- Sadece herkesten daha iyi yaptığım şeyi yapmama izin ver. | Open Subtitles | دعني فقط أقوم بالذي أقوم به افضل من أي شخص اخر |
Yemin ederim, baba. Bunu yapmama izin verirsen işe yarayacaktır. | Open Subtitles | أقسم لك يا أبي، ستنجح الخطّة إن تركتني أقوم بها. |
Geride duracağınızı ve işimi yapmama izin vereceğinizi de biliyordur. | Open Subtitles | حَسناً، إذن أنه يعلم أن عليك الانسحاب وتَركَي أقوم بعملي |
- Üç haftadır eğlenceli bir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لم تسمحي لي بفعل أي شيء ممتع لمدة ثلاث اسابيع |
Tamam, duracağım. Sadece tek bir şey yapmama izin ver. | Open Subtitles | حسنا , سأتوقف عن هذا فقط دعوني اقوم بشيء واحد |
Kendi yontemimle yapmama izin vermelisin, Frank. | Open Subtitles | يمكنني الوصول للجاسوس عليك أن تتركني أفعلها بطريقتي |
Pilotunu yapmama izin vermiyor, çünkü hala bizim saçma salak şeyi yaptığımı sanıyor. | Open Subtitles | لن يدعني أقوم بعمل حلقته التجريبيّة لأنه يعتقد أني ما زلت أعمل بتفاهتنا. |
Bu evden hiç çıkmadım ve hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لم أخرج من المنزل ابدا لا تدعني أقوم بأي شيء أبداً |
İçeri girdiğimiz iki buçuk dakika içinde konuşmayı benim yapmama izin ver. | Open Subtitles | تحديداً بعد دقيقتين ونصف من الدخول إلى هُناك ستدعيني أقوم بكل الحديث |
Penijean, birkaç kez elektrotlarını bana bağladı ve hiçbir şey yapmama veya düşünmeme gerek olmadığını söyledi. | TED | لذا بينجين وضعت لي جميع الأقطاب الكهربائية عدة مرات، وفسّرت بأنه ليس عليّ أن أقوم أو أفكر بشيء. |
Ama bundan sonrası, benim işim. Şimdi geri çekil ve işimi yapmama izin ver. | Open Subtitles | و لكن من الآن فصاعداً, هذه سفينتي لذا ابتعد و دعني أقوم بعملي |
Eğer işimi yapmama izin verirsen onu tekrar bulman için yardım edebilirim. | Open Subtitles | وإن تركتني أقوم بعملي، فقد أساعدك في العثور عليه ثانيةً |
Öyleyse hiçbir müdahalede bulunmadan işimi yapmama izin verin. | Open Subtitles | إذا دعني أقوم بعملي بالطريقة التي أراها مناسبة بدون تدخل |
Merhaba, umarım sizin için bir şeyler yapmama izin verirsiniz. | Open Subtitles | مرحبًا أملت أن تسمحي لي بفعل شيء يكفّر عن ذنبي |
Ama kazanmak için ne gerekiyorsa yapmama razı olursan. | Open Subtitles | لكن فقط اذا وافقت على السماح لي بفعل أي شيء آخر للظفر بالنصر |
İyiler. Şimdi lütfen çeneni kapayıp işimi yapmama izin verir misin? | Open Subtitles | يبدون بحالة جيدة ، الأن هلا خرست وتركتني اقوم بعملي ؟ |
Ya böyle yapmama izin vereceksin ya da kendine başka bir avukat bulacaksın. | Open Subtitles | اذا اما ان تدعيني اقوم بهذا او تقومي بها بنفسك مع محامي اخر |
Sen o gün suyun içinde yapmama izin verdin mi? | Open Subtitles | هل سمحتي لي بأن أفعلها بالماء ذلك اليوم ؟ |
Eğlenceli olan hiçbir şey yapmama asla izin vermez. | Open Subtitles | لا يسمح لي أبداً بالقيام بأي شيء به مرح. |
Birçok kötü şey yapmama rağmen asla bir başka adamın karısını almadım. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل أشياء مخزية... لكني لم أقم بأخذ زوجة رجل آخر... |
Bunu yapmama izin vermelisiniz. | Open Subtitles | عِنْدَكَ ذهب تَركَني أعْمَلُ هو. أنا كُنْتُ في هذا البيتِ ستّة شهورَ داعرةَ. |
Şimdi, eğer yardımımı istiyorsan bu işi senin için yapabilecek miyim diye bir kaç arama yapmama izin ver. | Open Subtitles | لو تُريد مُساعدتي الآن، فدعني اجري الإتصالات وأرى لو بمقدوري القيام بهذا لأجلك. |
- Bak kanka, işimi yapmayı bilmediğin sürece neden biraz sakinleşip işimi yapmama izin vermiyorsun? | Open Subtitles | أنظر أيها الصديق إلا إذا كنتَ تعرف عملي لماذا لا تسترخي و تتركني أؤدي عملي؟ |
İştahı da yerinde olduğuna göre test yapmama gerek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أرى سبباًً لإجراء فحوصات طالما لديه شهية جيدة وهذا واضح |
Lütfen en azından Bay Stark dönene kadar şoförlüğünüzü yapmama izin verin. | Open Subtitles | رجاءاً , على الأقل حتى عودة السيد (ستارك) , أسمحي لي بتوصيلك |
Çişimi yapmama yarayacağını söyleyerek bunu bana içirdiler, ve profesör dedi ki, | Open Subtitles | لقد جعلوني يشربه، تقول لي انها ستساعد لي ليتبول. وأضافوا: |
Cesetlerden çok şey topluyorum. Bunu yapmama izin verdiğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | آخذ الكثير من الأشياء ممن نقتلهم، اعتقدت أنني أحظ بمباركتك بفعلي هذا |