ويكيبيديا

    "أنت في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Sen
        
    • Başın
        
    • dasın
        
    • şu an
        
    • da mısın
        
    • Şu
        
    • Artık
        
    • geldin
        
    • Senin
        
    • yerinde
        
    • yaşındasın
        
    Senin yüzünden her taraf polis kaynıyor. Sen Artık ölüsün pislik. Open Subtitles الشرطة في كل مكان بسببك؛ أنت في عداد الأموات أيّها السافل
    Sen ve ben bu küçük dansta sıkışmış olabiliriz ama emirleri ben veriyorum. Open Subtitles ربما أنا و أنت في مركب واحدة لكن أنا الربان الذي يضع القواعد
    Her zaman, her yerde Sen varsın, bir şeyler söylüyorsun. Open Subtitles , أنت في كل مكان طوال الوقت , تقول أشياء
    - Burada bekle. Kardeşimi çağıracağım. - Başın belaya girecek. Open Subtitles ـ إنتظر هنا أنا سآخذ أخي ـ ستقع أنت في المشاكل
    Tokyo'dasın, etrafta bir sürü yavru gibi kız var. Open Subtitles أنت في طوكيو, هنالك الكثير من الجميلات في كل مكان.
    - Tanrım, şu an canının yandığını biliyorum, ama biraz heyecanlandım. Open Subtitles العسل، وأنا أعلم أنت في ألم الآن، ولكن أنا تشغيل قليلا.
    Sen bir düğün bozansın ve ben seni yollamalıyım. Üzgünüm. Open Subtitles أنت في الحياة الواقعية حطمت الزفاف, وأنا يجب أن أردك
    Annen ölmeden önce, Sen iki sene yemişken onunla kim ilgilendi sanıyorsun? Open Subtitles من تظنه اعتنى بأمك عندما ماتت بينما أنت في السجن لمدة سنتين؟
    Aslında Sen kendiliğinden gelişen bir olay için planlar yapıyorsun. Open Subtitles أنت في واقع الأمر تضع كلّ جهدك للتخطيط للحظة تلقائية
    Doğrusu, lisedeyken, bana karşı en zalimce davranan Sen değildin. Open Subtitles أنت في الحقيقة ، لستَ قاسياً مثلما كنتَ في الثانوية
    Merak etme Sen, harika görünmeni sağlamadan bu kapıdan çıkıp gitmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles لا تقلق لن أدعك تخرج من هنا إلا و أنت في أحسن صورة
    O zaman neden Sen onu yatağına yatırmıyorsun, ben laboratuvara dönüp işimi bitireceğim. Open Subtitles إذاَ لما لا تضعها أنت في السرير وأنا سأعود إلى المختبر لإنهاء عملي.
    Sen ise başka bir yerde gününü gün edip göbeğin açık geziyorsun. Open Subtitles و الآن أنت في مكان ما , تعيشين حياتك تلبسين ملابس مقطّعة
    Şimdi, dinle! Başın dertte ve sana yardım edeceğim çünkü arkadaşlar böyle günler içindir. Open Subtitles اسمع الآن، أنت في ورطة، حسنا، وأنا أساعدك
    Yine Başın belada. Ne yaptın o zaman? Open Subtitles مرة أخرى أنت في ورطة, ماذا فعلت على أية حال
    Bilgisayarın çağrı merkezini ara diyeceğim ama zaten Hindistan'dasın. Open Subtitles أستطيع ان أطلب الدعم الفني و لكن أنت في الهند
    Gece gündüz Beyaz Saray'dasın. Her şeyi bilirsin sandım. Open Subtitles أنت في البيت الأبيض ليلاً ونهارًا، ظننت أنك تعرف كل شيء.
    şu an neden tekerlekli sandalyedesiniz bana açıklamak ister misiniz? Open Subtitles أيمكن أن تشرح لي لمَ أنت في كرسي مدولب اليوم؟
    Sen Blok 11 hücre 6'da mısın? Open Subtitles ماذا؟ هل أنت في عنبر 11 زنزانة 6؟
    CA: Peki hayatının gidişatını düşününce, Şu anda 19 yaşındasın -- bu rüyayı devam ettirmeyi düşünüyor musun, enerjiyle çalışmayı? TED ك.أ. : وهل تفكر بمستقبلك أنت في التاسعة عشر الآن، هل هل تتصور أن تستمر بهذا الحلم، بالعمل في الطاقة؟
    Sanırım onu durdurduk, Böö. Artık güvendesin. Yaramazlık yapma, tamam mı? Open Subtitles أعتقد أننا أوقفناه يا بوو أنت في أمان، كوني فتاة طيبة
    Neden doktoran için Columbia'ya geldin? Open Subtitles لماذا أنت في كولومبيا على الدكتوراه الخاصة بك؟
    Bugün İvan'la uğraşmayın. Keyfi yerinde değil. Open Subtitles لا أحد يريد العبث معك اليوم أنت في مزاج سئ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد