"kalmayı" - Traduction Turc en Arabe

    • للبقاء
        
    • أبقى
        
    • بالبقاء
        
    • البقاء على
        
    • أظل
        
    • أن تبقى
        
    • البَقاء
        
    • المكوث
        
    • تبقين
        
    • بقائك
        
    • أن يبقى
        
    • الصمود
        
    • البقاء في
        
    • الإقامة
        
    • أن نبقى
        
    Çembere girebilmek çok uzun zamanımı aldı ve orada kalmayı düşünüyorum. Open Subtitles استغرقني الأمر كثيراً من الوقت لأدخل دائرتهم و أخطط للبقاء هناك
    Bir gece daha kalmayı planlıyorsanız, öğlene kadar ödeme yapmalısınız. Open Subtitles يجب دفع الإيجار مساءاً لو كنت تخطط للبقاء لليلة أخرى
    Bilinçli kalmayı tercih ederim, böylece baştan çıkarma hamlesini görürüm. Open Subtitles أفضل أن أبقى واعيه. هكذا أشاهد مباشرة محاولات إغواء الفتاه.
    Fakat bilhassa sizi daha iyi tanıyabilmek için kalmayı tercih ettim. Open Subtitles لكني تعمدت أن أبقى لأرى لأي حد تريد أن تمضي معي
    Sürekli burada kalmayı düşünüyor musunuz, Onbaşı? Open Subtitles هل كنت لترغب بالبقاء هنا , ايها العريف ؟
    Sadece bir kişi, adı Mormon olan bu adam ormana saklanarak hayatta kalmayı başarmış. TED الكل ماعدا واحد ، هذا الرجل اسمه مورمون، الذي تمكن من البقاء على قيد الحياة عن طريق الاختباء في الغابات.
    kalmayı çok isterim fakat halihazırda babama yazdım ve beni bekliyor olmalı. Open Subtitles أنا أحب كثيرا للبقاء ولكن سبق لي كتب إلى أبي وأنه سيكون تتوقع لي.
    Burada çok uzun süre kalmayı düşünmüyorum. Open Subtitles أنا لا أخطط للبقاء هنا تماماً لمدة طويلة
    Tüm tıbbi personel de gönüllü olarak geride kalmayı kabul etti. Open Subtitles وجميع القساوسه والطاقم الطبي تطوعوا للبقاء خلفنا
    Çocuklar, umarım buralarda çok uzun kalmayı planlamıyorsunuzdur. Open Subtitles أرجو ، إذن، أن لا تخططوا للبقاء هنا طويلاً
    3000 dolar için bu testosteron deviyle ringde üç dakika kalmayı deneyecek bir erkek yok mu? Open Subtitles مقابل 3000 دولار ألا يوجد أحد هنا يملك الجرأة الكافية للبقاء في الحلبة لثلاث دقائق مع هذا المخلوق الجبّار؟
    Sadece söz verildiği gibi Prenses dönene kadar kalmayı talep ediyorum. Open Subtitles لكن ما أطلبه هو أن أبقى حتى عودة الأميرة كما وُعدت.
    Ben tutkulu kalmayı, sevmeye açık bir kalple dolu olmayı seçtim. TED لقد اخترت أن أبقى عاطفية، تعهدت بهذا بقلب صريح.
    Bakışımdaki bu değişimler, kiliseme olan güvenimde daha büyük bir erozyona neden oldu ve sonunda benim için orada kalmayı imkansız kıldı. TED هذه التحوّلات في رؤيتي ساهمت مساهمةً كبيرة في تراجع ثقتي اتجاه كنيستي، وفي النهاية جعلت من المستحيل أن أبقى هناك.
    Evet. Taşınana kadar burada kalmayı teklif ettiğinde şaşırdım. Open Subtitles أجل، أنا متفاجئ لدعوته لي بالبقاء هنا حتى أجد مسكناً
    3 aydır buradaydı ama kalmayı tercih etti. Open Subtitles كان مُلزم بالبقاء لـ ثلاثة أشهر فقط لكنه اختار البقاء
    O halde neden bir kaç ay dayanıp hayatta kalmayı denemiyoruz? Open Subtitles لذا لما لانحاول البقاء على قيد الحياة لبضعة أشهر
    Uzunca bir süre bu şekilde kalmayı planlıyorum. Open Subtitles لكن لا تقلقي أنا أخطط أن أظل هكذا لمدة طويلة
    Yoksa, hayatında bir kerecik olsun aynı şeye bağlı kalmayı mı deniyorsun? Open Subtitles هل تحاول أن تبقى متمسكا بشيء ولو لمرة واحدة في حياتك ؟
    Onu gitmesi için zorladığımda gidebilirdi... ama o güvenliğimiz için bizimle kalmayı seçti. Open Subtitles هو كان يمكن ان يذهب، وأنا حثثته للذِهاب. إختارَ البَقاء وساعدنا بالخلاص.
    Bu arada, o otelde ne kadar kalmayı düşünüyorsun? Open Subtitles بالمناسبة، إلى متى تنوي المكوث في هذا الفندق؟
    Karısını terk etmeyecek bir evli erkekle birlikte olursan hayatın boyunca yalnız kalmayı kabul etmişsin demektir tatlım. Open Subtitles تبقين مع رجل متزوج الذي لن يترك زوجته وتنظرين الى فترة كونك وحيدة
    Bana oradayken, bu kadar zaman nasıl sağ kalmayı başardığını anlatır mısın? Open Subtitles هل يمكنك ان تخبريني اي شئ عن كيفية بقائك على قيد الحياه كل هذه المدة ؟
    Evet. Joey çocuk kafesinde kalmayı çok seviyor. Open Subtitles نعم, جوى يحب أن يبقى دائماً فى حظيرة الأطفال تلك.
    Açık dezavantajımıza rağmen, ayakta kalmayı başardık, hatta onlara karşı bir iki zafer bile kazandık. Open Subtitles على الرغم من عد التكافئ الواضح إلا أننا تمكنا من الصمود بأنفسنا ربما حتى تمكنا من إسقاط او خدش أحدهم
    Her ne halt olursa olsun, yine de evimde kalmayı yeğlerdim. Open Subtitles لا يوجد أي معنى في هذا. كنت تفضل البقاء في المنزل.
    New York'a vardığınızda kuzeniniz Reşat'la kalmayı planlamıyor muydunuz? Open Subtitles بمجرد وصولك إلى نيويورك ألم تكن تخطط الإقامة مع ابن عمك رشاد؟
    Kaptan ne kadar kalmayı düşünüyor? Open Subtitles كم ينوى الكابتن أن نبقى هنا ؟ هل تعرفون ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus