telefon şirketinden birini bul ve beni en son kimin aradığını öğrenmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتصلي بشركة اللاسلكي و اجعليهم يكتشفون من أجرى آخر اتصال بي |
Üzerimde para ve telefon olmadan geri dönmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | تحتم علي المشي للمنزل بدون أية نقود أو وسيلة اتصال |
elektromanyetik dalgalardan daha kullanışlı ve karmaşık başka iletişim araçlarını keşfedecek. | TED | يكتشفون بسرعة تكنولوجيات اتصال أكثر تطورا وعملية بكثير من الموجات الكهرومغناطيسية. |
Burada cinsel bağlantı ya da yasadışı birşey olmuyor zaten, değil mi? | Open Subtitles | لا يوجد اتصال جنسي أو أي شئ غير قانوني يحدث هنا بالطبع؟ |
Ve seninle temas kurmaya çalışmak benim için çok da uygun olmaz. | Open Subtitles | وسيكون من غير الملائم مطلقا بالنسبة لى, ان احاول عمل اتصال معك |
İsimsiz arama bir kaç saat önce geldi. Daha cesedi bulamadık. | Open Subtitles | جرى اتصال من مجهول منذ حوالي ساعتين لا أثر له بعد |
Uçuş, bir saniyeliğine telsiz bağlantısı sağladım ama sonra yine koptu. | Open Subtitles | يا مدير الطيران، وردني اتصال لا سلكي لثانية ثم فقدته مجددًا. |
Özür dilerim, dostum. Bu telefon için sim kartın var mı, lütfen? | Open Subtitles | عفواً يا رفيقي هل لديكم بطاقات اتصال لهذا الهاتف لو سمحت ؟ |
Yardım programına bir telefon edeceğim ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | اتصال واحد لبرنامج مساعدة الموظفين وسيكون كل شيء على ما يرام |
Son 10 dakika içerisinde, ...Çin'den, Romanya'dan ve Litvanya'dan 300 telefon geldi. | Open Subtitles | في العشر دقائق الاخيرة استلمت 300 اتصال هاتفي من الصين، رومانيا، وليثوانيا |
Tollan uzun menzilli iletişim aracından direkt olarak aktarım alıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتلقى اتصال مباشر من أداة تولان للإتصال بعيد المدى |
Bu tuhaf bir iletişim cihazı. Yani, şu zavallı kadınla konuşamıyorum. | Open Subtitles | هذا حهاز اتصال غرب لا يمكنني التحدث إلى هذه المرأة المسكينة |
Roger Blaine'le bir bağlantı Olduğunu ortaya çıkarttı. Sahte ölümle ilgili olan kuzenini... | Open Subtitles | فهم أن هناك اتصال بروجور بلاين إبن العم ، الذي إرتبط بتزييف الموت |
Dünya ile bağlantı desteğimizi sağlayamazsak, bizim için iyi olmaz. | Open Subtitles | ولكن هذا لن يجدي نفعاً بدون أي وسائل اتصال عالمية |
Hastanın kanı yüksek oranda zehirli. Herhangi bir temas çok tehlikeli olur. | Open Subtitles | من الواضح أن دم المريضة سام بدرجة عالية أيّ اتصال بها خطير |
İçinizdeki süper kahramanla tamamen temas içindeydiniz. | TED | وكنت على اتصال كامل وتام مع البطل الخارق الذي يكمن بداخلك. |
Ve Frankfurttan Cologne'ye tren ile nasıl gittiğimi, bu esnada ne sıklıkla arama yaptığımı görebilirsiniz. | TED | وبإمكانكم أيضاً رؤية كيفية انتقالي من فرانكفورت بالقطار إلى كولون ، وكم مرةٍ أقوم بإجراء اتصال أثناء ذلك. |
Okula devam eden öğrencilerin yaşadığı bölgede her bir eve bir masaüstü bilgisayar ve internet bağlantısı temin etmek için oluşturulan fonu beslemeyi amaçlıyordu. | TED | وكانت هذه من أجل تمويل لمدارس المنطقة لوضع جهاز حاسب آلي و اتصال سريع بالانترنت في كل منزل فيه طفل يلتحق بنظام التعليم الحكومي. |
ve halen annem ve babamla seyrek de olsa iletişime geçiyorum. | TED | ت. د. : ومازلت على اتصال بامي وابي، وإن كان نادرا. |
Demek, güvenlik görevlisi gizli alarmın çaldığını haber verene kadar bütün gece ofisindeydin? | Open Subtitles | كنت في المكتب طوال الليل حتى تلقيت اتصال من الأمن حول الانذار الصامت |
Sadece Hindistan'da milyonlarca genç, bir çağrı merkezinde çalışmanın hayalini kurar. | TED | فقط في الهند يحلم الملايين من الشباب والشابات بأن يعملوا في مركز اتصال العملاء. |
Sonra bir gün, aynı gün içinde John Doerr, Bill Berkman ve Al Gore beni aradı ve hepsi David Agus'un telefonuna cevap vermemi söyledi. | TED | و في يوم ما, وصلني اتصال من جون دوير, بيل بركمان و أل قور في نفس اليوم يقولون رد على اتصال ديفيد أوقس. |
Pekala bunu kontrol ettikten sonra birisi sizinle temasa geçecek. | Open Subtitles | حسناً, سنتحقق من هذه، وشخص ما سيكون على اتصال معك |
Diğer taraftaki dostumuzla güçlü bir irtibat kurmak için fırsat kullandık. | Open Subtitles | سنحت لنا الفرصة وحسب، بإقامة اتصال قوي بصديقنا من الجانب الآخر. |
Weiss ölümünden kısa bir süre önce kendisiyle irtibata geçmiş. | Open Subtitles | اتضح أن فايس كان على اتصال قبل وفاته بفترة وجيزة. |
Ayrıca, karıştırılmış ve takip edilemeyen bir ICC kanalından arıyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنه على قناة اتصال مجهولة ومشفرة ويصعب تعقبها |
Bu sayede onunla hâlâ aranda bir bağ olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | لأنه بهذه الطريقة ستعلمين انكِ لا زلتي على اتصال بهم |