Burada olduğumu iddia etmeye kalksanız bile şimdi Gresham Kulüp'te yemek yediğime yemin edecek dört tane çürütülemez tanığım var. | Open Subtitles | على الرغم أنك كنت تعزم أن لدي أربعة شهود لا يمكن الشك بهم الذين سيشهدون ويقسمون أنني في الوقت الحاضر |
Y'lerin içinde, kendimi Margaret Mead'in modern hali gibi düşündüm ve kısa zamanda keşfettim ki onlara verebileceğim çok fazla şey vardı, tabii onların da bana. | TED | تخيلت نفسي مارجريت ميد الحديثة بين جيل الألفية، وقد تعلمت بسرعة أن لدي ما أقدمه لهم بنفس قدر ما قدموه لي. |
Tek bildiğim,durmumun kötü olduğu param olduğu... ve çaresiz olduğum. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه، إنهم عرفوا أن لدي أموال وكنتُ يائساً. |
Bir de bende park saati için saat başı çalanı var. | Open Subtitles | كما أن لدي أداة ترن عندما ينتهي وقت عداد موقف السيارات |
Bunun yanında, bugün yapacak milyonlarca işin vardır. | Open Subtitles | بالإضافة ، من المحتمل أن لدي ملايين الأشياء لفعلِها اليوم |
Ama elimde biri var, kendini devamlı olayların ortasında buluyor. | Open Subtitles | رغم أن لدي فتى واحد يجد نفسه وسط تلك الأحداث |
Tatlım. 24 ve 18 yaşında çocuklarım olması mümkün mü? | Open Subtitles | حبيبتي، هل يُعقل أن لدي أبناء في عمر الـ24 والـ18؟ |
Zamanım olsaydı, yarım günlük bir iş daha bulurdum. | Open Subtitles | , لو أن لدي الوقت لذلك لبحثت عن عمل إضافي |
19 yıl boyunca, babam benim yanımda sarsılmaz bir inançla durdu, çünkü o, bende hayatımı geri döndürecek ışığa sahip olduğuna inandı. | TED | لمدة 19 عاما، وقف والدي إلى جانبي بإيمان لا يتزعزع، لأنه يؤمن أن لدي المقومات لتغيير مجرى حياتي. |
Erken işim olduğunu, sabah spor yapacağımı. | Open Subtitles | أقول أن لدي إجتماع مبكر مباراة إسكواتش مبكرة |
17 yaşındayken, ilk kez babamla tanıştım. Ayrıca, hiç bilmediğim bir ablaya ve bir ağabeye sahip olduğumu öğrendim. | TED | وعندما كنت في السابع عشر من عمري، تعرفت على أبي للمرة الأولى، وفوق كل ذلك علمت أن لدي أخ و أخت لم أكن أبداً أعلم بهم |
Fakat nasıl olur da bir doktor, vücut geliştirici bir kadından daha fazla kas kütlesine sahip olduğumu varsayabilir? | TED | ولكن ما معنى أن يفترض الطبيب بشكل تلقائي أن لدي كتلة عضلية أكبر من لاعبة كمال الأجسام ؟ |
İddianamesi son derece özensiz olan Savcı, çok akıllı olduğumu itiraf etti. | Open Subtitles | هو على الأقل يعترف أن لدي العقول. شكرا لك، مونسيو. عندي. |
Düş kırıklığı içinde kararımı verdim. Stilim ve zevkim vardı, ama yeteneksizdim. | Open Subtitles | و أخيرا وصلت للنتيجة المُحبطة أن لدي الذوق و ليس الموهبة |
Savaştan önce alabalık çiftliğim vardı, biliyor musun? | Open Subtitles | مهلا، هل تعلم أن لدي مزرعة تراوت قبل الحرب؟ |
Her neyse, sonuç olarak, ödenmemiş birkaç park cezam olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | على أي حال ، اتضح أن لدي مخالفتان وقوف خطأ لم أدفعها |
Tek bildiğim tekrar dolması gereken boş bir barımın olduğu. | Open Subtitles | كل ما اعرفه أن لدي حانة فارغة تحتاج أن تمتليء |
İşin iyi tarafı bende Onlu peri var. Hiçte fena sayılmaz. | Open Subtitles | الشئ الجيد, أن لدي ورقتي عشرة و هذا ليس سيئا أبدا |
Merak etme. bende bir çaresi var. Şu çantayı verir misin? | Open Subtitles | لا تقلقي فأنا أعتقد أن لدي شئ ما أعطني تلك الحقيبة |
Kusura bakma ama iş arkadaşımla canlı yayında şipşak yapmamı engelleyecek kadar saygım vardır kendime. | Open Subtitles | شكرا لك .. و لكن أعتقد أن لدي أحترام للنفس أكثر من المضاجعه السريعه مع زميل لي في العمل على الهواء مباشرة .. |
Bu konularda altıncı hissim vardır. Bu, o mu? Evet. | Open Subtitles | لنقل أن لدي حاسة سادسة عن هذه الاشياء , هل هذه هي ؟ |
Buraya ilk geldiğimde elimde bir bok yoktu. - Sadece bir önseziydi. | Open Subtitles | عندما أتيت إلى هنا، لم أظن أن لدي شيئاً أكيد، مجرد حدس |
Mimaride kullandığımız sistemlere ihtiyacımız var, sonuçta bunların da kompakt olması lazım, katlanabilir ve hafif. Cebimde buna uygun bir şey var. | TED | لذا فالأمر يتطلب نظامًا معماريًا والذي يجب أن يكون مضغوطًا، أو قابلًا للضغط، وخفيفًا، وأعتقد أن لدي واحدا هنا، |
Sadece elimde değerli bir şey olsaydı, değer biçebilir miydi diye sordum. | Open Subtitles | أنا أقول لو أن لدي شيء أريد تصريفه أيمكنه ذك؟ هذا كل مافي الأمر |
İşte, Connie, sanırım senin niye bu kadar orospu olduğuna dair bir teorim var. | Open Subtitles | أتعلمين يا كوني .. أعتقد أن لدي نظرية لماذا أنتِ عاهرة |
Hayır, hayır, o sarhoş oldu, ona, bir işim olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لا , لقد كان مخموراً نوعاً ما أخبرته أن لدي حالة مستعجله |