| Tamam, henüz benden beklediğin kadar ince detaylı, delice bir fikir değil. | Open Subtitles | الموافقة، هو ليس رغم ذلك المفصّل بشكل رفيع جنون جئت للتوقّع منّي. |
| - Bu kadar da olmaz! - delice olduğu biliyorum. | Open Subtitles | .. ــ أنتِ لا تقولين ــ أعرف أنّ هذا جنون |
| İzlenimlerin, ne yaptığımız ve ne düşündüğümüz üzerinde delice bir etkisi var. | TED | اعتقد ان الانطباعات لها تأثير جنوني عن الذي نعتقده و الذي نفعله |
| Bu kulağa delice gelecek, ben de önce inanmamıştım ama artık inanıyorum. | Open Subtitles | قد يبدو هذا جنوناً وفي الأول لم أصدقه لكنني بدأت أفعل ذلك |
| delice geldiğinin farkındayım ama o zamandan beri onun ağladığını duyuyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه يبدو أمراً جنونياً. ولكن منذ آنذاك وأنا أسمع بكائها. |
| Tamam, evet, teorik olarak şeker, ama aynı zamanda biraz delice değil mi? | Open Subtitles | حسنا نعم انه جميل في الفكرة ولكن اليس ايضاً نوع من الجنون ؟ |
| delice geldiğini biliyorum, ama bunların beni koruyabilecek tek şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | انا اعلم انه يبدو جنون ولاكني اشعر بأنه الشئ الوحيد الذي يحميني |
| Kulağa ne kadar delice gelirse gelsin, o adam hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | بالرغم من كون هذا جنون إلا أن . الرجُل أنقذ حياتى |
| Dönemin birçok göçmeni gibi New York'taki Aşağı Doğu Yakası'na vardılar ve delice bir eritme potasıyla karşılaştılar. | TED | وكغالبية المهاجرين حينها، فقد وصولوا إلى الجانب الشرقي السفلي في مدينة نيويورك وواجهوا جنون تعدد الأعراق هناك. |
| delice. Kısaca yenililik döngülerinden, gelişen şeylerden, yüksek aktivitede çalışan ve sonra kullanım dışı kalıp, yeni birşeylerle değiştirilen şeylerden bahsetmek istiyorum. | TED | جنون. التكلم بإيجاز حول دورات الإختراع, الأشياء التي تزدهر, حينما تكون فعّالة جدا و تموت حينما تستبدل بشيء آخر. |
| -Bir şey al da sil şunu Luke. -Ama bu delice. Neden? | Open Subtitles | ـ هات حاجة و امسحة لوك ـ لكن هذا جنون لماذا؟ |
| Eğer böyle delice konuşursan seni bu davanın yanına bile yanaştırmam. Deli mi? | Open Subtitles | لن أسمح لكَ بالإقتراب من هذه القضيّة إن بدأتَ بتفوه كلام جنوني كهذا |
| delice bir şey yapmadan önce şu şişeyi açmama yardım eder misin? | Open Subtitles | انتظر.قبل ان تفعل اي شيء جنوني هل تستطيع مساعدتي بفتح هذه القنينة؟ |
| Şu an, bu yolda olan insanlarla buluşup yardım etmek gibi bir sorumluluğum var. Bu biraz delice, çünkü artık toplumumu önemsiyorum. | TED | إنني الآن ملزم أن أقابل هؤلاء الذين يسلكون هذا الدرب وأن أساعد، وكان هذا تفكير جنوني فأنا الآن أهتم بمجتمعي. |
| Bunun kulağa delice geldiğini biliyorum, ama çavdarı almalıyım. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو جنوناً ولكنني أحتاج هذا الخبز حقاً |
| delice geliyor biliyorum ama şimdi yine aynı duyguları hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم بأن الأمر يبدو جنونياً ولكن لدي نفس الشعور الآن |
| delice diyebilirsiniz. Ayda 1100 dolarla New York'ta nasıl yaşayacağım ki? | Open Subtitles | يسعك القول ان الجنون هو العيش في نيويورك بمصروف 1,100 بالشهر |
| Koçluk yapma şeklin delice! Bana bağırmayı kes! Özür dilerim. | Open Subtitles | ـ طريقتكِ في التدريب جنونية ـ توقف عن الصراخ عليّ |
| Ama başkanlığının ikinci dönemine kadar delice kararlar almaya başlamayacak. | Open Subtitles | لكنه لم يبدأ اتخاذ القرارات المجنونة حتى فترة رئاسته الثانية |
| Sonra tüm bunların içinde en delice olanını düşündüm; gerçekten bunu yapabilirim. | TED | ثم فكرت بفكرة أكثر جنونا من جميع الأفكار لماذا لا أفعلها بجدية |
| Daha 20'li yaşlardaydım, kendimi saldım ve birine delice âşık oldum. | Open Subtitles | وعندما كنت في عشرينياتي خيّبت آمال شخصيتي و وقعت بالحب بجنون |
| Genç aşıkların delice bir şey yaptıkları ilk sefer olmazdı. | Open Subtitles | ربما تكون اول مرة يرتكب بها العشاق اليافعين شيئاً مجنوناً |
| Bazılarınız şöyle düşünüyor olabilir, açıkçası 10 TEDTalk'u altı kelimede özetlemek delice. | TED | الآن البعض منكم قد يظن الآن، أنه سيكون جنونيا صراحة أن يتم تلخيص 10 محادثات تيد في ستة كلمات. |
| Ya bizimle gelir bu delice laflarını kendine saklarsın ya da suya atlarsın. | Open Subtitles | إمّا تكون معنا، و تترك ذلك الكلام المجنون لنفسك أو تنزلَ في الماء |
| Dinleyin beni, delice bir şey gibi gelebilir belki.. Ama silahım hemen şuradaki saksının içersine koydum. | Open Subtitles | اسمعوا، لا أقترح أن نقوم بأمر جنونيّ هنا ولكنني دسستُ مسدّسي بأصيص الورد ذاك |
| - Başka birini. O ilk kadın delice şeyler yaptı. - Ne yaptı? | Open Subtitles | ــ شخصاً آخر غير تلك السيدة الأولى التي فعلت شيئاً مجنونا ــ مالذي فعلته؟ |
| Kulağa delice geleceğini biliyorum çünkü o komada ama bunu ondan öğrendim. | Open Subtitles | أعلم بأن الأمر يبدو جنونيًا لأنه في غيبوبة ولكني عرفت هذا منه |