| Aynı tür bir yardım için sırada olduğumu bilmek rahatlatıyor. | Open Subtitles | إنه لشيء مريح ان اعرف انك ستساعديني بعد أن ساعدتية. |
| Hiç kullanmamayı umut edersin, ama orada olduğunu bilmek sana güven verir. | Open Subtitles | انتي لا تتمني ان تلبسيهم و لكنكِ سعيده بأن تعرفي انهم عندكِ |
| Bir adamı doğru yola getirdiğimi bilmek bana yeter de artar bile. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي سروري أن أعلم أني وضعت شخصاً على الطريق القويم |
| Ailemle ve çocukluğumla ve umutlarımla ve hayallerimle ilgili her şeyi bilmek istiyordu. | TED | كان يريد أن يعرف كل شيئ عن عائلتي عن طفولتي عن أمالي وأحلامي. |
| Ama ölümcül bir hastalığınızın olduğunu bilmek sizde nasıl bir sıkıntı yaratır? | TED | لكن، كم ستعاني؟ عندما تعلم أنك مصاب بمرض يمكن أن يؤدي لوفاتك؟ |
| Babanızın başarılarına, kendi oğlundan daha fazla değer verdiğini bilmek... | Open Subtitles | أن نعرف أن والدك يهتم أكثر لإنجازاته من يفعل لابنه؟ |
| Nagumo'nun şu an ne yaptığını bilmek için, tüm emekli maaşımı verirdim. | Open Subtitles | كنت لاتنازل عن راتبى التقاعدى فى مقابل ان اعرف ماذا سيفعل ناجومو |
| Kiminle uğraştığımı bilmek zorundayım: Sizinle mi yoksa patronumla mı? | Open Subtitles | :أود أن اعرف مع من اتعامل معك أو مع مديري |
| Benim şu an pistlerden uzak olmamın bir şans olmadığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان اعرف ان ليس مجرد حظ الذي يحدث لي في السباق |
| O gece tam olarak ne olduğunu bilmek istiyor musun? | Open Subtitles | أتريدين حقاً أن تعرفي عن ما حدث في تلك الليله؟ |
| Ben inanıyorum. Bunu bana kanıtladın. Nasıl olduğunu bilmek ister misin? | Open Subtitles | أعرف ذلك، برهنتِ لي عن ذلك هل تريدين أن تعرفي كيف؟ |
| Beni dinle, sizlerin kim olduğunu bilmek istiyorum ve burada neler olup bittiğini. | Open Subtitles | اسمعوني، يجب أن أعلم من تكونوا و أريد أن أعرف ماذا يجري هنا؟ |
| bilmek isterim, eğer Ishta'nın önderliğine meydan okursam, beni kimler takip edecek? | Open Subtitles | أتمنى أن أعلم إذا قمت بتحدى , إيشتا , للقيادة ؟ ؟ |
| Bill? Steve daha çok boya lazım mı bilmek istiyor. | Open Subtitles | ستيف يريد أن يعرف إذا كنا بحاجة لمزيد من الطلاء. |
| Yo, sadece bu iyi adam nasıl olduğunu bilmek istiyor. | Open Subtitles | لا هذا الرجل اللطيف فقط اراد ان يعرف كيف حالكم |
| Eğer onun nerede olduğunu öğrenmek istiyorsan, ben de niye sorduğunu bilmek isterim. | Open Subtitles | واذا كنت تريد ان تعلم اين هو , علي ان اعلم لماذا ؟ |
| Böyle olmasını kimse istemedi. Böyle olacağını nereden bilebilirdik? Çünkü bizim işimiz "bilmek". | Open Subtitles | لم يرد احد هذا , وكيف لنا ان نعرف لانه عملنا ان نعرف |
| Ekselansları, Bayan Frederiksen için, helikopterle ilgili tüm ölçüler, alındı mı bilmek istiyor? | Open Subtitles | فخامتكم ربما ترغبون بمعرفة ان كل الاجراءات اتخذت فيما يتعلق بمروحية الآنسة فريدريكسن؟ |
| Ben sadece karımın kapısının önünde, ne aradığınızı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط فضولي لمعرفة ما تفعله بالضبط عند باب زوجتي |
| Bu Komiserin ne söylemeğe çalıştığını nihai olarak bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد المعرفة على الفور ما يحاول هذا الملازم أن يقول |
| Çoğunuz dileklerinizin ne olduğunu bilmek için... henüz fazla gençsiniz. | Open Subtitles | أكثركم صغير في السن لكي يعلم ما قد تكون أمانيه |
| Yani nasıl tiplerden hoşlandığımı gerçekten bilmek istiyorsan...işte. | Open Subtitles | لذا, هل تريدي ان تعلمي حقاً ما هو نوعي المفضل؟ هذا هو |
| Bu geceye kadar bekle ve bilmek istediğin her şeyi anlatayım. | Open Subtitles | إنتظر حتى نهاية الليلة وسوف أخبرك بكل ما تريد أن تعرفه |
| Sonra, nasıl ve niçin olduğunu bilmek istediğimden şiir eleştirmeni oldum. | TED | ومن ثم أصبحت ناقدا للشعر. لأنني أردت أن أعرف كيف ولماذا. |
| Laila'ya başka bir buluşma daha teklif ettim ve bilmek isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد طلبت من ليلا مقابلة اخرى وانا فكرت انكى يجب ان تعرفى |