"saniyeler" - Traduction Turc en Arabe

    • ثواني
        
    • لحظات
        
    • ثوانى
        
    • الثواني
        
    • الثوانى
        
    • ثوانِ
        
    • من الثانية
        
    • ثوانٍ معدودة
        
    • بلحظات
        
    • بثوان
        
    • بثواني
        
    • بثوانٍ
        
    • في ثوان
        
    • غضون ثوان
        
    • غضون ثوانٍ
        
    Times Meydanı, gündüz yapılacak Atom Bombası tatbikatından saniyeler öncesinde normal yoğunluğundaydı. Open Subtitles ميدان التايمز لايزال مزدحمًا كعادته قبل ثواني من تدريب القنبلة النووية النهاري
    Evet, bunu taradım ve saniyeler içinde bütün internete yayabilirim. Open Subtitles نعم، لقد نسختها ضوئياً ويمكنني نشرها على الإنترنت في ثواني
    -ki bunu kimseye tavsiye etmem- ...olay ufkunu saniyeler içinde geçer ve kendinizi hiçbir yolcunun geri dönmediği, keşfedilmemiş topraklarda bulurdunuz. Open Subtitles و أنا الا انصح بذلك ستُبحر متجاوزا أُفق الحدث في غضون ثواني إلى البلد المجهول الذي لم يعُد منه أي مسافر
    saniyeler içinde odadan fırlayıp çıkıyor, cevabı aldığını ve tarifi almaları için ajanları yolladığını duyuruyor. TED وخلال لحظات يخرج مسرعاً خارج الغرفة، معلناً أنه حصل على الإجابة ومرسلاً عملاء للحصول على الوصفة.
    saniyeler içinde bu gemi sisteme zarar verecek büyüklüğe ulaşır. Open Subtitles فى ثوانى السفينه ستبدا النمو الكافى لتشكل خطر على النظام
    Yangın durdurma sistemi saniyeler içinde odadaki tüm oksijeni çekecek. Open Subtitles نظام أخماد النار سيّمتص الأوكسجين من الغرفة في غضون ثواني.
    saniyeler içinde bilgisayar Dünya toplumuna karşı suçu kanıtlanmış bir kanun kaçağı seçecek. Open Subtitles في خلال ثواني الكمبيوتر سيختار عشوائياً هارباً من العدالة مجرماً في مجتمعنا العالمي
    enzimlere maruz kalırsa saniyeler içinde azalır. TED لكن لو حصل وتعرضت للأنزيمات التي توجد في مجرى الدم لدينا أو في أنسجتنا، فإنها تتلوث في ثواني معدودة.
    Hugh Crain'in genç eşi... evi görmesine saniyeler kala ölüvermişti. Open Subtitles زوجة هيو كارين الشابة مات ثواني قبل أن تضع العيون علي البيت
    Yüzyılın karşılaşmasına saniyeler kaldı: Open Subtitles نحن على بُعْدِ ثواني فَقَطْ مِنْ قتال القرنِ:
    saniyeler içinde basınç tüpün tıkacını kıracak ve gaz serbest kalacak. Open Subtitles خلال ثواني اضغط سيفتح ختم الحاوية والغاز سيتحرر
    Darth Rosenberg'in hepimizi öğütüp Jawa Burger'e dönüştürmesine saniyeler kaldı. Open Subtitles لدينا بضع ثواني قبل أن تطحنا دارث روزينبرج إلي برجر جاوا
    saniyeler kaldı, son şans ve yüz metre var. Open Subtitles باقى ثواني على الساعة، هي اخر رمية لتنتهى المباراة
    Sayılı saniyeler kaldı. Süre neredeyse bitti. Open Subtitles ثواني فقط على النهاية لقد انتهى الوقت تقريباً
    UE: paraşüt. Aslında paraşütü yere--çarpmadan-- saniyeler öncesinde açmamız gerekiyor. TED المظلة ، علينا أن نفتح المظلة فقط قبل لحظات من ، لأقول ، الإستطدام
    Üzerinde herhangi bir korumalı giysi olmadan bir insan yüzeyinde saniyeler içinde ölür. Open Subtitles إذا وقف شخص على سطحه بدون حماية، فإنه سيموت في لحظات.
    12'ye saniyeler kaldı, ama Nathan Scott ortalıkta yok. Open Subtitles لحظات قبل الثانيه عشر و لا وجود حتي الان لناثان سكوت
    Koli bandına acilen ihtiyaç duyduğunda çok değerli saniyeler kazanabilirsin. Open Subtitles انظرى فى حالات الطؤارى يمكنك توفير ثوانى قيمه من وقتك
    Duluth, Hawks bölgesine girdi kazanmak için bir şans arıyor. Bitime sadece saniyeler kaldı. Open Subtitles وهم يبحثون عن فرصة للفوز في الثواني الٔاخيرة
    Normalde zaatler süren şeyler saniyeler içinde tamamlanıyordu. Open Subtitles ان تغير الساعات الحقيقية يغير معها الثوانى
    Az önce bir sonuç çıktı. Atmosfer basıncı saniyeler içinde 20 milibar kadar düşmüş. Open Subtitles ولدينا توافق، ضغط الجو ينخفض إلى 20 مليبار في ثوانِ.
    Kendini yok etmeyi çalıştıracağız ve elektriği Atlantis'in sistemlerine ayrılmadan saniyeler önce geri vereceğiz. Open Subtitles سنقوم بتشغيل التدمير الذاتي واعادة تحويل الطاقة الى أنظمة أتلانتيس خلال جزء من الثانية قبل أن نغادر
    Sala ulaşsan bile o şeyi saniyeler içinde parçalara ayırırlar. Open Subtitles حتى لو وصلت إلى الطوف، فإنّهم سيُمزّقون ذلك الشيء في ثوانٍ معدودة.
    Güvenlik görevlisi silahını ateşledikten sadece saniyeler sonra oluyor Open Subtitles هذه فقط بلحظات بعد قيام الحارس الأمني بأطلاق النار
    saniyeler sonra da öldü. Open Subtitles ومات بعدها بثوان.
    Bu resim bebeği kucağıma alıp annesine getirmemden saniyeler sonra çekildi. TED ان هذه الصورة تتبع عملية الولادة بثواني وكان الطفل بين يدي .. واحضرته إلى زوجتي
    Sen saniyeler içinde onu mahvetmeyi başardın, embesil. Open Subtitles لقد دمرتها بثوانٍ, أيها الأبله
    Bu adam polis merkezine dalıp buradaki herkesi saniyeler içerisinde öldürebilir. Open Subtitles هذا الرجل قد تصل إلى منطقة وقتل الجميع هنا في ثوان.
    Ama aslında beyninizdir, saniyeler içinde karmaşık hesaplar yürüterek, çekime karar vermede sorumlu olan. TED لكن في الواقع، فإجراء دماغك لسلسلة حسابات معقدة في غضون ثوان هو المسؤول عن تحديد الانجذاب.
    Her biri dün damarlarında saniyeler içerisinde gerçekleşen kangren nedeniyle ölmüş. Open Subtitles كل واحد منهم قتل البارحه من نخر انتشر بسرعه بعروقهم في غضون ثوانٍ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus