ويكيبيديا

    "أستحق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hak
        
    • hakediyorum
        
    • hakettim
        
    • layık
        
    • hakkım
        
    • değer
        
    • değmem
        
    • hakkettim
        
    • haketmedim
        
    • hakettiğimi
        
    • değerim
        
    • kazandım
        
    • lâyık
        
    • haketmiyorum
        
    Hayatımın geri kalan kısmını burada geçirmeyi hak etmiyorum, değil mi? Open Subtitles أنا لا أستحق البقاء طيلة حياتي في هذا السجن ,أليس كذلك؟
    Hayatımın geri kalan kısmını burada geçirmeyi hak etmiyorum, değil mi? Open Subtitles أنا لا أستحق البقاء طيلة حياتي في هذا السجن ,أليس كذلك؟
    Sadece ihtiyacın olduğunda arayacağın bir kız olmaktan fazlasını hak ediyorum. Open Subtitles أستحق أن أكون أكثر من فتاة تطلبها عندما تريد شيء ما
    Anlıyorum ve hatta bunu hakediyorum ama lütfen beni bu ameliyattan uzak tutmazsınız. Open Subtitles فهمت ذلك , أنا أستحق ذلك أرجوكِ لا تستطيعين إبعادي عن هذه الجراحة
    Huzur ve sessizliği hakettim artık. Ve buna uymanı bekliyorum. Open Subtitles وأنا أريد أن أعيش فى هدوء وسلام وأنا أستحق ذلك
    Efendim, eğer bugün bir şeye dokunduysam özür dilerim ama bunu hak etmiyorum. Open Subtitles . سيدي، إذا أغضبتك اليوم بالخارج . فأنا أسفة، لكنني لا أستحق هذا
    Onun dertlerine deva olmadan önce bir birayı hak ediyorum. Open Subtitles أستحق كوباً من الجعة قبل أن أبدأ بانتشالها من حالتها
    Sanırım, böylesi bir para karşılığı biraz mahremiyeti hak ediyorum. Open Subtitles أعتقد أن مقابل هذا المبلغ من المال أستحق بعض الخصوصية
    Her ikisi de saygımı hak etmiyordu bu yüzden benden saygı görmediler. Open Subtitles ولا أي من هؤلاء الرجال أستحق إحترامى , لذا لم يحصلوا عليه
    Ama daha fazlasını bilmeliyim. Daha fazlasını bilmeyi hak ediyorum. Open Subtitles لكنني أريد أن أعرف المزيد أقصد، أنا أستحق معرفة المزيد
    Çok sıkı çalıştım çocuklar. Bir kumsalda oturmayı hak etmedim mi? Open Subtitles أنا أعمل كثيرا , ياشباب ألا أستحق أن أجلس على الشاطيء؟
    ...bunu kesinlikle hak etti çünkü tam bir sürtüğün teki. Open Subtitles وهو أستحق هذا بالكامل لإن هذا الرجل كان مجرد جبان.
    Bence kendimi kanıtladım ve o 10 dakikayı hak ediyorum. Open Subtitles أعتقد أنني أثبت نفسي وأعتقد أنني أستحق تلك العشرة دقائق
    Bana Cate ve Jones'un önünde davrandığından daha iyisini hak ediyorum. Open Subtitles أنا أستحق معاملة أفضل من التي كانت أمام كايت وجونز اليوم
    Geçtiğimiz sekiz yılın her günü bu hayatı hak etmediğimi düşünerek geçti. Open Subtitles تعرف، كُلّ يوم للسنوات الثمان الماضية، شعرتُ مثل أنّي لا أستحق الحياة
    Ben övgüyü daha çok hak ettim ama sağ olun. Open Subtitles أستحق أكثر من ذلك قليلاً و لكن شكراً جزيلاً لكم
    Herkesin büyük şarkısı var. Ben de bir taneyi hakediyorum. Open Subtitles الجميع له أغنية أساسية، أنا أستحق أن يكون لي واحدة
    Peki, sana ne diycem, arkadaşım, istiyorsan beni suçlayabilirsin. Beni dışlayabilirsin, lanet olsun bunu hakettim. Open Subtitles إسمعي ما سأقوله لك، يا صديقتي، بإمكانك أن تنتقديني كما تشائين وتجعلين مني شخصاً منبوذاً، فأنا أستحق ذلك
    Bazen yararlı. Kandırılmaya layık. Bu durumda asla sana yardım edemem. Open Subtitles مفيد أحياناً ، أستحق أن تتلاعبي بي تحسباً لمساعدتي لكِ يوماً
    Başımıza açtığım işleri düşünürsek muhtemelen buna hakkım da yok. Open Subtitles وأنني ربما لا أستحق هذا بالنظر للفوضى التي عرضتنا لها
    Onlara bir erkek kadar insan olduğumu, fark edilmeye değer olduğumu söylemek istiyorum. TED أرغب في أن أقول لهم بأني والرجل سيان في الإنسانية، وأني أستحق نفس الاعتراف.
    Muhtemelen buna değdiğimi düşündüğünü biliyorum ama değmem. Open Subtitles أنا أعلم أنك تعتقد إنني أستحق ذلك و أنا لست كذلك.
    Bende sarılmayı hakkettim çünkü bütün eşyalarımı senin banyonda dışarı çıkarıyorum. Open Subtitles إنني أستحق العناق أيضاً لأنني نقلت جميع أغراضي من حمامكِ
    Parti için ödüyorsan, haketmedim. Ve mobilyalar içinse de yetmez. Open Subtitles إذا كنت تدفع من أجل الحفل، فأنا لا أستحق شيئا،
    Mükemmel, iyi ve nazik biri ve bunu hakettiğimi biliyorum. Open Subtitles إنه مثالي ولطيف ومعطاء وأعلم الآن بأني أستحق ذلك، شكراً لك
    Bir odun kadar değerim kalmamıştı... Rezil biriydim. Open Subtitles لم أكن أستحق عصا من الخشب لقد كنت بخيلاً
    Pekâla, ben bir dolandırıcı değilm. Sahip olduğum herşeyi kendim kazandım. Open Subtitles حسناً ، أنا لست مستغلاً ، أستحق كل ماحصلت عليه
    Sultan'a lâyık değil, öldü. Open Subtitles ‫لا أستحق أن أنظر إليك، فوجهي ميت‬
    Şey gibi hissediyorum... Kendi puan rekorumu geçmeyi bile haketmiyorum. Open Subtitles أشعر كأنني لا أستحق أن أغلب نتيجتي في اللعب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد