- Ixion'ın kötü Centaurlar'ının bütün kötülükleri o taşın içindeydi. | Open Subtitles | وجدها؟ كل قوى شر القنطور إكسيون موجودة في هذا الحجر |
Yerleşik hayata geçmek için hazır olduğumu sanmıyordum ama şu taşın boyutuna bakın! | Open Subtitles | يا إلهي، لم أظن أبداً أنني مستعدة للاستقرار انظروا لحجم هذا الحجر الكريم |
Ve o kılıcı senden başka kim o taşın içinden çıkartabilir ki Selenia! | Open Subtitles | و من ايضا الذي صار قادرا على سحب السيف من الصخرة بالاضافة اليك,سيلينا؟ |
Hangi taşın altında ise bir an evvel bulsanız iyi olur ve onu buraya getirin. | Open Subtitles | حسنا من الأفضل أن تعرف هو تحت أي صخرة ووتركلاها |
Sonunda çarpıştıklarinda uzay-zamandan yerçekimi dalgaları gönderirler, bu da durgun bir göle fırlatılan bir taşın yarattığı dalgalara benzer. | TED | عندما يتصادمان أخيرًا، يرسلان موجات الجاذبة عبر الزمكان كأنها تموجات إثر رمي حجر في بحيرةٍ هادئة. |
Evime taşın. Bizle yaşa. Temiz çarşaflar üstünde uyu. | Open Subtitles | انتقل الى منزلي، عش معنا نم تحت اغطية بيضاء نظيفة |
Bugün dahi Delphi Tapınağına gidecek olursanız yerli halk hâlâ, o taşın Kronos'un midesinden çıkan taş olduğunu söyleyecekdir. | Open Subtitles | و الذي ابتلعه كرونوس وعندما تذهب اليوم إلى دلفي فإن السكان المحليين يخبرونك أن الحجر لا يزال في مكانه |
Biri bana bu taşın neden bu kadar önemli olduğunu söylesin artık. | Open Subtitles | ثمّة من يتعيّن أنّ يشرح ليّ ما الخطب الجلل المُتعلّق ذاك الحجر |
Ham bir gösterim ama temel olarak taşın yaratılışı dönüşümü tüm formlarıyla inceleyen bilimin ilk şekli olan simyanın amacıydı. | Open Subtitles | إنه تصوير بسيط، لكن أساسياً تكوين الحجر كان هدف الكيمياء التي كانت الشكل الأولي للعلم وتدرس التحويل في جميع أشكالها. |
Hayır, her şeye sahip değilsin. taşın bir parçası hala bizde. | Open Subtitles | لا، ليس كل شيء ما زال بحوزتنا قطعة من ذلك الحجر |
taşın, onun kaderinin bir parçası olduğunu anlatıyor. | TED | لهذا فهو يقول لكم، ولي، أن الحجر هو جزء من قدرها. |
Böylece hazineyi taşın içinden çıkartmak için uzun zaman çok fazla çalışmışlar. | Open Subtitles | حتى أنها عملت بجد لفترة طويلة جدا في محاولة لإنقاذ كنز من الحجر. |
Ne taşın ne de notun üzerinde bir parmak izi bulunuyor. | Open Subtitles | حسنا ، ليس هناك علامات . على الصخرة و لا الورقة |
Pekala, ben bir yalancıyım. taşın altında kertenkele falan yok. | Open Subtitles | حسناً , أنا كاذب لا توجد زواحف تحت الصخرة |
Mızrağın ucu kaya ile taşın arasına girdi... ve taş yuvarlandı. | Open Subtitles | مرق سن الرمح بين الصخرة و الحجر و سقط الحجر |
Bir taşın üzerine düştüm. Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | لقد وقعت على صخرة إنها ليست بالسوء الذى تبدو عليه |
Yiyecekler taşın üstüne sonra yuvaya. Şimdi gidelim! | Open Subtitles | الطعام الي صخرة القربان واذهبوا الي جحوركم |
Yani, ah, şey hakkında ah, tılsımlı bir taşın içine kilitlenmiş garip ve muhteşem bir hazine hakkında. | Open Subtitles | حسنا، آه، حول لها آه، فهو يقع في حوالي كنز غريب ورائع الذي يحبس في حجر السحر. |
Her taşın milyonlarca yılın biçimlendirdiği bir ruhu vardır. | Open Subtitles | كل حجر لديه روحه الخاصّة التي شكّلها عمل الملايين من السنين |
Benim kitabımdan bir sayfa ödünç al. Yeni bir şehre, eyalete taşın. | Open Subtitles | افعل كما فعلت انا انتقل لمدينة جديدة,او ولاية جديدة |
Zamandaki hızım sayesinde sonsuza kadar taşın içinde hapsolmaktan kurtuldum. | Open Subtitles | فقط سرعتي انقذتنى من ان ادفن تحت الحجارة |
Elaine, Long adasına taşın ve bir bebek yap. | Open Subtitles | إلين، انتقلي إلى لونغ آيلند وانجبي طفلاً. |
Borges dedi ki " Hiçbir şey taşın üzerine inşa edilmez, herşey kumun üzerine inşa edilir. fakat biz sanki kum taşmış sanarak inşa etmeliyiz. | TED | قال بورخيس : لا يوجد شيء بُني على الحجر، كل شيء بني على الرمل ولكن علينا أن نبني وكأن الرمل كان حجرا |
Bundan, hat sisteminin ne kadar büyük olduğunu çıkarabiliriz bu yüzden her taşın nereye gömülmüş olabileceğini de bulabiliriz. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة، يمكنك الاستدلال على حجم هذه الشبكة بدقة وأين دُفِنَت بقية الأحجار |
- Mümkün olduğunca kısa sürede taşın, tamam mı? | Open Subtitles | إنتقلي بأسرع وقت ممكن ، فهمتِ ؟ أجاشي... |
Ve o senden önce buradaydı bu yüzden ya peşini bırak ya da taşın. | Open Subtitles | وهو إنتقل للعيش هنا قبلك، لذا إما أن تتوقفي عن ذلك أن تنتقلي إلى مكان آخر. |
taşın, toprağın, hayvanların, ve insanların, hatta kendi insanının bile. | Open Subtitles | الصخر ، الأرض ، الحيوان والناس ، أنهم يعتقدون حتي بموت نسلهم |
Anneni de alıp mümkünse yarın buraya taşın. | Open Subtitles | خذى والدتكِ و اذا كان بإمكانكِ ذلك انتقلى غداَ |
Gözlerimi okuyabilsen bir taşın altına kaçıp ağlardın. | Open Subtitles | اذا كان يمكنك ان تقرأ ما فى عيونى فأنت تزحف تحت صخره و تبكى |
Sonrasında, Çarşamba günü dolabındayken aldığım taşın kokusunun türünün hangisi olduğunu bulmam gerekti. | Open Subtitles | و بعد ذلك , كنت بحاجة إلى تحديد الرائحة بالضبط للحجر الذي شممته في خزانته اليوم |