"suçlamalar" - Traduction Turc en Arabe

    • التهم
        
    • الاتهامات
        
    • الإتهامات
        
    • إتهامات
        
    • اتهامات
        
    • تهم
        
    • التهمة
        
    • التُهم
        
    • تهمة
        
    • التّهم
        
    • الأتهامات
        
    • الإدعاءات
        
    • إدانة
        
    • إدعاءات
        
    • تُهم
        
    Gittes'in bunu bildiğini ve hafta boyunca asılsız suçlamalar yaptığını söyledi. Open Subtitles وهو يقول بأن جيتس يعرف ذلك، وذلك يجعله يرمي التهم جزافاً.
    Efendim, istediğiniz şey mümkün değil. Ajan Bauer'a yönelik suçlamalar ciddi. Open Subtitles سيدى ما تطلبه منى غير محتمل التهم الموجهه اليه جاده تماماً
    Üç hafta boyunca bendeydi. Daha sonra annesine yapılan suçlamalar düşürüldü. Open Subtitles بقي معي لثلاثة أيام و من ثم أسقطت التهم عن أمه
    suçlamalar için üzgünüm, ama bir şeylerin doğru olmadığını biliyordum. Open Subtitles آسف بشأن الاتهامات ولكني عرفت ان شيئاً لم يكن صحيحاً
    Eğer gerçekten somut bir deliliniz yoksa bu suçlamalar bir işe yaramaz Çavuş. Open Subtitles هذه الإتهامات آيها الرقيب بلا معنى تماماً مالم يكن بإستطاعتك دعمها بإدله ثابته
    Ayrıca bir subaya karşı bu suçlamalar sadece mahkemeyi kızdırmaya yarar. Open Subtitles بالإضافة إلى أن توجيه إتهامات لضابط سيؤدي إلى استفزاز المحكمة
    Etrafta dedikodu olsun istemiyorum, yanlış suçlamalar olmasın. Open Subtitles لا أريد أن أسمع أي إشاعات أو اتهامات خاطئة
    Tüm suçlamalar düşürüldü. Sağlık masraflarını sınır dışı edilene kadar devlet karşılayacak. Open Subtitles كل التهم سقطت و الحكومة سوف تدفع تكاليف العلاج حتى تستعيد عافيتك
    Ayrıca diğer suçlamalar da var ama sürprizi neden mahvedeyim ki? Open Subtitles أتعلم، هناك سلسلة من التهم الأخرى ولكن لمَ أفسد عليك المفاجأه؟
    Bugün bu suçlamalar dolayısıyla duruşmaya gidilip gidilmeyeceğine karar verilecek. Open Subtitles نحن هنا اليوم لنقرر ما إن كنّا سنتهمه بهذه التهم.
    Karşılığında, müvekkilime karşı yapılan tüm suçlamalar için dokunulmazlık talep ediyoruz. Open Subtitles وفي المقابل، نود اتفاق الحصانة لجميع التهم الموجهة إلى السيدة كيتنغ.
    Peki ya suçlamalar doğru ise? Open Subtitles شيمين و ماذا اذا كانت هذه التهم حقيقية ؟
    suçlamalar doğru olsa da olmasa da muhtemelen sizi tutuklarım. Open Subtitles ومن المحتمل أن يتم إعتقالك وستلصق بك التهم.
    Orange Bölgesi'nde görüşülmeyi bekleyen suçlamalar vardı. Open Subtitles كنت مُحّاكم بالكثير من التهم وما زلت في سجن أورنج
    O zamana kadar, suçlamalar Salem'in ötesine komşu topluluklara yayılmaya başlamıştı ve en güçlü figürler bile hedef olmuşlardı. TED في هذه الأثناء، انتشرت الاتهامات لتطال مجتمعات مجاورة متجاوزة ساليم، واستهدفت حتى الشخصيات الأقوى.
    Sana yöneltilen suçlamalar hakkında benimle konuşmaya gönüllü müsün? Open Subtitles هل أنت مُستعد للتحدث معي حول الاتهامات الموجهه ضدك ؟
    Eğer gerçekten somut bir deliliniz yoksa bu suçlamalar bir işe yaramaz Çavuş. Open Subtitles هذه الإتهامات آيها الرقيب بلا معنى تماماً مالم يكن بإستطاعتك دعمها بإدله ثابته
    Bu suçlamalar kağıt üzerinde nasıl görünecek sence? Open Subtitles كيف تظن أن تلك الإتهامات ستبدو على الورق؟
    Bütün olayı unuturum.Davalar yok,suçlamalar yok. Open Subtitles سأنسي الشيء بأكمله. لا دعاوي، لا إتهامات مضادة.
    -Çok kötü suçlamalar var. Onları araştırmamız gerek. Open Subtitles حسناً، لدينا اتهامات ضارة كما ترين، ونحن نحقق فيها
    Yargıç ona yeni suçlamalar yükleyebilmek için idamını durdurmuştu. Open Subtitles القاضي أوقف حكمه . ليحاكمه على تهم جديدة
    suçlamalar yapmak için çok şey var. Open Subtitles هناك أشاء قليلة يجب إنجازها لتصبح التهمة متكاملة.
    Hakkındaki tüm suçlamalar düşene kadar 1 yıla yakın federal bir hapishanede tutuldu. Open Subtitles ظنت الوكاله أنه إرهابي كان مُحتجز في سجن فيدرالي قبل أن تتم تبرئته من كل التُهم
    Nanking diyor ki Tayvanlı işbirlikçilerle ilgili suçlamalar geri çekilecekmiş. Open Subtitles أن تهمة التعاون الموجهة للتايوانيين سيتم سحبها
    Ta ki Genç bir NCIS ajanı üzerine atılan suçlamalar düşünceye kadar. Open Subtitles ...حتى جعلتهم عميلة صغيرة وواعدة في الشعبة يسقطون التّهم
    Bunlar sana yapılabilecek en ağır suçlamalar. Open Subtitles أنا أعتقد أن هذه هى الأتهامات الأسوأ التى إستطعنا أن نوجهها ضدك
    Esas konuya gelelim. Bütün bu suçlamalar doğru. Open Subtitles فلنتكلم عن هذه الإدعاءات بالتفصيل، جميع هذه التهم صحيحة
    (Alkışlar) Tom Rielly: Bunlar oldukça sağlam suçlamalar, oldukça sağlam suçlar. TED (تصفيق) توم رايلي: إذن، تلك اتهامات قوية جدا، إدانة قوية جدا
    Ama gazetelerde, senin hakkında çıkan suçlamalar yüzünden devraldığı yazıyor? Open Subtitles القصة تقول بأنه عاد ليأخذ المسؤولية إدعاءات احتيال؟ انت لا تعرف حقاً كيف تُلعب اللعبة، أليس كذلك؟
    Yeni suçlamalar her zaman eklenebilir. Risk almaya değmez. Open Subtitles يمكن تقديم تُهم جديدة دوماً، هذا لا يستحق المخاطرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus