ويكيبيديا

    "dair" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حول
        
    • بأن
        
    • عن
        
    • بأنك
        
    • بأنه
        
    • بشأن
        
    • بخصوص
        
    • أنّه
        
    • بأنني
        
    • دليل
        
    • بأنّ
        
    • بأننا
        
    • بأني
        
    • عمّا
        
    • بأنها
        
    Bu bize buz tabakasının zamanla nasıl değiştiğine dair hiçbir ipucu vermiyor. TED وهي لا تزودنا بأي مؤشر حول كيفية تغير الصفيحة الجليدية مع الوقت.
    İnsanların neden hayatta çıkmaza girdiklerine dair bir teorim var. TED لديّ نظريّة حول سبب شعور الناس بأنهم عالقون في حياتهم.
    Dan'den ilk mavi kolonilerin yaşadığına dair bir SMS aldık. TED وصلتنا رسالة من دان تقول بأن المستعمرات الزرقاء الأولى وجدت.
    Senatonun onun yanında yer alacağına dair kraliçenin inancı büyük. Open Subtitles إن الملكة لديها إيمان عظيم بأن المجلس سيكون في صفّها.
    Nasıl çalıştığına dair bir fikrim yok, ama buna çok para ödedim. TED ليس عندي أدني فكرة عن طريقة عمله، لكني دفعت فيه مبلغاً كبيراً.
    Havadis buydu demek. Bakan olacağına dair söylentiler dolaşıyordu zaten. Open Subtitles هذا هو الخبر، هناك أخبار بأنك ستصبح في مجلس الوزراء
    Güvenlik Bölümü, bölümünüzde bir köstebek olduğuna dair endişelerinizi bize bildirdi. Open Subtitles الأمن حذرنا بأنه من الممكن أن يكون لديك جاسوس فى قسمك
    Neyin önemli olduğuna dair düşüncenin değişmesi ne kadar tuhaf değil mi? Open Subtitles من المضحك ، كيفية تغيير رأيك بشأن ما له الأهميه بالنسبة لك
    İsterseniz bunun nasıl faydalı bir şekilde çalıştığına dair birkaç örnek vereyim. TED دعونى أقدم لكم عدد من الأمثلة حول كيفية عمل ذلك بشكل إيجابى.
    Kozmologların bunun nasıl gerçekleştiğine dair pek çok fikri vardır. TED ولدى علماء الكون الكثير من الأفكار حول كيفية حدوث هذا.
    Böylece, altı yıl önce aklıma bir fikir geldi: Hayat sayfalara geçtiyse, bir yerlerde, her yaşa dair yazılmış sayfalar vardı. TED وقبل ستة سنوات، خطرت ببالي فكرة: إذا مرت الحياة من خلال صفحات، وكانت، في مرحلة ما، أقسام مكتوبة حول جميع الأعمار.
    Nükleer fizikte uzman birisi olarak her biri kendi Dünya'sını barındıran farklı boyutlar olduğuna dair bir hipotezim vardı. Open Subtitles كخبير في مجال الفيزياء النووية، لقد افترض منذ فترة طويلة بأن هناك عدد لا حصر له من أبعاد متوازية،
    Efendim, hedeflerin dağın eteklerinde tuzağa düştüğüne dair bi not aldık. Open Subtitles أيها الزعيم ، تلقينا إشعاراً بأن الأهداف قد حُـصِـروا في المراكز
    Suçlamanın kaydımdan silineceğine dair söz verdi ve karşılık olarak 2 kademe yükseltilecektim bu yüzden bunun gerçekleştirilmesini istiyorum. Open Subtitles لقد وعدت بأن يتم حذف الاتهام من ملفي، وأنه سيتم ترقيتي درجتين كتعويض، لذا أريد التأكد من إتمام هذا
    Kuran'ın cennet tarifinde geçtiği söylenen 72 huri bahsini duymuşsunuzdur. Bu konuya geri döneceğime dair söz vererek geçiyorum. TED ربما كنت قد سمعت عن فكرة القرآن عن الجنة بأنها 72 عذراء. وأعدكم بأنني سوف أعود إلى موضوع العذارى.
    Nasıl sonsuza kadar aynı şekilde hissedeceklerine dair söz verirler. Open Subtitles كيف تثقين بأنك ستشعري بالحب طول حياتك في نفس الشخص؟
    Arıyoruz, ama buraya geri geleceğine dair, Bir nedenimiz yok. Open Subtitles إننا نبحث ولكن ليس ثمة مبرر للإعتقاد بأنه سيرجع قريباً
    Kitabım yayınlanmadan önce ilk kimin okuyacağına dair çok sıkı bir kuralım vardır. Open Subtitles أنا ألتزم بقانون صارم وشديد بشأن من يقرأ أعمالي في هذه المرحلة المبكرة
    Sayın Başkan, yetkilerimizin değiştirildiğine dair aldığımız bir emir hakkında size ulaşmaya çalışıyorduk. Open Subtitles سيدي الرئيس، لقد كنا نحاول الاتصال بك بشأن أمر تلقيناه بخصوص نقل الاختصاصات
    İkisi de erkekmiş. Kimseyi öldürdüğüne dair bir kayıt yok. Open Subtitles كلاهما صبيـّان و ليس هناك تقرير على أنّه قام بقتلهما
    Bu benim doğruluğuna dair hiçbir kanıt görmediğim ama insanların doğruluğundan emin olduğu bir neden. "Yerliler evlerinin sorunu, bu tahribat" diye çekiliveriyorlar. TED التي لم أرى أي دليل له, هذا ما تم اشاعته دائماً بما يتعلق بمشكلة البيوت المحلية حسناً, تسعة بالمئة مما أنفقنا هو تلف,
    Bana o sıçanların insanlara cevap vereceklerine dair söz vermeni istiyorum. Open Subtitles وأنا أريدك أن تعد بأنّ هؤلاء لقطاء الجرذ يستجيبون إلى الناس.
    Gördüğümüz şeyi bizim oluşturduğumuza dair oldukça ikna edici kanıtlar var. TED ولكن هناك بعض الأشياء التي تفرض نفسها بأننا ننشئ ما نراه
    Hayır, bahsetmedim, kimseye bahsetmedim. Söylemeyeceğime dair sana söz verdim. Open Subtitles كلا,لم أفعل.ولم أخبر أي أحد لقد وعدتك بأني لن أفعل
    Bunu yapsaydın neler olacağını dair fikrin var mı hiç? Open Subtitles هل لديكِ فكرة عمّا يمكن أن يحدث لو فعلتِ هذا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد