Ne Geçit ne de gezegendeki başka bir şey imha olmadı. | Open Subtitles | لا البوابة و لا اي شيء آخر على هذا الكوكب دمر. |
Efendim, gerçek şu ki, Geçit yapmasını istediğimiz şeyi yapma yeteneğine sahip olmayabilir. | Open Subtitles | سيدي, الحقيقة هي, أن البوابة ربما لا تقبل عمل ما نريد أن نفعله |
Eğer Geçit, otuzsekiz dakikalık döngüsünün sonunda kapanmazsa ne olur? | Open Subtitles | ماذا اذا لم تغلق البوابة فى نهاية دورة 38 دقيقة؟ |
Öyleyse, en dip noktada, Geçit giriş ya da çıkış için tek yol. | Open Subtitles | لذا علي اقل الحدود. بوابة ستارجيت هي الطريقة الوحيدة للدخول والخروج من هنا |
Bir çıkış kapısı ya da Geçit var mı? Onu kullanmış olabilir mi? | Open Subtitles | هناك باب أو خروج أو بعض النوع ممر بإنّه يمكن أن يأخذ مستعمل؟ |
Cephaneliğe gidelim, geri dönüp Geçit odasını geri almaya çalışalım. | Open Subtitles | نحاول الوصول إلى مستودع السلاح ثم نرجع ونستعيد غرفة البوابة |
Ne yazık ki, Geçit civarında işe yarar birşey yok. | Open Subtitles | لسوء الحظ لايوجد شئ مفيد في المكان القريب من البوابة |
Bu bağlamda deri, bir Geçit ürünü olabilir ve klasik biyofabrikasyon endüstrisi için bir başlangıç sağlayabilir. | TED | و على هذا الأساس فإن الجلد سيكون البوابة لبداية إنتشار صناعة الفبركة الحيوية. |
Geçit kapanmadan önce içinden geçerek onu tarihte mahsur kalmaktan kurtarmak için sadece bir dakikanız var. | TED | لديك دقيقة واحدة لتقفز إلى البوابة وتنقذه قبل أن تُغلق وتتركه معلقًا في التاريخ. |
Geçit, ruhani kültürlerinin önemli bir parçası olmalı. | Open Subtitles | البوابة جزء لا يتجزء من الثقافة الروحيه. |
Kristalin erimiş köşesinin, Apophis'in yılan muhafızları ateş ettikten sonra Geçit odası duvarların haline benzediğini fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت ان الحافة اللامعة للبلورة التي اذيبت عندها تشبه حوائط غرفة البوابة بعدما أطلق أبوفيس و حراسه النار على المكان |
Bir saat içinde Geçit vasıtasıyla bu sembollerin temsil ettiği gezegene gideceksiniz. | Open Subtitles | في ساعة واحدة ستذهبون الى الكوكب عبر البوابة حددت بهذه الرموز |
Geçit yolculuğu sırasında kırıldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد انهم تحطموا خلال عملية النقل عبر البوابة |
Karanlık ruh bir bedende değilse bileziğin Geçit görevini göreceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن السوار سيفتح بوابة فروح الظلمة محتجزة داخل مضيف |
Ekibimden Boone buraya geldiğinde, bunun bir Geçit olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بلدي الطاقم، بون، عندما جاء إلى، وقال انه كان بوابة. |
Kayan Geçit transistörleri, defaatle yazmakla aşınır, zamanla kullanışsızlaşır. | TED | تكرار الكتابة على بوابة الترانزستورات العائمة تسبب تاكلهم وفي النهاية يصبحون بلا فائدة |
Gizli geçidi arıyorum! Her zaman bir gizli Geçit olur! | Open Subtitles | أبحث عن ممر سري , لطالما يكون هنالك ممر سري |
Uygun durumdaki tüm SG takımları 2 Saat içinde Geçit odasında olsun. | Open Subtitles | ارغب فى كل فرق اس جي الجاهزه فى غرفه البوابه خلال ساعتين |
Hiç gizli bir Geçit diye hakkında birşey duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن الممر السري؟ هل تعتقد أنه موجود بالفعل؟ |
Tüm Geçit sistemi felce uğradı, ama biz hala çevirebiliyoruz. | Open Subtitles | جميع البوابات المتصله أصبحت مشلوله ولكننا لانزال نستطيع الطلب للخارج |
Evet ama Geçit, sadece ay en tepeye ulaştığında açılırmış. | Open Subtitles | أجل، ولكنْ لا تُفتح البوّابة إلّا عندما يصل القمر لذروته |
Kılıç aracılığıyla güçlerini kendime yönlendirip dünyalar arası... Geçit açabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنّي أستطيع توجيه قدراتك عبر السيف لفتح بوّابة بين العوالم |
Bazı bölgeler, bazı körfezler sular altındadır, böylece bulduğunuz her Geçit zordur. | TED | بعض المناطق، بعض الجداول، تغرق في المحيط، بحيث تجد كل معبر في غاية الصعوبة. |
Tamam, açılması gereken şu aptal büyülü Geçit nerede? | Open Subtitles | حسنٌ، أين ذلك الممرّ السحريّ الغبيّ الذي يتعيّن عليها فتحه؟ |
Başka bir Geçit yok. Bunun sadece bir ambar olduğunu düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | ـ ليس هناك مدخل آخر ـ تظن أنه مجرد مخزن، أليس كذلك؟ |
..Sarı Geçit'i, kendi çıkarların için kullanman durumunu.. | Open Subtitles | إنّهُ يعتبر عملية "الحزام الأصفر" السابقة |
- Pek sayılmaz. Hayır. - Sorun şu ki, o boyuta yalnızca iblisler Geçit açabilir. | Open Subtitles | ليس حقيقة , لا الشياطين فقط هم من يمكنهم فتح المعبر إليها |
Geçit töreninde çalışmaya gönüllü oldum böylece Başkan Kennedy'i yakından görebilirim. | Open Subtitles | لقد تطوعت للعمل في الموكب لذلك يمكنني مشاهدة الرئيس كينيدي جيداً |