"burayı" - Traduction Turc en Arabe

    • المكان
        
    • المكانِ
        
    • هذا المنزل
        
    • الوضع هنا
        
    • هذا هنا
        
    • للمكان
        
    • بالمكان
        
    • المكانَ
        
    • هذه المنطقة
        
    • هذه البقعة
        
    • هنا
        
    • هذا الموقع
        
    • هذا المحل
        
    • المَكان
        
    • الحياة هنا
        
    AT: Evet, üzgünüm. Sanırım bazıları burayı ziyaret etmek için neden kaçtığımızı soruyor. TED أنوتي: نعم، وأنا آسف، أظن أن أحدهم تساءل لماذا اختفينا لزيارة ذاك المكان.
    Ben de burayı satın almaya geldim iyi bir teklifle hem de. Open Subtitles وليس بمقدورك دفع الضرائب وقد جئت إلى هنا لأعرض شراء المكان منكم
    Bu yüzden burayı seçtim. Ne kadar uzun boylusun. Süper. Open Subtitles لهذا السبب بالضبط اخترت هذا المكان تبدو في خير حال
    Sen Memphis'te hukuk okudun. burayı ne zaman idare ettin ki? Open Subtitles لقد تدربت على القانون فى ممفيس متى أدرت هذا المكان ؟
    Sen Memphis'te hukuk okudun. burayı ne zaman idare ettin ki? Open Subtitles لقد تدربت على القانون فى ممفيس متى أدرت هذا المكان ؟
    burayı sevip sevmediğimi sordun, sonra senin ödemeyi zaten yaptığını öğrendim. Open Subtitles سالتى لو عن راى فى المكان, و انت اصلا دفعت المقدم.
    Hatta bir tanesi, kibrit çalıp burayı ateşe vermek istedi. Open Subtitles واحده منهما سرقت مجموعه من علب الثقاب وحاولت إحراق المكان
    Ve bir de... burayı bir okul haline getirmek istiyorum. Open Subtitles أوتَعلم ماذا ؟ أريد أن أصنع مدرسة من هذا المكان
    Size dünyanın parasını verdik, şimdi onu bulun yoksa burayı kapattırırım. Open Subtitles أعطيناكم الكثير من المال، الآن إبحثوا عنه وإلا سأغلق هذا المكان
    Burası senin vizyonun, ama burayı hepimiz yaptık ve burası hepimize ait. Open Subtitles كان هذا حلمك .. لكننا جميعاً بنينا هذا المكان وهو ملكنا كلنا
    Hele bir cevap verme de göreyim! burayı ateşe vermemi ister misin? Open Subtitles مثل الجحيم الذى لن تجيبه اتريدنى أن اشعل النار فى هذا المكان
    Bana burayı kiraladığın içim ne kadar teşekkür etsem az. Çok aramıştım. Open Subtitles لا استطيع شكركم بما يكفى لتأجيرى هذا المكان لا تعرف كم بحثت
    Uydulardan sonra anlamı kalmayınca, burayı askeri akıl hastanesi yapmışlar. Open Subtitles بعد الاقمار الصناعيه الغى المكان لذا حوّلوه إلى ملجأ عسكري.
    Koridorun sonunda, birinci katta. Ama ben sadece burayı işletiyorum. Open Subtitles في الأسفل ، الباب الأول لكنني فقط أُدير المكان هنا
    Cehennem ve burası benim olsaydı burayı yıkar ve cehennemde yaşardım. Open Subtitles يجب ألا تشرق الشمس علينا إذا أمتلكت هذا المكان و الجحيم
    Bir günlüğüne burayı bırakıyorum döndüğümde neye benzeyeceğini biliyor musun? Open Subtitles إذا تركت هذا المكان ليومٍ واحد أتدري ماذا سيحدث له؟
    Gelmeye karar verdiklerinde, gemileriyle burayı paramparça etmeye başlayacaklardır. Ne yani? Open Subtitles عندما يأتون ، سيرغبون فى تدمير هذا المكان رأسا على عقب
    burayı her zaman olmasını hayal ettiğimiz bir yer haline getirebiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نحول هذا المكان الى الذي أردناه دائما أن يكون
    Ama sen ve kankaların burayı mahvettiğiniz için, aradığım kitapları bulamıyorum. Open Subtitles لكن منذ أن دخلتم المكان أنت و أصدقاؤك لايمكننيأن أجدالكتبالتي أريدها.
    "Hayatın basit zevklerini takdir bile edemeyen birine burayı nasıl veririm?" Open Subtitles كيف أعطي هذا المكان لرجل لا يستطيع تقدير أبسط ملذات الحياة
    burayı A'dan Z'ye dolaşsak iyi olur. Open Subtitles نحن من الأفضل أن نَمْرَّ بهذا المكانِ من الألفِ إلى اليَاءِ
    Mahkeme Bayan Santiago'ya burayı temizleme emri vermiş. Diana yardıma gelir... Open Subtitles . هل تعلم ان المحكمة امرت السيدة سانتياغو بتنظيف هذا المنزل
    O kupayı çöpe atan kişinin burayı sevmediği sonucunu çıkarmalıydın. Open Subtitles يجب أن تستنجي من ذلك ان الشخص الذي رمى الكأس لم يعجبه الوضع هنا
    Her zaman burayı kimin bırakacak kadar aptal olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles ولكنى أتساءل من السخيف بما فيه الكفاية ليترك هذا هنا
    Eskiden kocam işletirdi şimdi de ben, seviyorum burayı. Open Subtitles أبداً ما أعتادَ الحضور هنا عندما كانَ مستأجراً للمكان
    Ayrıca burayı neşelendirmek için çiçek ve çim ekiyoruz. Open Subtitles فهمتِ؟ إننا نزرع الأزهار والعشب أيضا كي نرتقي بالمكان
    Bana ajans burayı gösterdi. Open Subtitles لقد كَانَ وكيلاً الذي فرجني علي المكانَ.
    Belki yeni bir çeşit türdür, burayı beslenme alanı olarak isteyen bir avcı. Open Subtitles , ربما هي نماذج جديدة من الأنواع مفترسات حدًدت هذه المنطقة كمنطقة طعامهم
    burayı babana saklamak için... çok çaba harcadım. Open Subtitles و الآن، أنا أعمل على إبقاء هذه البقعة خالية من أجل أبيك
    Geçen sene First Lady burayı Urban Green Thumb programı için seçmişti.* Open Subtitles إختارت السيدة الأولى هذا الموقع شخصيا لإطلاق برنامج التشجير في المناطق الحضرية.
    Hayır, bugün değil. Zamanı geldiğinde burayı kapatmak için sebeplerim olacak. Open Subtitles لا, ليس اليوم, وعندما سنفعل سيكون لدىّ مايكفى لكى اُغلق هذا المحل
    Baba. Galiba Kaptan burayı sevmedi. Open Subtitles يا أبي أعتقِدُ بأن القُبطانة لا يُعجبُها هذا المَكان
    Bana vaaz verme. burayı biliyorum. Open Subtitles أعرف هذا المكان فقد ولدت و ترعرعت هنا و أعرف الحياة هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus