Sonra dualarımız kabul oldu ve diğer kızıma, Missy'ye gebe kaldım. | Open Subtitles | ثم تم الرد على صلواتنا وحصلت الحوامل مع ابنتي الأخرى، ميسي. |
Ve bu gece kızıma buraya geleceğimi söylediğimde benimle gurur duyduğunu söyledi | Open Subtitles | ..أما الليلة وعندما أخبرت ابنتي ..بأنني سأسلم نفسي ..قالت بأنها فخورة بي |
Tanrım, bütün bunlar yüzünden kızımla huzur içinde yıkanamıyorum bile... | Open Subtitles | ماهذا,حتى انني لا اجد الوقت لاخذ حماما محترما مع ابنتي |
Şu keşiften döner dönmez karım ve kızımla daha fazla vakit geçireceğim. | Open Subtitles | ولكن بمجرد انتهائي من هذا الاكتشاف سأقضي وقتًا أطول مع ابنتي وزوجتي |
Bunu almanı ve kızımdan sonsuza dek uzak durmanı istiyorum senden. | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تَأْخذَ هذا و ابقى بعيداً عن ابنتي إلى الأبد |
Avukatım, benim çocuğum olup olmadığını bilmeye hakkım olduğunu söyledi! | Open Subtitles | المحامي قال لي من حقك أن تعرف ان كانت ابنتي |
Lizzie, hayatım, sen benim kızımsın, seni seviyorum, ama yanılıyorsun. | Open Subtitles | حبيبتي ليزي .. أنتي ابنتي وأنا أحبك ، لكنك مخطئة |
Annesine söyledi. Annesi bana bağırdı ben de kızıma bağırdım, ve evden kaçtı. | Open Subtitles | و قامت بإخبار أمها, وأمها صرخت بي وأنا صرخت بإبنتي , فهربت ابنتي |
Yani kızıma yamuk yapacak olursan çoklu evrende seni bulamayacağım yer yok. | Open Subtitles | لذا كن جيدًا تجاه ابنتي وإلا لن يكون هناك مكان بالأكوان المتعددة |
O'nun adı Malalai Af-Maiwand'dı ve ben de kızıma bu ismi verdim | TED | اسمها كان مالالاي من مايواند، أسميت ابنتي تيمنا بها. |
Bu sebepledir ki ben kızıma değer veriyorum. | TED | كان هذا هو السبب الذي دعاني إلى أن أقدر ابنتي. |
Ben de her iyi baba gibi, kızıma Gamora ürünleri almak için yola çıktım. Mağazaya girdiğimde ise ilginç bir durumla karşılaştım. | TED | ووقعت ابنتي في حبها. إذن مثل أي أب طيب مهووس، ذهبت لأشتري لابنتي أشياء غامورا، |
"Onlarla ve kızımla yatmak isteyen birkaç azgın erkeğe izin veriyorum" demedi. | Open Subtitles | و لكن ليس أنت و مجموعة من الشباب الهائج يحاولون نكاح ابنتي |
kızımla beraberdim, bu yüzden sana küçük bir yalan söyledim. | Open Subtitles | كنت مع ابنتي ، لذا أنا نوعاً ما كذبت قليلا |
Ancak geçen geçe bana kartını verdin, gelip kızımla konuşmayı umuyordum. | Open Subtitles | لكنك اعطيتني بطاقتك في ذلك اليوم كنت اريد التحدث مع ابنتي |
kızımla yaptığım konuşmalara bakarak onun seni çok sevdiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | من خلال محادثتي مع ابنتي استطيع اخبارك انها تحبك جدا |
Ne zaman çocuklarımın annesiyle konuşmak istesem kızımdan asla bahsetmemem gerekiyor. | Open Subtitles | ان كنت في اي يوم كان اريد التحدث الى ام اطفالي يجب الا اشير الى ابنتي |
Bu adamın elinden tek bir şey alacağıma kızımdan 10.000 kilometre uzağa gömülürüm daha iyi. | Open Subtitles | أفضل ان أدفن عشرة آلاف كيلومتر عن ابنتي على ان آخذ شيء واحد من يد هذا الرجل. |
Şu koç benim çocuğum mezun olana kadar kalsa ölür mü? | Open Subtitles | هل سيقتل المدرب لو أنتظرحتى تتخرج ابنتي ؟ |
Çünkü, sen benim kızımsın ve senin acı çekmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لأنك ِ ابنتي و لا أريد أن يحدث مكروها لكِ |
Bebeğim çok mutlu görünüyor. Ne yapıyorsan aynen devam et. | Open Subtitles | ابنتي تبدو سعيدة جدًا، لذا استمر في فعل ما تفعله. |
Benim için birinci seçeneği seçmek daha kolay olurdu: Bedenim hakkındaki ilgili soru sorduğunda çocuğumu umursamamak, saklamak. | TED | والآن سيكون الخيار الأول أسهل لي: تجاهل ابنتي حين تسألني عن جسدي وإخفائه عنها. |
Biraz önce, kızım Rebecca bana iyi şanslar mesajı attı. | TED | قبل لحظة فقط، راسلتني ابنتي ريبيكا متمنية لي حظا موفقا. |
Don Carini'nin tek oğlunu incitirsen intikam için geleceği tek kişi Nancy'm olur. | Open Subtitles | أنت تؤذي ابن دون كاريني الوحيد ولديه طريقة وحيده للانتقام وهي ابنتي نانسي |
Bu dünyada evladım diyebileceğim bir tek sen kalmışken mi? | Open Subtitles | رغم أنكِ أقرب ما تكونين ابنتي الباقية في هذه الدنيا؟ |
Sanki bir gün uyanıp kızımın ölüm haberinin haber olmaya bile değmediğini görebilirim. | TED | ييدو وكأنني أستيقظ وأدركُ حتى أن موت ابنتي لن تكون ذات قيمة إخبارية. |
kızımı başıboş olmakla ve bunları para hırsıyla yapmakla suçladılar. | Open Subtitles | إتّهموا ابنتي بأنها ساقطة وأنّها قامت بفعل هذا لطمعها بالمال |