Acıklı bir pazarlık ama hiçbir mal zararsız gelemez bunlar benim söylediğim sözlerin. | Open Subtitles | إنه عهد قاسي لكن لا يأتي الخير من دون ضحية هذه كانت كلماتك. |
Meclise gidip konuşacaksın ama sözlerin sağır kulaklardan geri dönecek. | Open Subtitles | ستذهبين قبلا إلى المجلس غير أن كلماتك ستجد الآذان الصمّاء |
Yani benim için taktiklerin ya da bilgece sözlerin yok mu? | Open Subtitles | لذا هل لديك بعض الكلمات الحكيمة او الملاحظات الجيدة لى ؟ |
Bu sözlerin eyleme geçmesini sağlayacağım. Kalkın ve kahvaltınızı yapın. | Open Subtitles | أود رؤية تلك الكلمات في هيئة أفعال، لتستيقظوا ولتناول الفطور. |
Tanrı bunu senin sözlerin üzerine gerçekleştirecektir. | Open Subtitles | فسوف يأتى به الله من كلامك الذى سيخرج من فمك |
Eğer söyleyecek son sözlerin var ise şimdi tam sırası. | Open Subtitles | إن كان لديك أي كلمات أخيرة فهذا هو الوقت المناسب |
sözlerin beni yüzlerce keskin cam parçasından daha fazla yaralamıştı. | Open Subtitles | كلماتك جرحتني بشكل أكبر من مئات شظايا الزجاج الغير مقوى |
O korkunç geçen kurak yılı senin sözlerin olmadan nasıl atlatırdım bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدي كيف كنت لأتخطى ذلك الأمر الفظيع لديك كلماتك لتؤكد لي |
Eğer sözlerin ulu Hakan'ın kulağına gidecek olursa fena halde kırbaçlanırsın! | Open Subtitles | يا عبد ، ستجلد إذا بلغت كلماتك مسامع الخان العظيم |
Senin sözün söz müdür ki. sözlerin bir lanettir senin. Kağıdı imzalayacaksın da ne olacak sanki! | Open Subtitles | قسمكِ تجديف , كلماتك لعنة أسمك على أوراق أهدار للحبر |
Belki ben biraz kuşkucuyum ve bu sözlerin hepsi yalan, fakat tecrübeler bana tedbirli olanın bilgece olduğunu söyler. | TED | حسناً، قد أكون ساخراً، كلّ هذه الكلمات هي محض إفتراءات، لكن التجربة تخبرني باستمرار أن الحَذِرَ يتّسم بالحكمة. |
Sanırım bu etkileyici sözlerin heyecanından dolayı. | Open Subtitles | افترض انه كان الحماس الشديد لهذه الكلمات |
Tüm bu sözlerin hafızamda kalacağını, sen huzur içindeyken sonsuza kadar ruhumu kemireceğini göremiyor musun? | Open Subtitles | ألا ترين كل هذه الكلمات سوف تعلق في ذاكرتي في أعمق الأعماق |
Mısır üzerine bir musibet daha gelirse Tanrı bunu senin sözlerin üzerine gerçekleştirecektir. | Open Subtitles | إذا حل بلاء واحد آخر بمصر فسوف يأتى به الله من كلامك الذى سيخرج من فمك |
Kibar sözlerin için teşekkür ederim, ama yalan söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | أشكرك على كلامك الجميل لكنني أعرف أنك تكذب |
sözlerin bana bir şans verdikten sonra anlamsız kalacak. | Open Subtitles | لم يفت الاوان بالنسبة لك لتقول كلامك ، بعد أن تعطيني فرصه |
Bu sözlerin zararsız olduğunu düşünen... ya da bu adamınkiler gibi sözler söyleyebileceğini ya da uydurabileceğini... düşünen varsa, tanık olacağınız bu cezadan ders alsın. | Open Subtitles | اذا ظن أحد أن هذا الكلام غير ضار او ظن انه يمكنه اعادة كلمات هذا الرجل فليهدد بنفس العقوبة التى ستشهدونها |
İnanç, barış ve güven gibi sözlerin ardına gizleniyorlar. | Open Subtitles | يختفون وراء كلمات مثل الإيمان , والسلام و الثقة |
Ve bunlar senin son sözlerin oluyor. | Open Subtitles | أتعرفين، ينتهي بكِ المطاف لكي تكون كلماتكِ الأخيرة |
Verdigin sözlerin zerre degeri olmadigini düsünürsek baska? | Open Subtitles | بإهمال حقيقة أن كلمتك ،لا تساوي ثدي سلحفاة ماذا أيضاً؟ |
Ve verebilirsek eğer, tekrarlamaya, denetlemeye ve geri bildirim vermeye, verdiğimiz sözlerin ciddi anlamda sonuçlar verebileceğine inanabilir miyiz? | TED | و إذا كنا كذلك، هل نحن مستعدون لتكرار، مراقبة و تقديم ملاحظات، و التأكد من أن هذه الوعود قائمون بالفعل بإيصال نتائج؟ |
Annem hep sesli olarak dile getirilmeyen sözlerin kabul edilmeyeceğini söyler. | Open Subtitles | أمي تقول الوعد لا يُحسب . ما لم تقلهُ بصوت مرتفع |
Bu sözlerin lafta kalmasını istemiyorum! | Open Subtitles | أنا لا أريدها أن تكون كلماتٍ فارغة |
Onun sözlerine karşı senin sözlerin. | Open Subtitles | حسناً , هذه كلمتها ضدك |
Öldürmeyi bırakmayacaksın. sözlerin doğru değil. | Open Subtitles | لن تتوقف عن القتل.وعودك ليست صحيحة |
Senin sözlerin, benim değil. | Open Subtitles | كلمتكِ ، لا كلمتي |
Bunlar senin sözlerin gibi değil. Daha çok Dava isyancılarınınki gibi. | Open Subtitles | هذه ليست طبيعتك حديثك أقرب إلى متمردي القضية |