ويكيبيديا

    "أدع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin vermeyeceğim
        
    • izin veremem
        
    • izin vermem
        
    • müsaade
        
    • izin veremezdim
        
    • izin vermedim
        
    • istemiyorum
        
    • bırakmayacağım
        
    • müsade
        
    • izin vermemeliydim
        
    • bırakmam
        
    • izin vermiyorum
        
    • terk
        
    • izin mi
        
    • göz yumamam
        
    Korkunun hayatımı kontrol etmesine veya seninkini mahvetmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أدع الخوف يسيطر على حياتي أو أن يدمر حياتك
    Bu anasını s.ktiğimin bu işi tekrar bozmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدع ذلك الوغد يُفسد الأمر مرة أخرى هذه المرة
    Ama o kızın düzenbazlıkla kendine çıkar sağlamasına izin veremem. Open Subtitles لكن لا يمكنني أن أدع هذه الفتاة تجني حصاد مؤامرتها
    Kardeşimin aptalca bir şakadan dolayı hapse gitmesine izin veremem! Olmaz! Open Subtitles لن أدع أخى الصغير يدخل السجن بسبب خطأ تافه.إن هذا مستحيل
    Küçük kızının güzel saçlarının bir teline zarar gelmesine izin vermem. Open Subtitles أنا لن أدع أي شخص يؤذي شعرة من رضيعتك الجميلة الصغيرِة
    Kendi çatım altında böyle bir şey yaşanmasına müsaade edemem. Open Subtitles لا أستطيع أن أدع هذا الشيء يحدث تحت سقف بيتي
    Tanrı şahidim olsun ki mahkememin bu iki aile arasında kalmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles بقدر أن الربّ شاهدى، لن أدع محكمتى سبباً فى اندلاع حرب بين عائلتين
    Kızımızın gelecek sene yemeğini bir horozla yemesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لا تقلق بشأن هذا. حسنا، لن أدع طفلتنا تتناول الغداء
    Söz veriyorum, sana hiçbir şey olmasına izin vermeyeceğim Nemo. TED أعدك، لن أدع أي شيء يحصل لك أبدا، نيمو.
    Ama bu kez kimsenin beni durdurmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles لكني لن أدع أحداً يقف في طريقي هذه المرة
    O piçin paramı almasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles لا توجد طريقة تجعلني أدع ذلك الوغد أن يأخذ مالي.
    Benim dünyamın da patlamasından söz ediyor. Buna izin veremem. Open Subtitles انه يتحدث عن تدمير كوكبي أيضاً، لن أدع هذا يحدث
    Hayır, malımın nerede olduğunu kimsenin görmesine izin veremem. Open Subtitles لا , لا يمكننى أن أدع أى شخص يرى أين بضاعتى
    Pardon ama bir bayanın yanında pis bir dil kullanıImasına izin veremem. Open Subtitles ,آسف لكنني لن أدع أحداً يتفوه بكلام بذيء في حضور سيّدة
    Başarılı bir astrofizikçiyim ve kimsenin bunu elimden almasına izin vermem. Open Subtitles أنا عالم فلك ممتاز ولن أدع أي أحد يأخذ هذا مني.
    Bana bir fırsat verdin. Hiçbir şeyin mahvetmesine izin vermem. Open Subtitles لقد أعتيطنى الفرصة ولن أدع شيئاً يفسد تلك الفرصة
    Ooh! Anne hediyesi çok önemlidir. Emanet saklarım kimsenin dokunmasına izin vermem. Open Subtitles هدية الأم مهمة جدآ أنا سأبقها بأمان لن أدع أحدآ يلمسها
    O ihtiyar dağ gelinciğinin gelinimi seçmesine neden müsaade edeyim? Open Subtitles لِمَ يجدرُ بي أن أدع مسناً يختار عروسي بدلاً مني؟
    Önemli değil, Lana. Sana bir şey olmasına izin veremezdim. Open Subtitles لا يهم لانا، لم استطع أن أدع شيئاً ما يحدث لك
    Ben Ansari nin olduğu arabanın üstündeydim Orada kimsenin yaklaşmasına izin vermedim. Open Subtitles كنت هناك في عربة الأنصاري لم أدع أحد يقترب
    Ve ben Phoebe'nin bunu yaşamasını istemiyorum. Daha iyisini hak ediyor. Open Subtitles وأنا لن أدع فيبي تخوض ذالك مرة أخرى إنها تستحق الأفضل
    Ben babasız büyüdüm. Nasıl olduğunu bilirim. Ve ailemi bu şekilde bırakmayacağım. Open Subtitles أنا كبرت بدون أب وأنا أعرف ما هذا ولن أدع عائلتى تمر به.
    Daha önce gözden kaçırmıştım ama bunun tekrar olmasına müsade edemem. Open Subtitles لن , لا أستطيع أن أدع ذلك يحدثمجدداً. لقدكانمنذ10أعوام.
    Steven ve Diane'e kızı bize göndermelerine asla izin vermemeliydim. Open Subtitles كا يجب أن لا أدع ستيفن وديانا يرسلوها لنا
    Tuttum seni, söz veriyorum. bırakmam, tuttum seni. Open Subtitles استرخِ. سأمسكك، أعدك بهذا.. لن أدع مكروهاً يصيبك.
    Onun bana bakmasına izin vermiyorum. Seksi gözüktüğünü sanmıyorum. Open Subtitles لا أدع الرجل ينظر إليِّ ، لا أظن أن هذا مُثير.
    Ukraynalı bir puşt tarafından düğün günümde terk edilişimin Sevgililer günümü mahvetmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أدع أمر تركي لدى المذبح بسبب أوكراني حقير .. أن يخرب يومي بعيد العشاق
    Burada oturup insanların ofisimi basmalarına izin mi vereyim? Open Subtitles كيف اجلس هنا هادئا و أدع الناس تهددنى بالسلاح و تسرقنى ؟
    O çocukların beni polise şikayet etmesine göz yumamam. Open Subtitles لن أدع هؤلاء الأطفال أن يُسلمونني إلى السُلطات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد