Craig Venter'a hep sormak istemişimdir: Bir insanın vücuduna sentetik bir kromozom yerleştirip istediğimiz zaman kendimizi yinelememiz mümkün olur mu diye. | TED | أردت أن أسأل كريغ فينتر إن كان من الممكن إدراج كروموسوم إصطناعي في إنسان بحيث يمكننا أن نستنسخ أنفسنا إن أردنا ذلك. |
Tıbbi profesyoneller olarak, ...sence biz olmak istediğimiz kişi miyiz? | Open Subtitles | كمحترفون طبيون أتظنين أننا نحن من أردنا أن نكون ؟ |
İşte Bahamalar'da böyle bir arayüz geliştirmek istiyoruz, fakat daha doğal bir düzenlemeyle. | TED | لذلك أردنا تطوير واجهةٍ مثل هذه التي في الباهاما، لكن بطريقةٍ أكثر طبيعية. |
Bu yüzden insanların kendileri hakkında ne kadar emin olduklarına bağlı olmadan, söyledikleri şeylere meydan okuyan bir deney yaratmak istedik. | TED | لذا أردنا خلق تجربة، تتيح لنا أن نتحدّى ما يقوله الناس عن أنفسهم، بغض النظر عن مدى الثقة التي يبدون عليها. |
Eğer bu kurumun bizim için çalışmasını istiyorsak, bürokrasiyi çekici hale getirmek zorundayız. | TED | إن أردنا لهذه المؤسسة أن تعمل لأجلنا، علينا أن نعمل لجعل البيروقراطية جذابة. |
Bu tarz hataların neden kaynaklandığını anlamak istemiştik. | TED | أردنا معرفة ما المكان الذي هذا النوع من الأخطاء يأتي منه. |
Şöyle dedik, 140 kilometre karelik bir alanı kapsamak istesek ne olur? | TED | و قلنا، ماذا لو أردنا أن نغطي منطقة تمتد لـ140 كيلومتر مربع؟ |
Artık buraya takılıp kalmak zorunda değiliz. İstediğimiz an uçağa binip gidebiliriz. | Open Subtitles | ليس علينا أن نظلّ عالقين يمكننا ركوب الطائرة و الرحيل متى أردنا |
Bizim kanıtlamak istediğimiz şey animasyonla tamamen farklı hikayeler anlatabileceğimizdi. | TED | لكننا أردنا فعلا أن نثبت أنه يمكنك أن تروي قصصا بطريقة مختلفة تماما بالرسوم المتحركة. |
Ve bu sizinle paylaşmak istediğimiz mesajımız. | TED | وهذه هي الرسالة التي أردنا تشاركها معكم. |
Rachel ve ben şampiyonlarımızın başka bir şampiyonu kutlamasını istiyoruz. | Open Subtitles | ريتشل و أنا أردنا من أبطالنا أن يحتفلوا بأبطال أخرون |
Bakın, biz gerçekten anlaşmak istiyoruz ama bize bir şans vermiyorsunuz. | Open Subtitles | أنظروا لقد أردنا فعلا تسويه هنا لكن لم تتركوا لنا خيارا |
Kardeşinizin size anlattığı bize yardımcı olabilecek bir bilgi istiyoruz. | Open Subtitles | أردنا جميع المعلومات التي أخبرك بها شقيقك والتي قد تساعدنا |
Üzerinde çalıştıkları şey hakkında kimsenin herhangi bir fikrinin olmadığı ortak, dağıtılmış müzik yapma işine bunun nasıl uygulanacağını görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى كيف أن هذا ينطبق على التعاون ، والتوزيع الموسيقى، حيث لا يدري أي من الأشخاص ما يعمل عليه. |
Bizim bu görüntümüzün aynı anda hem fiyordlarda hem ekranda olmasını istedik. | TED | أردنا هذه الصورة لنا على الزقاق البحري وعلى الشاشة في الوقت ذاته. |
Daha hızlı bir şey istiyorsak, Ketamine yönetim tarafından zaten onaylandı. | TED | فإذا ما أردنا شيئاً عاجلاً، كيتامين موافق عليه من قبل الإدارة. |
Biraz kaynaşalım istemiştik... ve bazı konularda aynı fikirde olduğumuzu görmek. | Open Subtitles | أردنا أن نحصل على تجمع صغير ونتأكد ان نرى بعض الاشياء بأنفسنا |
Sadece bir kaç dakikalığına sana uğrayalım dedik, muhabbet için. | Open Subtitles | نحن فقط أردنا أن أن نأتي لمدة دقيقة تعرفين، نزورك |
Bu güzel gezegende beraber yaşamaya devam etmek istiyorsak buna gerçekten ihtiyacımız var. | TED | إذا أردنا العيش معاً على هذا الكوكب الجميل، فإننا نحتاج إلى ذلك بالفعل. |
Emin olun, eğer hırsızlığı ve kullanımı ispatlamak isteseydik, ispatlamıştık. | Open Subtitles | اطمئن تماماً، لو أردنا إثبات السرقة والإستعمال، فإنّ بإمكاننا ذلك. |
En sonunda, her zaman yalnız yaşasaydık yapmak istediğimizi söylediğimiz şeyleri yapabileceğiz. | Open Subtitles | نستطيع اخيراً فعل الأشياء التي طالما أردنا أن نفعلها إذا عشنا لوحدنا. |
Bu savaşı kazanmak istiyorsan İskoçya'daki güçlü kuvvetli her adama ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج إلى كل رجل سليم في إسكتلندا إذا أردنا الانتصار في الحرب |
Kahve içip çene çalmak dışındaki o büyük dünyayı görmek isterdik. | Open Subtitles | أردنا أن نرى عالم أكبر بكثير من القهوة وسمك الرنغة والثرثرة |
Dürüst olmak gerekirse, bunlardan hiçbirinin de pek özenle düzenlenmiş ve kolay tahmin edilebilir olmadıklarını biliyoruz. | TED | وإن أردنا أن نكون صريحين، ولا واحدة من تلك الأمور هي في الواقع مرتبة بعناية ولا التنبؤ بها يعتبر سهلا. |
Töreni kaçırmak istemiyorsak acele etmeliyiz. | Open Subtitles | الأفضل أن نسرع إذا أردنا مشاهدة الإحتفال |