المولودة الجديدة، عندما تكبر، تعاني هي أيضا. |
| Bu çalışan anne, tüm çalışan Anneler ve onların bebekleri gayet iyiler. | TED | هذه الأم العاملة، وجميع الأمهات العاملات وجميع أطفالهن، على ما يرام. |
| Siz şehirli Anneler, liberal riyakarlıktaki bir dava çalışmasına benzersiniz. | Open Subtitles | أنتن يا أمهات المدينة حالات مثالية لدراسة نفاق المجتمع المتحرر، |
| Bazı Anneler o kadar depresyona giriyorlar ki bunu görmeyi bile kaybediyorlar. | Open Subtitles | كما تعلمين، هنالك أمهات يصلنَ لمرحلة الاكتئاب ولا يستطعنَ رؤية حتّى ذلك |
| Doktor haklı... milyarlarca canlı ölecek Anneler, oğullar, babalar... kızlar. | Open Subtitles | الدكتور على حق سوف يموت المليارات.. أمهات وأبناء، آباء وبنات.. |
| Tatlım, Anneler bunun için vardır. Maddy, bu işe ihtiyacın var. | Open Subtitles | ثم ان هذا ماتفعله الامهات مادي ، انتى تحتاجين هذه الوظيفة. |
| Çünkü polise oğlunun aç-aç gösterisine gittiğini öten Anneler ihityacımız olan son şey. | Open Subtitles | لأن آخر ما نريده هو .مجموعةمن الأمّهات. وهن يجلبن الشرطة بشأن وجود زبائنك الصغار في عرض التعري. |
| Eğer Anneler de savaşa gitseydi, savunacak kimse de kalmayacaktı. | Open Subtitles | إذا الأمهات ذهبوا إلى الحرب، لن يبقى هُناك أحد للدفاع. |
| Anne, Anneler Gunu'nu kahvalti yerine aksam yemeginde kutlasak olur mu? | Open Subtitles | امى هل يمكننا الاحتفال بعيد الام على العشاء فى الليل متأخرا |
| Pekala, oğlanlar ve kızlar, Anneler ve babalar, suç mahalli giderek soğuyor. | Open Subtitles | حسنا أولاد وبنات امهات واباء هذا مشهد الجريمة صار باردا ـ دونوهو؟ |
| Bugün "Anneler Günü" değil, Earl. | Open Subtitles | انتهى عيد الأمّ الآن ايرل، عد في العام المقبل |
| Salı sabahları Anneler ve onların okul öncesi çağı çocukları için servisimiz var. | TED | في صباح الثلاثاء من كل أسبوع يكون لدينا دروساً للأمهات وأطفالهم الذين لم يدخلوا المدرسة بعد. |
| Ayrıca burada geçen her gün sanki Anneler günü gibi. | Open Subtitles | وينظمون كل يوم ثلاثاء ليكون بمثابة عيد للأم |
| Bu sadece birbirini seven Anneler ve babalar için. | Open Subtitles | إنها للآباء والأمهات الذين يحبون بعضهم البعض |
| İki ırktan olma kızımız, lezbiyen Anneler. Bir yerlere gidecektir. | Open Subtitles | ابنة ثنائية عرق وأمهات سحاقيات سيكون وخزة في مكان ما |
| - Anneler Günün kutlu olsun! - Anneler Günün kutlu olsun! | Open Subtitles | عيد أمِ سعيد |
| Salı'ya kadar yükleme olmazsa, Anneler gününü kaçırırız bunu kabul edemem, bu yüzden mazeret uydurayım deme sakın! | Open Subtitles | إذا لم نَشْحنُ بحلول يوم الثلاثاء، لن تَكُونُ في المخازنِ بعيد الأمِ. ذلك غير مقبولُ، كذلك لا تعطينى أيّ أعذار، قم بذلك |
| Bütün Anneler doğanın verdiği bebeğe razı olmak zorunda. | Open Subtitles | كُلّ أولئك الأمهاتِ يجب ان يتوافقن مع ما اعطتهن الطبيعة |