"أنت تعرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

• biliyorsun
• biliyor musun
• bilirsin
• biliyorsunuz
• biliyor musunuz
• tanıyor musun
• tanıyorsun
• biliyordun
• bilir misin
• bilirsiniz

Amam tabii sen bir dahisin. Benden çok daha fazlasını biliyorsun.
و لكن بالطبع ، أنت عبقرى أنت تعرف أكثر مما اعرفه

Muaf tutulacağını biliyorsun. O yüzden bu kadar büyük konuşuyorsun.
أنت تعرف جيدا بأنك ستعفى من التجنيد لذلك تتكلم هكذا.

Babamın Hyman Roth ile iş yaptığını biliyorsun. Ona saygı duydu.
فرانكى, أنت تعرف أن أبى تعامل مع هيمان روث و احترمه

Seninle gurur duymamın benim için neler ifade ettiğini biliyor musun?
أنت تعرف كم يعنى ذلك بالنسبة إلى أن أفخر بك دائماً

biliyor musun, iki haftadır o ihtiyarın izini sürüyorduk. -Harita nerede?
أنت تعرف لقد كنا نتابع الرجل العجوز منذ أسبوعين حتى الآن

Ama bize göre değil. Onu bilirsin. Şu gayretkeş tiplerden biridir.
ليس بالنسبة لنا أنت تعرف اسلوبه أنه أحد هؤلاء الرجال المندفعين

- Bu akşam bir uğrayabilir miyim? - Tabii. Evi biliyorsun.
هل لديك مانع لو زرتك هذا المساء إطلاقاً، أنت تعرف المنزل

Ateş Kuşu'nu idare edecek kadar iyi ata binemediğini biliyorsun.
أنت تعرف أن ليس بإمكانك امتطاء صهوة الخيل لكى تمتطيه

Artık bir çocuğu okuldan uzaklaştırmanın neye mal olduğunu biliyorsun.
الآن أنت تعرف ما يتطلبه الأمر لطرد فتى من المدرسة

biliyorsun ki, birisini gözaltında tutmak için iki çift ajan gerekir.
أنت تعرف أن قواعد المراقبة الصحيحة تستدعى وجود زوجين من العملاء

Bu arada Ölümsüz Ayini tercüme kayıtlarının kayıp olduğunu biliyorsun değil mi?
بالمناسبة , أنت تعرف الترجمة الصوتية لسجلات لطقوس الغير ميت الذي فقد؟

Arabanın kimin olduğunu çok iyi biliyorsun. Ve gerçeği görmezden mi geliyorsun?
أنت تعرف بالضّبط لمن تكون تلك السيّارة وأنت تغضّ الطّرف عن الحقيقة؟

Larry Murnau'ya söylediğim... "Hayı. Sen Fransızcayı daha iyi biliyorsun.
لا، أنت تعرف كل الأمور الفرنسية لذا اصعد على الطائرة

Burada sigara içemezsin. Bu evde ne kadar eter var biliyor musun?
لا ينبغي لك أن تدخن هنا أنت تعرف ما هو موجود هنا

biliyor musun Erika, bu yaptıklarımın hiç de kibarca olmadığının farkındayım.
أنت تعرف أنا أدرك أن جميع هذه ليست لطيفة جداً لي.

Şu an için en iyisini yapıyorsun, Wlady. biliyor musun?
أنت معروف جيدا يا وادك و أنت تعرف ماذا ؟

Kaybolur giderler. Her hafta kaç kişi vazgeçiyor biliyor musun?
سيموتون بالخارج أنت تعرف كم المبتدئين الذين يستسلمون كل أسبوع.

Her gece başka bir herifle geliyor. Nasıl olduğunu bilirsin.
إنها تأتى كل ليلة مع رجل مختلف أنت تعرف طباعهم

Şey, bilirsin, hayır diyor ama zaten sahnelediği salak oyun da neyin nesi?
حسناً ، أنت تعرف ، إنه يرفض لكن يا للعرض الممل الذى يقدمه

Kuralları biliyorsunuz. Bu eşyaların hiç biri, benim iznim olmadan binadan çıkarılmamalıydı.
أنت تعرف القواعد، لا شيء من تلك الأشياء يغادر المبني بدون إذني

Bürokratlar gerçekler o küçük onay kutucuklarına uymadığında ne yaparlar biliyor musunuz?
أنت تعرف ماذا يفعله البيرقراطيون عند الحقائق أنه لا يلائمهم الصندوق الصغير

Evet. Gerçek adı, Sandra Polk. Yoksa onu tanıyor musun?
نعم، اسمها الحقيقي وساندرا بولك . لماذا، أنت تعرف لها؟

Bunu benim yerime yapabilecek altı tane arkaşımı tanıyorsun ama sen beni aradın.
أنت تعرف ستة من أصدقائي قد يعملون هذا العمل لك لكنك اتصلت بي

Sen benim bu hastane ve Tanvi ile ne hayaller kurduğumu biliyordun.
أنت تعرف جيداً أننى لدى الكثير من الأحلام بخصوص تانفي وهذه المستشفى

Arabada kilometreleri ölçen şeyi bilir misin?
أنت تعرف هذا الشيء في السيارة الذي يقيس الأميال؟

Tam bir yil sonra, bilirsiniz, biz o adami oldurdukten sonra?
بالضبط سنة واحدة بعدنا نحن أنت تعرف هل قتل ذلك الشابّ؟