ويكيبيديا

    "أعلمني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • haber ver
        
    • haberim
        
    • haberdar
        
    • söyle
        
    • bildir
        
    • bildirin
        
    • haber verin
        
    • bileyim
        
    • söyleyin
        
    • tamam
        
    Bir daha dans etmek istediğinde, önceden haber ver ki kendimi öldürebileyim. Open Subtitles في المرة المقبلة عندما تريد الرقص أعلمني بذلك قبلا كي أقتل نفسي
    Dinle Tim, eğer parti yapmak istersen, bana haber ver. Open Subtitles إسمع يا تيم , إذا أردت الخروج و الإحتفال أعلمني
    Eğer sizin için yapabileceğim herhangi bir şey olursa, yalnızca haberim olsun Open Subtitles إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به من اجلك فقط أعلمني
    Beni sabah ara. Olanlardan haberdar et. Open Subtitles إتصل بي في الصباح,أعلمني ماذا حدث هيا للنطلق
    Bu sağ elin mi? Değil mi -- hayır, tamam Bir bardağın üstünde olduğum zaman bana söyle. TED أهذه يدك اليمنى؟ أعلمني في حال وجود يدي فوق أحد الأكواب
    Sana söyleyip duruyorum gittiğin yeri bildir diye. Open Subtitles أَستمرُّ بإخْبارك، أعلمني أين أنت تَذْهبُ.
    Eğer belli bir odayı kullanmak isterseniz, lütfen bana bildirin ki hemen boşaltalım. Open Subtitles و إذا كنت تحتاج لغرفة بعينها، حينها فقط أعلمني و سنقوم بإفراغها فوراً
    Daha da ateşlenirlerse derilerinin dökülmesi artarsa bana haber ver. Open Subtitles و إن زادت الحمى لديهم أو تكسر جلدهم أعلمني بالأمر
    Eti götürmek için yardım gerekecek. Şişe geçirdiğinde haber ver. Open Subtitles ـ سنكون بحاجة لمساعدة لأحضار اللحم ـ أعلمني عندما تضعوه في السيخ
    Karin gelirse bana haber ver de bir kravat takayim. Open Subtitles إذا زوجتك تود الحضور، أعلمني لكي أرتدي ربطة عنق.
    Ne zaman bir iki litre yağa sıkışırsan bana haber ver. Open Subtitles في أي وقت تجد نفسك مضطرا لزيت تشحيم، أعلمني وحسب
    İstediklerim hazır olduğunda haber ver. Open Subtitles أعلمني عندما أحصل على كل ما أريد سأنهي المكالمة
    Karar vermende yardımımı istersen haberim olsun. Open Subtitles إن كان بوسعي مساعدتك على اتخاذ القرار ، أعلمني فحسب
    Bakın, işin aslı, yakında işsiz kalacağım, yani... eğer bir sürücü arıyorsanız, haberim olsun. Open Subtitles الحقيقة أنني سأخسر وظيفتي قريباً لذا أعلمني إن كنت تبحث عن سائق
    Çok memnun oldum. Bir şey istersen haberim olsun yeter. Open Subtitles أنا مسرور جدا فقط أعلمني إذا احتجت أي شيء
    Evet, ben de. Eğer yardıma ihtiyacın olursa haberdar et beni. Open Subtitles أجل ، أنا أيضاً أعلمني إذا إحتجت إلى أيّ مساعدة
    Başka bir şey olursa beni haberdar et. Open Subtitles سأهتم بهذا الأمر أعلمني فقط لو ظهر شيء آخر
    KB: Bana ne zaman durmam gerektiğini söyle. SJ: tamam. TED كيث بارى: أعلمني متى يجب التوقف ستيف جيرفيتسن:حسناً
    Yapacağın şeyi bağırarak söyle. Open Subtitles كل خطوة تقوم بها أعلمني بها أنا خلفك تماماً
    Tomografi sonuçlarını alınca bana bildir. Open Subtitles أعلمني عندما ياتي تقرير التصوير المقطعي المحوسب
    Planım bir dahaki sefere bana ilk bildirin, tamam mı? Open Subtitles المرة القادمة التي تستخدم فيها خطتي أعلمني أولاً ، حسناً ؟
    Evde olacağım. Eksiksiz bir rapor istiyorum. Cesedi buradan götürdüğünüzde bana haber verin. Open Subtitles سأنتظر في المنزل وأنتظر منك تقريراً كاملاً أعلمني عندما تخرجون الجثة من هنا
    Evet, yani, şayet Orta Doğu'da bulunursan, ...bileyim yeter, ha? Open Subtitles نعم، لذا، لو كنت في الشرقِ الأوسط، أعلمني , هااه؟
    Rahatınız için yapabileceğim herhangi bir şey varsa lütfen söyleyin. Open Subtitles إذا أستطيع أن أجعل رحلتك أكثر راحة أعلمني بذلك, أنتم الإثنان إنهضوا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد