1995'te yerli bir balıkçı, yetkilileri sularının koruma alanında olduğuna ikna etmiş. | TED | في سنة 1995، أقنع الصيادون المحليون السلطات بالإعلان عن مياهها كمحمية بحرية. |
Gece yarısından sonra polisin orada olması için Lepic'i ikna et. | Open Subtitles | اسمع أقنع ليبس أن تكون الشرطه فى الفيلا بعد منتصف الليل |
Çok arzu eden, yolunu da bulur. Ailemi ikna etmeyi başardım. | Open Subtitles | أينما تكون الإرادة موجودة, يكون هنالك طريق أريد أن أقنع عائلتي |
-Bu planın işe yarayabileceğine dair başkanı ikna etmem gerekecek. | Open Subtitles | يجب على أن أقنع الرئيس ان هذه العملية سوف تنجح |
Ne yani, Çin'e gidip herkesi bisiklete binmeleri için ikna mı etmem gerekiyor? | Open Subtitles | ماذا أيفترض بي أن أذهب إلى الصين و أقنع الجميع بركوب الدراجات ؟ |
Bütün planlanmış sınıfların koşusu bitince babam beden hocasını "spor salonundan çık" notuyla kendilerini göstermeleri için tüm çocukları koşturmaya ikna etti. | Open Subtitles | و حتى عند إنتهاء جميع الحصص أبي أقنع المدرب على أن يسابق جميع الأطفال الذين أتوا ومعهم بطاقت الخروج من حصة الرياضة |
Zamanın yarısını yatakta yatarak kendimi yaptığım şeyin doğru olduğuna ikna ediyorum. | Open Subtitles | نصف الوقت أتمدد بالسرير أقنع نفسي أن ما أفعله صحيحاً لكل الناس |
Buna kendimi ikna etmeyi denedim, "Hayır hayır, Bende, politika değişikliklerinde çalıştım. | TED | وحاولت أن أقنع نفسي أنه، "لا، لا، لقد بذلت جهدا لتغيير السياسات. |
İzninizle, belki ben bu adamı isteğinizi gerçekleştirmesi için ikna edebilirim. | Open Subtitles | بعد أذنك,فرعون أنى أستطيع أن أقنع هذا الرجل بما تريده. |
Benim Pembe Panteri çalmayı planladığıma ikna olmuştu. | Open Subtitles | هو أقنع بأنني كنت أخطط لسرقة النمر الوردي. |
LaPlante, görünüşe göre John Bubber'ı oturmaya ikna etmiş ve iki adam konuşmaya dalmış haldeler. | Open Subtitles | يبدو أن لابلانت أقنع بابار بالجلوس و يبدو أن الرجلان منهمكان فى حديث ما |
Büyükannem, sağlıklı olmanın yolunun günde bir defa kaka yapmaktan geçtiğine babamı ikna etmişti. | Open Subtitles | أقنع جدتي والدي الخراء يوميا يحتفظ الطبيب بعيداً. |
Lanet cyborgu hatasını düzeltmesi için ikna et. | Open Subtitles | أقنع أنصاف الآلآت الملاعيين أن يصلحوا خطأها. |
Bunun var olmadığına ikna olmak için 2.000 saat terapi gördüm. | Open Subtitles | لقد قضيت 2000 ساعة في العلاج، أقنع نفسي أن هذا غير موجود |
- Çocukları sevdiğime ikna olur böylece. | Open Subtitles | وسوف أقنع ريبيكا عبر ذلك أنني أحب الأطفال |
Bir şekilde iyi oynaması için saçıma dokunması gerektiğine ikna olmuş. | Open Subtitles | لقد أقنع نفسه بأن هذا ما عليه للعب جيداً |
Montero'yu bir beyefendi olduğuna ikna edebilirsen seni yakın çevresine dahil edecektir. | Open Subtitles | أقنع مونتيرو أنك رجل نبيل ذو مكانة وهو سيتركك لتدخل دائرته |
Montero'yu bir beyefendi olduğuna ikna edebilirsen seni yakın çevresine dâhil edecektir. | Open Subtitles | أقنع مونتيرو أنك رجل نبيل ذو مكانة وهو سيتركك لتدخل دائرته |
Benim bir şekilde cinayetle ilgim olduğuna kendini inandırdı. | Open Subtitles | أقنع نفسه بطريقة ما أنه مرتبط بتلك الجرائم |
Milleti, o gece olanlar hakkında inandırmak için çok zaman harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً طويلاً أحاول أن أقنع القوم بما حدث تلك الليلة |
Her şeyin yolunda olduğuna inandırdım kendimi çünkü seninleyken mutluyum. | Open Subtitles | أقنع نفسي أنّ كلّ شيء على ما يُرام، لأنّي حينما أكون معكَ، أغدو سعيدةً. |
Manevi kızımı kaleci olmaması gerektiğine inandırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أقنع إبنتي أها يجب أنا لا يجب أنت تلعب حارسة مرمى |