| müvekkilimi alıp gideceğim... ve resmi soruşturma açılana kadar geri getirmeyeceğim. | Open Subtitles | سوف أخرج مع موكلي الأن حتى يكون هناك صفة رسمية للتحقيق |
| Bir teoriye dayanarak mı müvekkilimi ömür boyu hapse yollamak istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريد أرسال موكلي للسجن لبقية عمره من أجل نظرية ؟ |
| müvekkilimi seçtiler çünkü çekingen biriydi ve kolay lokma olacaktı. | Open Subtitles | اختاروا موكلي مع العلم أنها كانت خجولة وتجعل علامة سهلة. |
| müvekkilimi evinde sorgulamaya hiçbir hakkınız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديكِ أيّ حق في إستجواب موكلتي في منزلها. |
| Konu açılmışken, hatırlıyorum da müvekkilimi pencereden aşağı atmıştın. | Open Subtitles | بما اننا بالموضوع لقد القيت عميلي من النافذه |
| müvekkilimi temize çıkarabilecek bandın yok olması tuhaf değil mi | Open Subtitles | ان ذلك الشريط الذى يمكن أن يبرىء موكلى هو مفقود؟ |
| Hele müvekkilimi içeri tıkan savcıyla iş birliği yapan bir polisten hiç gelmemişti. | Open Subtitles | لا سيما عندما يكون لذلك الشرطيّ علاقة سالفة بمساعد النائب العام الذي سجن موكّلي |
| Devlet müvekkilimi, terörizm kanununu ihlalden dolayı suçlamaktadır. | Open Subtitles | الدولة تتهم موكلي بانتهاك قانون مكافحة الإرهاب |
| Sayın Yargıç. Sayın Yargıç? Bu adamlar müvekkilimi kaçırıp, zorla banka soydurmuşlar. | Open Subtitles | حضرة القاضي , موكلي أخبرني الآن أن هذين الرجلين هما من إختطفاه وأجبراه على سرقة البنك |
| Sessiz olun! müvekkilimi tecavüzün dışında bir de cinayete teşebbüsle mi suçluyorsunuz? Bir dakika, bahsettiği bu hanım kim? | Open Subtitles | هل تتهم موكلي بمحاولة القتل والاغتصاب؟ الآن من هذه السيّدة التي يتحدّث عنها؟ |
| Buraya gelen her tanık müvekkilimin... cinsel organını görmediğini belirtti... müvekkilimi tutuklayan memurun akrabası olan bir kişi dışında. | Open Subtitles | كل الشهود الذين جاؤوا هنا شهدوا بانهم لم يروا قضيب موكلي في الواقع ماعدا شخص واحد هذا الشخص هو الضابط |
| Başkan, mahkemeyi tekrar toplamalısınız ve müvekkilimi serbest bırakmalısınız ! | Open Subtitles | رئاسة القاضي , عليكِ أن تعقدي المحكمه مرة آخرى و تطلقي سراح موكلي |
| Bu 16 yaşındaki velet, cezadan paçayı sıyırmak için müvekkilimi bu silahı yere atarken gördüğünü söylemiştir. | Open Subtitles | والآن حتى تسقط التهم هذا الغلام الذي يبلغ 16 عاماً يدّعي أنه رأى موكلي |
| müvekkilimi tekrar işin içine çekmeye çalıştığınızı duydum. | Open Subtitles | سمعنا أنك تحاول أن تربط موكلي ثانيةً إلى هذا. |
| Bu yüzden, sayın jüri üyelerinden isteğim müvekkilimi suçlu bulmamaları. | Open Subtitles | أصر على سيادة المحلفين ليقولوا كلمتهم ويعطوا موكلي البرائة |
| Şimdi, gerekçe göstermediğinizi düşünürsek, müvekkilimi alıkoyma hakkınız yok. | Open Subtitles | الآن باعتبار أنكم لا تملكون دافعاً، فأنا متأكد أنه من غير المنطقي توقيف موكلي |
| Ama aslında, müvekkilimi takip eden sizdiniz, değil mi dedektif? | Open Subtitles | لكن، في الحقيقة، كان أنت من يتبع موكلتي أليس كذلك،أيها المحقق؟ |
| müvekkilimi serbest bırakın. | Open Subtitles | أخلوا سبيل موكلتي ولا تدعني أطلب هذا مجددًأ |
| müvekkilimi beraat ettiren 12 namuslu vatandaşa göre öyle değil ama... | Open Subtitles | ليس طبقاً للمواطنين المستقيمين الإثني عشر الذين برّأو عميلي بعد تلك الساحرة |
| Sen, müvekkilimi soruşturmaya başladığında bu ailenin karşı karşıya kalacağı baskıdan endişe ediyorum. | Open Subtitles | أنا قلق حول أن تؤثر تلك الضغوط التى تمارسها بمقاضاة موكلى على العائلة |
| Her neyse, müvekkilimi görmeye gitmem ve hangi mantıklı sebebe dayanarak, eski karısının evini ateşe verdiğini sormam gerek. | Open Subtitles | على أيّة حال، عليّ الذهاب لمقابلة موكّلي وسؤاله عن مبرّره المقنع لإحراق منزل طليقته أردتُ سؤالك |
| Muhalif avukatın meraklandırıcı cinsel yaklaşımına karşı çıktığım için üzgünüm ama aslında öğrenmem gereken; müvekkilimi serbest meslek sahibi olarak adilce yargılayabilir misiniz? | Open Subtitles | انا اسف للممازحة الجنسية فى استشارتى لكن حقا ما انا بحاجة لمعرفته هو هل يمكنك الحكم على موكلتى صاحبة عمل مستقل، بعدل ؟ |
| İddia makamı müvekkilimi susturmak için jüriyi zehirlemek için dedikodu yayıyor. | Open Subtitles | الإدعاء العام قام بتسريب إشاعات للصحافة من أجل إلحاق العار بموكلتي |
| Duvara tosladınız işe uygunluk için ne gerektiğini öğrenmek yerine müvekkilimi suçladınız ve pes edip iskambil kulesi gibi yıkıldınız. | Open Subtitles | انتي من ضرب بنفسك عرض الحائظ وبعد ذلك تلومين عملائي وبدلاً من معرفة ما يلزم لإصلاح الامور للأفضل |
| Bir çete üyesini tutuklamış olmanıza rağmen müvekkilimi taciz ediyorsunuz. | Open Subtitles | لديك مجرم عصابات في الحجز وأنت بإصرار على التحرش بموكلي |
| - müvekkilimi mi arayacaksın? | Open Subtitles | بالإتصال بعميلي ؟ |
| müvekkilimi bu şekilde taciz edemezsiniz. | Open Subtitles | لا يُمكنك مُضايقة مُوكّلي هكذا. |
| müvekkilimi görmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أرى مُوَكِلى |