ويكيبيديا

    "إنني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Ben
        
    • Seni
        
    • çok
        
    • ediyorum
        
    • Sadece
        
    • Sana
        
    • benim
        
    • olduğumu
        
    • Senin
        
    • Onu
        
    • için
        
    • ki
        
    • yapıyorum
        
    • dilerim
        
    • minnettarım
        
    Ama sizinle tamamen dürüst olmam gerekirse, Ben televizyonu seviyorum. TED ولكن لأكون صادق معكم ، إنني أحب التلفاز نوعاً ما.
    Ben çağdaş bir sanatçıyım ve sanat galerileri ile müzelerde sergilerim oluyor. TED إنني فنانة معاصرة و اقدم عروض في صالات العرض الفنية و المتاحف
    Ben bu bilgiye nasıl ulaştığımızla ilgileniyorum. Bilgiyi nasıl deneyimlediğimizle. TED إنني معنيٌّ بكيفية وصولنا إلى تلك المعلومات، وكيفية اختبارنا لها.
    Emin ol, bu dedikodulara inanmıyorum. Seni görünce bunlara inanamam. Open Subtitles إنني لا أصدق هذه الشائعات لا يمكنني تصديقها حين أراك
    Hatta öylesine çok seviyorum ki iki yılda bir yeni bir dil öğreniyorum, şu anda da sekizinci dili öğreniyorum. TED في الواقع، إنني أعشق تعلم اللغات حتى أنني أحب تعلم لغة جديدة كل عامين، في الوقت الحالي أتعلم لغتي الثامنة.
    Ben Yalnızca hava sahamızın canlı bölüklerle dolu olduğundan emin olmak istiyorum. Open Subtitles إنني فقط أريد التأكد من أن دعمنا الجوي سيتكون من جنود أحياء
    Ben oraya aitim. Üç nesil içinde, sosyal hayaller gerçek olacak. Open Subtitles إنني أنتمي لهناك في ثلاثة أجيل ستكون المدينة الفاضلة قد حصلت
    - Gitmem gerekiyor, bebek. - Ama Ben bir Katoliğim! Farkında mısın? Open Subtitles ـ علي الذهاب، يا عزيزتى ـ إنني من أسرة محافظة, أتدرك هذا؟
    Ben daha yedi yaşından beri dünyayı mahvettiğim için... suçluluk yaşıyordum. Tanrım. Open Subtitles لقد كنت أشعر إنني المسئولة عن تدمير العالم منذ كنت في السابعة
    Ben kendi 20.yıldönümüme gidiyorum. Bu beni ezik mi yapar? Open Subtitles إنني اخطط للذهاب للحفلة ال20 هل هذا يعني بأنني فاشلة؟
    Onun için ölmeye razıyım Ben. Elde edeceğim. Onu seviyorum. Open Subtitles إنني مستعد لمواجهة ألف ميتة لكي أنال تلك التي أحبها
    Ben yalnızca onlar izin verince, yapmam gereken zamanlarda iyileştirebilirim. Open Subtitles إنني أشفي الناس عندما يسمحون لي عندما أعني الشفاء تماماً
    Hayır, hayır, o kadar yaratıcı değilim. Ben yeni menajerleriyim. Open Subtitles لا، لا، إنني لست بهذا الإبداع فأنا مدير أعمالهم الجديد
    Ben bu evliliğin başarılı olmasını istiyorum,Seni bu yüzden uyarıyorum. Open Subtitles إنني أرغب بأن ينجح هذا الزواج ولهذا السبب أنا أحذرك
    Seni uyarıyorum, beni uçak tutar... ..hem uçak hem de araba. Open Subtitles إنني أحذرك، فأنا أشعر بالغثيان غثيان في الجو و في السيارات
    Tek pişmanlığım efendim, çok genç olduğumdan, düğmeye benim basamayışım. Open Subtitles ندمي الوحيد سيدي, إنني لم أكن كبيراً لتشغيل المفتاح بيدي.
    Kendime acimaktan nefret ediyorum. Nefret ettigim seylerden biri bu iste. Open Subtitles إنني أكرهُ الشعور بالأسى على نفسي هذه أحد الأشياء التي أكرهُها
    Dünyayı, neden Sadece kendi doğrularıyla görmek istediğini de anlıyorum. Open Subtitles إنني أدرك لماذا تريد أن يصبح العالم نحو طريقة معينة
    Sonsuzluk konusunda yardımcı olamam ama Sana şu an için bir amaç verebilirim. Open Subtitles إنني لا أستطيع مساعدتك بأمر الخلود، لكنني أستطيع إعطائك سبب لبقائك على الأرض
    Her gün bu konu üzerine kafa yoruyorum, bu tam olarak benim işim. TED إنني أفكر في هذا الأمر كلَّ يوم ، إنه أشبه ما يكون بمهنتي.
    Her zaman sahip olduğumu söylerlerdi, ama hiç yapamadım. Hiç sahip olmadım. Open Subtitles لطالما قالتا إنني أتمتع بها, لكن غير صحيح, لم أتمتع بها قط
    Bir, burada bir daire tutuyorum ve iki, Senin ofisine gidiyorum. Open Subtitles أولاّّّ .. أنا أملك شقة هنا وثانياّّ إنني ذاهبة إلى مكتبك
    Onu sevdim, çünkü beni zorladı aramaya ve neşeye tutunmaya. TED إنني أحبه لأنه أجبرني على إيجاد البهجة و التعلق بها.
    Daha rahat ve dostça sohbetler için biçilmiş kaftandır bence. Open Subtitles إنني أجد أنه يجعل المحادثات أكثر وداً و إرتياحاً ..
    çok komik! 3 gündür Sana en sevdiğin yemekleri yapıyorum. Open Subtitles مضحك جداً إنني أطهو لك أكلتك المفضلة منذ ثلاثة أيام
    - Tamam, özür dilerim Seni üzdüğümü görebiliyorum ve bunu yapmak istemiyorum. Open Subtitles حسناً، حسناً، أنا آسفة. آري إنني أزعجكِ، وأنا لا أريد فعلُ ذلك.
    İyiliğinize çok minnettarım ama sizi zahmete sokmak istemem. Open Subtitles إنني أُقدر دعوتك.. ولكن لا أريد أن أتسببَ لكِ بالمتاعب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد