Deneyleri bir süreliğine işe yaramış ama On yıl sonunda ekipmanlar bozulmaya başlamış. | Open Subtitles | لقد عملت تجاربه لفترة، لكن بعد عشرة سنوات. التقنية الحيوية بدأت في الفشل. |
Yasadışı işleri bırakmak için On yıl önce buraya gelmiş. | Open Subtitles | لقد آتى إلى هنا منذ عشرة سنوات ليعمل بشكل شرعي |
On yıl bekleyen on dakika daha bekleyebilir. | Open Subtitles | لو أنهم قاموا بالانتظار لعشر سنوات فلن يمانعوا الانتظار عشر دقائق أخرى |
Adamımızı yakaladık ve On yıl sürse bile onu mahkum ettireceğiz. | Open Subtitles | لدينا رجلنا، وسوف ندينه حتى لو استغرق هذا العشر سنوات القادمة |
Fakat yalnızca birkaç On yıl içinde sayıları | TED | لكن أعدادها انخفضت من 5 مليارات طيرإلى 0 في بضعة عقود فقط. |
Üç ay önce kollarıma aldım onu, On yıl önce değil. | Open Subtitles | لقد ضممتها بذراعى منذ ثلاث أشهر و ليس منذ عشر سنوات |
Brezilya'da geçtiğimiz On yıl boyunca orman tahribatı %70 oranında azaltıldı. | TED | في البرازيل، معدل إزالة الغابات تقلص 70 بالمائة في العقد الماضي. |
Bulduğumuz şey, taşma noktasına önümüzdeki On yıl içinde ulaşacağımız. | TED | اكتشفنا أن نقطة التحول تلك على بعد عقد من الزمن. |
Bu beyaz bir kadının yaşam beklentisinden On yıl daha az. | Open Subtitles | عشْرة سَنَواتِ تحت متوسط العمر المتوقعِ لأنثى قوقازية. هَلْ عَرفتَ ذلك؟ |
Önümüzdeki On yıl içinde iç borcu beş trilyon dolar azaltacağız. | Open Subtitles | بينما نخفض الدين الوطني ب٥ تريليون دولار خلال السنوات العشر القادمة |
Kutsal Topraklar'da On yıl sinekler ve yılanlar tarafından ısırıldık vahşilerce katledildik, bozuk şarapla zehirlendik kadınlar tarafından küçük düşürüldük, ateşler içinde kıvrandık ve bunların hepsini Tanrı'nın haşmeti adına yaptık. | Open Subtitles | عشرة سنوات في الأرض المقدسة أُصاب بعض الأفاعي والذباب اذبح من قبل الهمج واسمم بالنبيذ السيئ |
Montana da, On yıl önce bugünkü gibi bir noel arifesiydi, | Open Subtitles | مونتانا ، منذ عشرة سنوات وفي عشية الميلاد |
Ama bu defa On yıl yatacaksın, beş değil. | Open Subtitles | ستعود للسجن وهذه المره ستنال عشرة سنوات وليس خمسة |
Kariyerine On yıl boyunca devam edebilirsin On yıl boyunca mükemmel, değişmemiş bir güzellik. | Open Subtitles | قد تواصلي وظيفتك لعشرة سنوات عشرة سنوات مثالية من الجمال الذي لا يتغير |
Orada On yıl çalıştım ama sonra bazı şeyler tükenmeye başladı. | Open Subtitles | لقد عملتُ هناك لعشر سنوات ولكن بعدها ساءت الأمور تماماً |
Bu "tahta kurulu çöplükte" On yıl daha yaşayacağız. | Open Subtitles | نحن سنبقى في هذا البيت الملئ بالنمل الابيض لعشر سنوات اخرى |
Babam hayatımın büyük bir kısmında kahramanım ve akıl hocam oldu ve geçen On yıl içinde onun yokoluşunu izleyerek geçirdim. | TED | كان والدي هو بطلي ومعلمي طوال معظم حياتي، قضيت العشر سنوات الماضية وأنا أراه يختفي أمامي. |
Yüzyıl önce insanlar, kişisel sağlık bilgisi üzerinde çalışmaya başladığından beri yaşam beklentileri %50'nin üzerinde arttı. Birkaç On yıl kadar kısa bir sürede. | TED | منذ مائة عام، بدأ الناس بممارسة النظافة الشخصية، فارتفع أمد الحياة بنسبة أكثر من خمسين بالمائة في غضون عقود قليلة. |
Beni On yıl sonra gör. O zaman anlatmaya çalışırım. | Open Subtitles | بعد عشر سنوات من الآن قد أستطيع اجابتك على ذلك |
Ayrıca, geçen On yıl boyunca, gruplarla diyalog kurmanın kavramsal ve politik açıdan tehlikeli olduğu bir dönemdeydik. | TED | اضافةً لذلك , خلال العقد الماضي كنا في مزاج عام حيث التعامل مع الجماعات كان خطر سياسي ومفهومي |
Zıpcar bundan On yıl önce 2000 yılında başladı. | TED | أنشأت زيبكار قبل عقد من الزمن في عام ٢٠٠٠ |
On yıl sanırım. | Open Subtitles | عشْرة سَنَواتِ على مااعتقد. تسع سَنَواتِ وأربعة شهورِ |
Bugünkü konuşmamda bu araştırmayı yürütürken son On yıl içinde edindiğim ve öğrendiğim bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. | TED | حتى في حديثي اليوم، أريد أن أشارككم بعض الأفكار التي حصلت عليها وتعلمتها في السنوات العشر الأخيرة من إجراء هذا البحث |
Böylece birkaç On yıl sonra, bunu tekrar yapacağız. | TED | ولذلك، خلال العقود القليلة القادمة، سنقوم بها مجددا. |
Say ki ben On yıl daha gencim ve sen David'e aşık değilsin. | Open Subtitles | افترضي اني اصغر بعشر سنوات ولست واقعة في حب ديفيد |
On yıl önce hayatım alt üst olmuştu. İntihara yakındım. | Open Subtitles | قبل عشَر سنوات حياتي كَانتْ تَذْهبُ في الإنحدار،قريبة من الإنتحارِ. |
Annem On yıl evli kalmış ama babam ben doğunca onu terk etmiş. | Open Subtitles | كلا امي تزوجت لعشرة سنوات لكن هجرها والدي عندما ولدت |
Beş, On yıl içinde; düşmanlarımıza üstünlük sağladığımızda yöntemlerimiz değişecek. | Open Subtitles | في خمس أو عشرة أعوام حين نتغلب على عدونا |
Böyle bir şey için On yıl araştırma... Resmen ikincilerin volkan makedi bu. | Open Subtitles | امضينا عشر سنين نبحث عن شيء كان يتنافس ضد بركان من صودا الخبز |