Ama son zamanlarda hiçbir çocuğun elma yediğini veya bisiklete bindiğini görmedim. | Open Subtitles | ما لم أره مؤخراً هو فتى يأكل تفاحة أو يلعب على دراجة |
Ayrıldıktan sonra onu bir daha görmedim. Benimle konuşmaya çalışmıştı ama ben istemedim. | Open Subtitles | لم أره مجدداً بعدما غادرتُ لقد حاول أن يتحدّث معي ، ولكنني أبيْتُ |
- Eline yazmışsın. 10 yaşımdan beri bir kızın eline yazı yazdığını görmedim. | Open Subtitles | ما كنت قد كتبت في اليد لم أره منذ أن كان 10 عاما. |
Kendi hayatını tehlikeye atmaya bu kadar can attığını hiç görmemiştim. | Open Subtitles | أتعرف ؟ .. لمْ أره أبداً مولعاً بالمخاطرة بحياته لهذه الدرجة |
Çoğu kez, takside giderken bir gömlekte delik ya da çok ilginç, hoş, fonksiyonel bir özellik görürüm. Bu daha önce hiç görmediğim bir şeydir. | TED | وأحيانا عندما أكون في تاكسي وأرى ثقبا في قميص أو شيء ما يبدو مثيرا للاهتمام أو جميل أو عملي على نحو لم أره من قبل. |
Parayı göster. Saymaya başladığında, biz de ateş etmeye başlarız. | Open Subtitles | أره المال، يبدأ هو في العد فنبدأ نحن في القتل |
- Onu iki gündür görmüyorum. - Ben de seni arayacaktım. | Open Subtitles | أنا لم أره منذ يومين كنت على وشك أن أتصل بكم |
Onun yanından geçtim ve bir daha hiç görmedim, bitti. | Open Subtitles | لقد ركضت بجواره. لم أره بعدها نهائياً. هذا كل شيء. |
Kim olduğunu bilmiyorum. Daha önce hiç görmedim. Zor kurtulduk. | Open Subtitles | لا أعرف من يكون، فلم أره من قبل، وبالكاد هربنا. |
Hayır orada kimseyi görmedim. İçeri giren çıkan olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا، لم أر أحداً هناك لكنني لم أره يدخل أيضاً |
Hayatımda görmedim bile. Kim olduğunu bilmiyorum ve ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أره بعينى أبداً ولا أعلم من هو ولا أهتم |
Sade şehriye çorbası. Onca yıldır başka bir şey yediğini görmedim. | Open Subtitles | طيلة هذه السنوات لم أره يأكل إلا المعكرونة |
Sade şehriye çorbası. Onca yıldır başka bir şey yediğini görmedim. | Open Subtitles | طيلة هذه السنوات لم أره يأكل إلا المعكرونة |
Baban hakkında sana hiç bir şey söyleyemem çünkü onu hayatımda hiç görmedim. | Open Subtitles | لا استطيع ان اخبرك بأى شئ عن ابيك لأننى لم أره مطلقا |
Hayır efendim. Burada değil. Son seferden beri hiç görmedim. | Open Subtitles | لا يا سيدى ، إنه ليس هنا ، إننى لم أره منذ المرة الأخيرة التى تتذكرها |
Oh, hayır onu henüz görmedim. Randevum saat 4'de. | Open Subtitles | أوه , أنا لم أره بعد موعدي عند الساعة الرابعة |
Sende bir şey var. Daha önce görmemiştim ama şimdi hissediyorum. | Open Subtitles | ،هناك شيء ما بخصوصك لم أره قبلا، لكنني أشعر به الآن |
Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. Çok bitkin duruyor. | Open Subtitles | لم أره في هذه الحالة من قبل إنه ضعيف جدا |
Siz kızların bildiğinden emin olduğum üzere. Sonra, bir gece, yıllardır görmediğim eski aşklarımdan biri vardı ve oturuyordu tam orada oturma odasında. | Open Subtitles | كما أني متاكدة بأنكم تعرفون كل ذلك، وفي أحد الليالي كان هنالك أحد من الذين كنت على علاقة به ولم أره منذ سنين |
Haydi, göster ona! | Open Subtitles | هيا. أره مثلما علمتك إعطه ضربة الكتف القديمة |
Bir zamanlar çok iyi dostumdu. Uzun zamandır onu görmüyorum. | Open Subtitles | نعم ، في وقت ما كنا صديقين مقربين و لكن مضى وقت طويل لم أره فيه |
Mezuniyetini göremedim ama şimdi sen üniversiteye gidiyorsun. | TED | هنا للأبد. لم أره يتخرج، وأنت ستدرس الجامعة. |
Geçen gece onun daha önce görmediğim bir yönünü gördüm. | Open Subtitles | رأيت جانباً منه ليلة البارحة لم أره .. من قبل |
Tek gördüğüm, önceden yazdığı bir şey onu da görmemişim bile. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أراه هو شيء كتبته سابقًا لم أره حتى. |
Çok güzel zaman geçirdik uzun süredir onu görmüyordum. | Open Subtitles | لقد قضينا وقتاً رائعاً فأنا لم أره منذ مدة |
Demek ki onu görmeyeli 5-6 yıl olmuş. | Open Subtitles | اعتقد إذن أنى لم أره مُنذ خمس أو ست سنوات. |
Onu ilk defa böyle görüyorum. Neredeyse sinirden çatlayacak. | Open Subtitles | لم أره أبداً كذلك يبدو وكأن رأسه سينفجر |
- 15 yıl önce mi? 15 yıldır görmediğimi söyledim. Not almıyor muydun? | Open Subtitles | أخبرتك أني لم أره منذ خمسة عشر سنة، ألم تسجل ملاحظات؟ |