"yalancı" - Traduction Turc en Arabe

    • كاذب
        
    • كاذبة
        
    • الكاذب
        
    • كذاب
        
    • الكاذبة
        
    • بالكاذب
        
    • كاذباً
        
    • الكذب
        
    • الكذاب
        
    • تكذب
        
    • الزور
        
    • كذب
        
    • كاذبون
        
    • كاذبا
        
    • بالكاذبة
        
    yalancı, onu öldürmek için tutuldunuz ve ben bunu biliyorum. Open Subtitles أنت كاذب, أنت من المفترض أن تقتله وأنا أعلم ذلك
    Teyze, ben gelinin olmak istiyorum ama... oğlunuzla evlenemem çünkü o bir yalancı. Open Subtitles عمتي، أنا أريد لكي أكون كنتك لكنني لا أستطيع الزواج بإبنك لأنه كاذب
    Seninle ilgili bildiğim tek şey koca bir yalancı olduğun. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أنا متأكدٌ منه هو أنّكِ كاذبة لعينة
    - Bağırma. Sinsice işler çevirmeden önce iki kere düşünecek, yalancı, sevimsiz velet! Open Subtitles سيفكر مرتين قبل أن يشرع في أساليبه الملتوية الكاذب ، الصغير الشقي البغيض
    Ama bu bile sana, bana "yalancı" deme hakkını vermez. Open Subtitles ولكن من الذي أعطاك الحق في أن تدعوني كذاب ؟
    O bir yalancı. Bize yalan söylüyor, dostum. O bize yalan söylüyor. Open Subtitles إنه كاذب ، إنه يكذب علينا ، يا رجل إنه يكذب علينا
    Britta'ya elveda demek oldukça zor oldu. Fakat yalancı ve sürtük biriydi. Bu yüzden ayrılmaktan başka şansım yoktu. Open Subtitles ^قول الوداع لبريتا كان اصعب شيئ يمكن فعله^ ^لكن عندما يكون احدهم كاذب^ ^ لا يكون هناك شيئ لفعله^
    Bayanlar baylar tüm kanıtları dinledikten sonra eminim davalının bir yalancı korkak ve insanı sırtından vuran biri olduğunu düşüneceğinizden eminim. Open Subtitles سيّداتي و سادتي بعد الإستماع إلى كل تلك الأدلة أنا واثق أنّكم ستجتمعون على أنّ المدّعي عليه كاذب ورعديد وقاتل غادر
    Sansa, kral ve kraliçenin önüne getirildi ve bir prense yalancı denmesi istendi. Open Subtitles سانسا تم جرها من قبل الملك والملكة وسؤلت لتقول عن الأمير أنه كاذب
    Avukatımız hırsız ve yalancı olabilir ama bir yargıç bunu asla söyleyemez. Open Subtitles قد يكون محامينا كاذب ولص ولكن لا يمكن للقاضي أن يقول هذا
    Ama hiç arkadaşların onun nasıl bir yalancı olduğunu ortaya çıkarmaya çalışmadı mı? Open Subtitles لكن ألم يفعل أحد من أصدقائك أي شيء ليكشفوا كم كانت كاذبة ؟
    Sana berbat bir yalancı olduğunu hiç söyleyen oldu mu? Open Subtitles هل اي شخص في أي وقت مضى اخبركي أنك كاذبة رهيب؟
    Benden kurtulmak için yalan söyledin! yalancı ve alçaksın! Open Subtitles لقد كذبتِ حتى تتخلصين مني أنت كاذبة ومخادعة
    Gördün mü? Earl ile bana yalancı mı diyeceksin yani? Open Subtitles أترى هل تستطيع أن تقول لي من هو الكاذب الآن
    yalancı biri ise baskı altında kaldığında hazırladığı cümleleri sürekli tekrar eder. Open Subtitles أما الكاذب فلديه جمل معدة سلفا يرجع إليها عندما يكون تحت ضغط
    Bu saçmalık! Herkes senin adi bir yalancı olduğunu bilir. Open Subtitles الجميع يعرف بأنك لا شئ سوى عجوز هزيل جهورى كذاب
    - Söylediğin her şey yalandı! - Hapse atılman gerek! yalancı! Open Subtitles كل كلمة قلتها كانت كذبا ينبغى أن تسجنى أيتها الكاذبة
    Size söylesem, hatta miktarın yarısını söylesem, bana yalancı dersiniz. Open Subtitles لو أخبرتك فقط بنصف القدر, لوصفتنى بالكاذب
    yalancı olmak bir tarafa ama iki yüzlü olduğunu fark etmemiştim. Open Subtitles انه شئ أن تكون كاذباً لكني لم أعرف انك منافقة أيضاً
    Eğer çıkıp yalan söylersem, bir de ben yalancı şahitlikten kodesi boylarım. Open Subtitles و إذا قُمت هناك و كذبت سيسجننوني بسبب الكذب وأنا حنثت بالقسم
    Sen yalancı değilsin, ama ben öyleyim. Yalan söylemek hoşuma gidiyor. Open Subtitles أنت لست بالكذاب لكن انا الكذاب أنا اتمتع بالأكاذيب المغلفة بالصدق
    Seni yalancı. Yalnız Kate demiyorlar, Şirret, yaman Kate, belalı Kate diyorlar. Open Subtitles أنت تكذب ، وأنا سوف الإيمان ، لكنت تسمى كيت عادي ، وكيت وبوني ، وأحيانا كيت كروست ؛
    Peki bu ülkede Bayan Helm, mahkemede yalancı tanıklık yapmanın cezasının çok ağır hapis cezası olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles و هل أنت مدركة مسز هيلم أن عقوبة شهادة الزور فى هذا البلد هى مدة ثقيلة من السجن ؟
    Hemen geri verip o adama yalancı ve ahlaksız olduğunu söyleyeceğim. Open Subtitles أُريدُ إعادة هذه وإخْبار ذلك كذب الإحتيالِ بالضبط الذي أعتقد منه.
    Bütün yabaniler, kimseye veya hiçbir şeye bağlılığı olmayan yalancı vahşilerdir. Open Subtitles كل ساكني البرية كاذبون ومتوحّشون وليس فيهم ولاء ولا سمة حسنة.
    Bir ezik olmana, bir yalancı olmana, beni aldatmana, işsiz ve beyinsiz olmana katlanabilirim. Open Subtitles لا انا سأرفعه مع خاسرا مع كاذبا مع محتال
    İnanmazsa da ona yalancı demese iyi olur. Open Subtitles إذا لم يصدقها، فمن الأفضل التفكير مرتين قبل أن يدعوها بالكاذبة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus