Bu bize buz tabakasının zamanla nasıl değiştiğine dair hiçbir ipucu vermiyor. | TED | وهي لا تزودنا بأي مؤشر حول كيفية تغير الصفيحة الجليدية مع الوقت. |
İnsanların neden hayatta çıkmaza girdiklerine dair bir teorim var. | TED | لديّ نظريّة حول سبب شعور الناس بأنهم عالقون في حياتهم. |
Dan'den ilk mavi kolonilerin yaşadığına dair bir SMS aldık. | TED | وصلتنا رسالة من دان تقول بأن المستعمرات الزرقاء الأولى وجدت. |
Senatonun onun yanında yer alacağına dair kraliçenin inancı büyük. | Open Subtitles | إن الملكة لديها إيمان عظيم بأن المجلس سيكون في صفّها. |
Nasıl çalıştığına dair bir fikrim yok, ama buna çok para ödedim. | TED | ليس عندي أدني فكرة عن طريقة عمله، لكني دفعت فيه مبلغاً كبيراً. |
Havadis buydu demek. Bakan olacağına dair söylentiler dolaşıyordu zaten. | Open Subtitles | هذا هو الخبر، هناك أخبار بأنك ستصبح في مجلس الوزراء |
Güvenlik Bölümü, bölümünüzde bir köstebek olduğuna dair endişelerinizi bize bildirdi. | Open Subtitles | الأمن حذرنا بأنه من الممكن أن يكون لديك جاسوس فى قسمك |
Neyin önemli olduğuna dair düşüncenin değişmesi ne kadar tuhaf değil mi? | Open Subtitles | من المضحك ، كيفية تغيير رأيك بشأن ما له الأهميه بالنسبة لك |
İsterseniz bunun nasıl faydalı bir şekilde çalıştığına dair birkaç örnek vereyim. | TED | دعونى أقدم لكم عدد من الأمثلة حول كيفية عمل ذلك بشكل إيجابى. |
Kozmologların bunun nasıl gerçekleştiğine dair pek çok fikri vardır. | TED | ولدى علماء الكون الكثير من الأفكار حول كيفية حدوث هذا. |
Böylece, altı yıl önce aklıma bir fikir geldi: Hayat sayfalara geçtiyse, bir yerlerde, her yaşa dair yazılmış sayfalar vardı. | TED | وقبل ستة سنوات، خطرت ببالي فكرة: إذا مرت الحياة من خلال صفحات، وكانت، في مرحلة ما، أقسام مكتوبة حول جميع الأعمار. |
Nükleer fizikte uzman birisi olarak her biri kendi Dünya'sını barındıran farklı boyutlar olduğuna dair bir hipotezim vardı. | Open Subtitles | كخبير في مجال الفيزياء النووية، لقد افترض منذ فترة طويلة بأن هناك عدد لا حصر له من أبعاد متوازية، |
Efendim, hedeflerin dağın eteklerinde tuzağa düştüğüne dair bi not aldık. | Open Subtitles | أيها الزعيم ، تلقينا إشعاراً بأن الأهداف قد حُـصِـروا في المراكز |
Suçlamanın kaydımdan silineceğine dair söz verdi ve karşılık olarak 2 kademe yükseltilecektim bu yüzden bunun gerçekleştirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | لقد وعدت بأن يتم حذف الاتهام من ملفي، وأنه سيتم ترقيتي درجتين كتعويض، لذا أريد التأكد من إتمام هذا |
Kuran'ın cennet tarifinde geçtiği söylenen 72 huri bahsini duymuşsunuzdur. Bu konuya geri döneceğime dair söz vererek geçiyorum. | TED | ربما كنت قد سمعت عن فكرة القرآن عن الجنة بأنها 72 عذراء. وأعدكم بأنني سوف أعود إلى موضوع العذارى. |
Nasıl sonsuza kadar aynı şekilde hissedeceklerine dair söz verirler. | Open Subtitles | كيف تثقين بأنك ستشعري بالحب طول حياتك في نفس الشخص؟ |
Arıyoruz, ama buraya geri geleceğine dair, Bir nedenimiz yok. | Open Subtitles | إننا نبحث ولكن ليس ثمة مبرر للإعتقاد بأنه سيرجع قريباً |
Kitabım yayınlanmadan önce ilk kimin okuyacağına dair çok sıkı bir kuralım vardır. | Open Subtitles | أنا ألتزم بقانون صارم وشديد بشأن من يقرأ أعمالي في هذه المرحلة المبكرة |
Sayın Başkan, yetkilerimizin değiştirildiğine dair aldığımız bir emir hakkında size ulaşmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، لقد كنا نحاول الاتصال بك بشأن أمر تلقيناه بخصوص نقل الاختصاصات |
İkisi de erkekmiş. Kimseyi öldürdüğüne dair bir kayıt yok. | Open Subtitles | كلاهما صبيـّان و ليس هناك تقرير على أنّه قام بقتلهما |
Bu benim doğruluğuna dair hiçbir kanıt görmediğim ama insanların doğruluğundan emin olduğu bir neden. "Yerliler evlerinin sorunu, bu tahribat" diye çekiliveriyorlar. | TED | التي لم أرى أي دليل له, هذا ما تم اشاعته دائماً بما يتعلق بمشكلة البيوت المحلية حسناً, تسعة بالمئة مما أنفقنا هو تلف, |
Bana o sıçanların insanlara cevap vereceklerine dair söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أريدك أن تعد بأنّ هؤلاء لقطاء الجرذ يستجيبون إلى الناس. |
Gördüğümüz şeyi bizim oluşturduğumuza dair oldukça ikna edici kanıtlar var. | TED | ولكن هناك بعض الأشياء التي تفرض نفسها بأننا ننشئ ما نراه |
Hayır, bahsetmedim, kimseye bahsetmedim. Söylemeyeceğime dair sana söz verdim. | Open Subtitles | كلا,لم أفعل.ولم أخبر أي أحد لقد وعدتك بأني لن أفعل |
Bunu yapsaydın neler olacağını dair fikrin var mı hiç? | Open Subtitles | هل لديكِ فكرة عمّا يمكن أن يحدث لو فعلتِ هذا؟ |