ويكيبيديا

    "أتت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gelmiş
        
    • gelip
        
    • gelmişti
        
    • geldiği
        
    • çıktı
        
    • gelen
        
    • geldiğinde
        
    • uğradı
        
    • o
        
    • gelir
        
    • girdi
        
    • getirdi
        
    • da
        
    • geldiler
        
    • geldi
        
    Dinle, karım, dün gece buraya gelmiş olabilir. - Belki görmüşsündür? Open Subtitles إسمع , زوجتي أتت إلى هنا الليلة الماضية ربما رأيتها ؟
    Buraya uyuşturucu almaya gelmiş olabilir, güvenlik görevlisi ortaya çıkar ve... Open Subtitles من المحتمل أنها أتت لتحصل على جرعة ..ففاجئها الحارس الأمني، و
    Çok uyumlu olabilecek sürekli masama gelip duran bir dosya var. Open Subtitles لدي حالة أتت إلى مكتبي والتي من الممكن ان تكون مناسبة
    İyi biriydi. Zor bir geçmişten gelmişti, ama bunun engel olmasına izin vermedi. Open Subtitles لقد كانت إنسانة طيبة، وقد أتت من بيئة صعبة لكن لم يمنعها ذلك
    geldiği anda, bir anda zihnimde patladı, ve kalbimde çarptı, farklı bir şey, TED في اللحظة التي أتت فيها لقد إنفجرت الفكرة في رأسي ودقت بعنف على قلبي، شئ مختلف،
    Kremin işe yaramadığını söyledi. Bütün alerji testleri negatif çıktı. Open Subtitles وفقاً له، المرهم لن يداويه كل اختبارات الحساسية أتت سلبية
    Okuluma bela aramaya gelen zavallı ruh için büyük bir acıma duygusu hissediyorum. Open Subtitles أشعر بالأسف الكبير علي الروح المسكينة التي أتت إلي مدرستي تبحث عن المتاعب
    Bu da annem ziyaretime geldiğinde bana sadece pencereden el sallayabileceği anlamına geliyordu. Open Subtitles وهذا يعني بأن أمي عندما أتت لزيارتي كانت تلوح بيدها من النافذة فقط
    Bilemiyorum ama bir şekilde bariyerleri aşıp akıntıyla buraya gelmiş olabilir. Open Subtitles ربّما مياه الخليج التي تدفّقت إلى البحيرة أتت بالقروش، لستُ موقنةٌ.
    Omuz çıkığı için gelmiş ama doktorlar vücudunda ketamin izine rastlamışlar. Open Subtitles لقد أتت بكتف مخلوع ولكن الأطباء عثروا على كيتامين في نظامها
    Bu Fritz adlı bir ufaklıktan gelmiş iklim değişimi için bir çözümü var. TED هذه أتت من طفل اسمه فريتز ولديه حل لمشكلة المناخ.
    Aslında, bu parçada önce öykü gelmiş, besteci de ona uygun müziği bestelemiştir. Open Subtitles و للحقيقة فقد أتت القصة أولاً في هذه الحالة و قد صاغ المؤلف موسيقاه لتتماشى معها
    Geçen hafta şu kart fahişe bana gelip yeğeni Misty Mountains'ı bulmamı istedi. Open Subtitles الأسبوع الماضي، أتت إلي السيدة المسنة تلك وطلبت مني البحث عن إبنة أختها
    - İki yıl önce buraya bir kadının gelip gelmediğini sordu. Open Subtitles كانت تسأل إذا أتت امرأة إلى هنا منذ عامين
    o bir deneme için gelmişti, ve o şirketi'nin nasıl çalıştığını öğrendi. Open Subtitles لقد أتت هنا من أجل التقدم ووجدت كيف يسير الأمر في شركتك
    Bir kaç ay önce, yaşadığım yere yakın bir hastanenin acil servisine 40 yaşlarında bir kadın gelmişti ve getirildiğinde kendinde değildi. TED قبل بضعة أشهر, أتت امرأة ذات الـ 40 سنة إلى غرفة الطوارئ في مشفى قريب من مكان سكني, وقد أُحضرت وهي في حالة ضياع.
    Tek bir yağmur damlasını alıp nereden geldiği ve nereye düşeceğini söyleyemeyeceğiniz doğrudur. TED صحيح أنه لا يمكنك تتبُّع قطرة مطر وتحديد من أين أتت وإلى أين ستتجه.
    Vu güvenlikli kapaklar burdan ortaya çıktı. TED هذه الأغطية التي غير قابلة للعب أتت من هذا.
    Bunu gösterme adına, 47 yüzme tesisini inceleyen CDC'den gelen orijinal verlere geri döndüm. TED لذا لإيضاح ذلك، رجعت إلى البيانات الأصلية، والتى أتت من مركز مكافحة الأمراض الذي عاين 47 من مرافق السباحة.
    Helen ilk kez buraya geldiğinde ona şarap vermiştim ve dokunmamıştı hatırlıyor musun? Open Subtitles تتذكر المره الأولى عندما هيلين أتت الى هنا وأعطيتها واين ولكنها لم تشربه؟
    Beni ziyarete California, Los Angeles'a geldi. Birlikte Malibu'ya gittik. Malibu'yu görünce hayal kırıklığına uğradı. TED أتت والدتي لزيارتي في كاليفورنيا، في لوس أنجلس، وذهبنا إلى ماليبو، والتي خيّبت آمال أمي.
    Bu yüzden ızgaranın başına o lanet olası oğlunu koymuş. Open Subtitles منذ أن أتت بهذا الولد المنغولى اللعين ليعمل على الشوايه
    Milyarlarca kez sizi daima alıcı olarak ilişkilendiren vücudunuzun yüzeyinden minik duyusal parçacıklar gelir ve bu sizin ta kendiniz olarak sonuçlanır. TED بلايين الأحاسيس الصغيرة أتت من سطح جسمك وترتبط دائما معك كمُتلقي ، والتي تؤدي إلى تجسيدك.
    Ve kızın biri girdi, ağzında sakız konuşması burnundan, bir bacak var, maşallah. Open Subtitles أتت بعض الفتيات وبفمهمعلكة.. ويتحدثون من خلال أنفهن سيقانهن إلى رقابهن
    Bu yüzden hepimizi sınıfın önüne getirdi ve hepimize hediyeler aldı ve onları köşeye koydu. TED أتت بنا جميعًا لمقدمة الفصل، اشترت الهدايا لنا جميعًا، وقامت برصِّهم في ركن الفصل.
    Bu acımasızlıkların başlangıcı da bitişi de zamanla oldu görünürde sıradan durumlarmış gibi. TED وهكذا فقد أتت بداية وزوال هذه الفظائع بشكلٍ تدريجيّ، من ظروف بدت عاديّة.
    Sürü halinde geldiler. Korunmak için kadınları da getirdiler. Open Subtitles أتت المجموعة بأكملها وأحضروا معهم نساءهم كي يحتموا بهن
    Bütün yurdu davet ettim ama bir tek o geldi. Open Subtitles لقد دعوت السكن بالكامل و لكن هى الوحيدة التى أتت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد