Saray dışında, durum daha kötü, ondan burada kalmak istiyorum. | Open Subtitles | انه اسوأ هناك، في الريف ولهذا السبب أريد البقاء هنا |
Gençlerle bugünde kalmak istiyorum, geriye gitmek istemiyorum. | TED | أريد البقاء مع الشباب ومواكبتهم، لا أريد أن يتم تجاوزي. |
Uyuyamam. Uyanma ihtimaline karşı burada kalmak istiyorum. | Open Subtitles | لن يمكننى النوم ، أريد البقاء هنا فى حالة ما استيقظ |
Sakıncası yoksa hatta kalıp, aldığınızdan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | نعم ، حسنا ، اذا كنت لا تمانع أريد البقاء على الخظ وأتأكد انك استقبلتة |
- Betsy. - Daha fazla burada kalmak istemiyorum. Gidelim. | Open Subtitles | ـ لا أريد البقاء هنا، هيا لِنرحل ـ أجل، حسناً |
Hayatta kalmak, savaş sonunda sağ kalmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد البقاء على قيد الحياة، يا سيدي أريد أن أعيش من خلال الحرب |
Artık eskisi gibi yaşayamam. Burada kalmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع العيش كما السابق أريد البقاء هنا |
İstemiyorum Burada seninle ve çocuklarla kalmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ذلك بل أريد البقاء فى البيت معكِ ومع الأطفال |
Meksika'ya gitmek istemiyorum. Seninle kalmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب إلى المكسيك أنا أريد البقاء معك |
Gerçek şu ki, burada kalmak istiyorum. Bir işe yaradığıma inanıyorum. | Open Subtitles | الحقيقة هي أني أريد البقاء هنا أعتقد بأني يمكن أن أكون مفيدا |
kalmak istiyorum, iş istiyorum. Normal bir yaşam, seninki gibi. | Open Subtitles | أريد البقاء ، أريد هذا العمل أريد أن أعيش حياةً طبيعية مثلك |
Piper, gerçekten şu anda yalnız kalmak istiyorum. | Open Subtitles | بايبر، إنني فعلاً أريد البقاء لوحدي الآن |
Bir şey danışmak istemiyorum. Sadece yalnız kalmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد اي استشارات أريد البقاء لوحدي فحسب |
Evet, hey, hey, hey, ama kalmak istiyorum. | Open Subtitles | ــ هاي، هاي، هاي ــ هاي، هاي، هاي، أنا أريد البقاء |
Kollarında kalmak istiyorum çünkü benim için tek kişi sensin. | Open Subtitles | أريد البقاء بين ذراعيك لأنك الوحيد من أجلي |
Halen yalnız kalmak istiyorum ve siz yine de beni rahatsız ediyorsunuz. | Open Subtitles | مازلت أريد البقاء لوحدي وأنت مازلت تضايقني الآن ؟ |
Araba sizindir. Ama evde bir süre daha kalmak istiyorum. | Open Subtitles | السيارة لديك, ولكن أريد البقاء في الشقة قليلاً. |
- Oryantasyona gitmek istemiyorum. - Seninle kalmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب في الجولة، أريد البقاء معكِ |
Sizlerle sonra buluşuruz. Burada kalıp tüm delillerin düzgünce toplandığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | سأوافيكم يا رفاق أريد البقاء هنا والتأكد أن كٌل الأدلة جٌمِعت |
Çok çabuk aşık olup evlendik ama yanında olmak istiyorum. | Open Subtitles | وقعنا بشدة وبسرعة لكنني أريد البقاء بجانبها |
Ömrümün sonuna kadar bu işte kalmak istemiyorum ama... ayrılmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | لا أريد البقاء في وظيفتي لبقية حياتي لكنني أخاف أن أتركها |
O parayı attığın zaman, ve kalmak istediğimi söylediğimde, o zaman fark etmemiştim, ama o sırada seni düşünüyordum. | Open Subtitles | عندما قلبت تلك العملة وقلت إنني أريد البقاء لم أكن أدرك حينها |
Beni uzaklaştırdın çünkü onunla olmak istediğimi biliyordun. | Open Subtitles | لقد أرسلتني بعيدا لأنك عرفت أنني أريد البقاء بجواره. |
Hayır teşekkürler tatlım. Ben iyiyim. Ben benim yalnız kalmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | .كلا، شكراً يا عزيزتي، لا أريد .أنّي فقط أريد البقاء لوحدي |