"ekonomik" - Traduction Turc en Arabe

    • الاقتصادية
        
    • الاقتصادي
        
    • الإقتصادي
        
    • اقتصادية
        
    • الإقتصادية
        
    • إقتصادية
        
    • الاقتصاد
        
    • المالية
        
    • الإقتصاد
        
    • الأقتصادية
        
    • اقتصادي
        
    • المالي
        
    • إقتصادي
        
    • اقتصاديا
        
    • مالية
        
    Gördüğünüz gibi, Batıda, temel ekonomik ve sosyal birim, ... ...bireydir. TED ترى ، في الغرب ، الوحدة الاقتصادية والاجتماعية الأساسية هي الفرد.
    Ama aslında kasabada bu ekonomik döngüler çok daha etkili bir şekilde başlayabiliyor. TED ولكن في الواقع نبدأ داخل المدينة بإنشاء هذه الدّورات الاقتصادية بشكل أكثر فعالية.
    Çünkü bence bu sadece kültürel bir alan veya evlerle ilgili değil; ekonomik tabanın da baştan yaratılması gerekiyor. TED لأنني أعتقد أنها ليست مساحة ثقافية أو مشروع إسكان؛ يجب أن يكون هناك نوع من إعادة البناء للجوهر الاقتصادي.
    Örneğin 8. Hedef: İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme. TED خذ على سبيل المثال الهدف 8، العمل الّلائق والنمو الاقتصادي.
    Bu karşılaştırmaya bakınca demokrasinin ekonomik büyüme açısından oldukça iyi olduğunu görüyoruz. TED وفي هذه الحالة, تتأرجح الكفة لصالح الديمقراطية فيما يتعلق بتحقيق النمو الإقتصادي.
    Muazzam farklılıkta siyasi sistemlere ve farklı ekonomik sistemlere sahiptirler, birinde özel kapitalizm diğerinde geniş bir devlet kapitalizmi vardır. TED لديهما نظامين سياسين مختلفين بشكل كبير و ايضا انظمة اقتصادية مختلفة دولة بي راسمالية خاصة و اخرى بنظام راسمال دولة
    Kadınlar, ekonomik, sosyal ve cinsel yönden erkekler kadar güçlü kabul ediliyordu. TED و أعتبرت النساء فى نفس قوة الرجال الإقتصادية و الإجتماعية و الجنسية
    Ama şimdi ekonomik sorumluluk açısından yatırım değerlendirmesini tümüyle destekliyorum. Open Subtitles لكن الآن فيما يتعلق بالمسائل الاقتصادية أؤيد تقديره للاستثمار تماما
    ekonomik ve işsizlikle ilgili kaygılar yüzünden amme hizmeti geri planda kaldı. Open Subtitles الدافع تجاه خدمة المجتمع قد أخذ حيزاً من حيث الشؤون الاقتصادية والوظائف
    Ülke 10 yıldır ekonomik ve sosyal kaosun dalgalarıyla hırpalanmış ve parçalanmıştı. Open Subtitles طوال عشر سنوات، تراجعت الدولة وتمزقت بسبب موجات من الفوضى الاقتصادية والاجتماعية
    Geçen yıl antisosyal davranışların ekonomik etkisi, tam 9 trilyon dolardı. Open Subtitles العام الماضي التكلفة الاقتصادية للسلوك المُعادي للمجتمع كانت 9 مليارات دولار
    Sosyal, ekonomik ya da siyasi haksızlıklara bir cevap değil. TED وهذه ليست إجابات على الظلم الاجتماعي أو الاقتصادي أو السياسي.
    Bu politikalar onu halkına sevdirdi, ancak ticareti ve ekonomik büyümeyi yavaşlattı. TED هذه السياسات أكسبته حب شعبه، لكن التجارة والنمو الاقتصادي عانيا من التباطؤ.
    Ve bu ekonomik süreçte hiç bir başarı görmezlikten gelinemez. Open Subtitles وفي هذا المناخ الاقتصادي أي وسيلة للنجاح لا يمكن تجاهلها
    ekonomik gelişmenin sağladığı kazanımları paylaşmak açısından politik reformlar çok önemli. TED ومن الضروري أن تعاجل بإجراءها لتعم فوائد النمو الإقتصادي على الجميع.
    Daha da önemlisi, kapitalizm tarafından yönlendirilen sadece ekonomik büyüme değil. TED والأهم من ذلك، لم يكن النمو الإقتصادي هو الوحيد المُتأثّر بالرأسمالية.
    Sovyet petrolünü rafine edecek yer bulamayan Castro, ekonomik felaketle yüzleşti. Open Subtitles مع عدم توافر مكان لتكرير النفط السوفيتي، واجهت كاسترو كارثة اقتصادية
    Şunu bilmeni isterim ki ekonomik bir faciayla da karşı karşıya olabilirsin. Open Subtitles اتصل فقط لأعلمك انك قد تكون على وشك مواجهة كارثة اقتصادية أيضا
    Ama, azalan nüfusun getireceği en az iki tane faydalı ekonomik etki var. TED لكن عدد السكان المتناقص سيشهد على الأقل أثنين من الآثار الإقتصادية المفيدة جداً
    Ama kültürel ve ekonomik anlamda bunun tersinin söz konusu olduğunu söylemek mümkün. Open Subtitles لكن على مستويات ، ثقافية و إقتصادية يمكنك القول أن العكس هو الصحيح
    Rick, mevcut ekonomik koşullar içerisinde maaşına zam yapabilmemim imkânı yok. Open Subtitles أنت تحاول زيادة راتبك في ظل انخفاض معدل الاقتصاد وهذا مستحيل
    Pekala, şu an şirketin ekonomik gücünü komple gözden geçirmekteyiz. Open Subtitles حساً، سنقوم الآن بعمل عرض كامل لنقاط قوى الشركة المالية
    Bu şu anda ekonomideki ekonomik gelişmenin neden olduğu karbon yoğunluğu. TED هذه هى كثافة الكربون للنمو الإقتصادى فى الإقتصاد فى هذه اللحظة.
    Devlete yaban hayatını korumanın sadece ekolojik olarak değil, ekonomik olarak da mantıklı olduğunu gösterin. TED أثبن لحكومة الولاية أن حماية الحياة البرية ليس فقط مهمّ من الناحية البيئية فحسب بل أيضاً من الناحية الأقتصادية.
    Peki burada ne olmuştu? Bu ormanda büyük bir ekonomik yıkım yaratmıştık. TED فماذا حدث هنا ؟ لقد صنعنا فشل اقتصادي كبير في هذه الغابة.
    Edebi mirasına rağmen Lovecraft ekonomik başarı konusunda sınıfta kaldı. TED على الرغم من إرثه الأدبي، لم يكن لافكرفت قادراً على تحقيق النجاح المالي.
    Olay ekonomik mi, sosyal mı , yoksa kültürel miydi? Open Subtitles هل هو كان لسبب إقتصادي ، إجتماعي أم كان ثقافي؟
    Erkek işinde çalışan bir kadın rekabeti arttırır. Cinsel ve ekonomik anlamda. Open Subtitles المرأة التى تزاول عمل رجل منافسة جنسيا و اقتصاديا على حد سواء
    Savaşı kendi ekonomik çıkarları için savunduğunu söylemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تقترح بأن يناصر الحرب ليحقق مكاسب مالية شخصية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus