- Beni duydun! Şeytanminaresini... - ...getirdim ve toplantı istiyorum. | Open Subtitles | لقد سمعت ، لقد احضرنا المحارة اريد ان نعقد اجتماع |
- Beni duydun! Şeytanminaresini... - ...getirdim ve toplantı istiyorum. | Open Subtitles | لقد سمعت ، لقد احضرنا المحارة اريد ان نعقد اجتماع |
Esrar altkurulu toplantısı, 15 dakika içinde futbol sahasında . | Open Subtitles | اجتماع اللجنة الفرعية لتدخين الحشيش في الملعب بعد 15 دقيقة |
Şimdi olmaz, kurul toplantım var yarın senin için uygun mu? | Open Subtitles | لكن ليس الآن فلدي اجتماع إدارة مهم ما رأيك بالغد إذن؟ |
Ben ve John Jr. toplantıya gireceğiz. Çocuklar seni lobide bekliyorlar. | Open Subtitles | الأن جون انا فى اجتماع لذلك سأراك بهم فى قاعة الاجتماعات. |
Bir toplantıda, buluşmada ya da iş görüşmesinde, veya iki insan ortak bilgiler bildiklerini fark edince, ilerleyen bir ilişki. | TED | اجتماع أو مقابلة عمل أو مواعدة غرامية أو بعض العلاقات التي تتوطد بسبب أن الشخصين يدركون أنما يتقاسمون معلومات مشتركة. |
Çünkü bunlardan hissedarlar toplantısında da muhtemel bir yasal girişim düşünerek bahsedeceğim. | Open Subtitles | لأنني سوف أعرضهم في اجتماع المساهمين المقبل بهدف إمكانية اتخاذ إجراءات قانونية. |
Aferin, uslu kız. Herkes kantine gitsin. Şef toplantı yapmak istiyor. | Open Subtitles | فتاة مطيعة اجتماع في غرفة الطعام إلي غرفة الطعام أيها السادة |
Önümüzdeki hafta bütçe konusunu tartışmak için bir toplantı yapılacak. | Open Subtitles | لدينا اجتماع مع لجنة مخصصات في الاسبوع المقبل لبحث الميزانية |
Bunun sadece dostça bir toplantı olduğunun farkındayım, ancak gezegenimin liderleri adına, bazı düşüncelerini değerlendirmen amacıyla sana sunmam gerekiyor. | Open Subtitles | أدرك أن هذا مجرد اجتماع ودي ولكن نيابة عن قادة كوكبنا.. طلب مني أن أنقل إليكم بضعة أفكار للتفكير بها |
Bu bir ortaklar toplantısı mı yoksa duyduğumuz en sıkıcı Kablosuz program mı? | Open Subtitles | هل هذا اجتماع شركاء أم أنه برنامج إذاعي الأكثر مللًا قد سمعته بحياتي؟ |
Sahte bir veli toplantısı için bir hademeye yaylı okla rüşvet verdim. | Open Subtitles | لقد رشوة البواب بنشابة ليتظاهر بأنه أستاذ في اجتماع الأساتذة وأولياء الأمور |
15 dakika içinde başlayacak bir Adsız Alkolikler toplantısı var. | Open Subtitles | . لديها اجتماع مدمنى الخمر المجهولين سيبدء بعد ربع ساعة. |
Ve bu akşam toplantım var çocuklar partide olacaklar ve ev size kalabilir. | Open Subtitles | والليلة لدى اجتماع عمل مهم لذا الأولاد سيذهبون لحفلتهم وسيكون المنزل فارغ لكم |
Kabalık etmek istemezdim, ama yarın büyük bir toplantım var. | Open Subtitles | لا أحاول أن أكون وقحا لكن لدي اجتماع مهم غدا |
Bence Bonnie'ye destek olmak için toplantıya gelmen harika birşey. | Open Subtitles | أعتقد أنه لشيء رائع فقط جئت إلى اجتماع لدعم بوني. |
Bir toplantıda çok fazla veya çok az konuşmaktan korkuyoruz. | TED | نخشى أن نتحدث أكثر أو أقل من اللازم في اجتماع. |
Bir dahaki kurul toplantısında ona işi vermek için oylama sunacağım. | Open Subtitles | لذا, سأدعو لتصويت فى اجتماع مجلس الاداره القادم لأعرض عليه الوظيفه |
Yani o kurul toplantısına gitmek istiyorsunuz, ama sadece sizi ilgilendiren yere dikkatinizi vermek istiyorsunuz. | TED | إذن فبإمكانكم الذهاب إلى اجتماع مجلس الإدارة ذاك، و لكنكم تريدون فقط الانتباه إلى الأجزاء التي تهمكم. |
eğer onunamcası orda olsaydı görüşme için bir dakika alacaktım. | Open Subtitles | إذا كان عمه هنا لكنت حصلت على اجتماع خلال دقيقة |
Ceset çıkarmakla sonlanmayan bir toplantımız olacak mı hiç? | Open Subtitles | ألا يمكننا الحصول على اجتماع واحد دون أن ننتهي بحفر قبر؟ |
3 dakika geciken bir telefon görüşmem var ve dürüst olmak gerekirse... | Open Subtitles | لديّ مكالمة اجتماع كما تعلمين وأنا متأخر عنها 3 دقائق، لأكن صريحاً.. |
Haritayı vereceğini söyleyerek, direnişin lideri ile gizli bir buluşma ayarlıyor. | Open Subtitles | قامت بتدبير اجتماع سري مع زعيم المقاومة باخباره أنها ستسلمه الخريطة |
Bugün, kurulmasına yardım ettiğim Philadelphia'daki şirketin toplu telefon görüşmesi var. | Open Subtitles | لدي اجتماع لهذا اليوم مع شركة في فيلي اساعد في بدايتها |
Rachel Zoe ile toplantın 11 'e ertelendi. | Open Subtitles | ملاحظاتك من أجل اجتماع الإعلان راتشيل زو .. |
Christine'in Kahire toplantısını hazırlıyorum da aklıma anlaşmayı garantileyecek bir fikir geldi. | Open Subtitles | أنا الإستعداد اجتماع القاهرة كريستين وكان لي الفكرة التي يمكن ابرام اتفاق. |
Senin endişelenmen gereken tek şey onu bugünkü yatırımcılar toplantısından uzak tutmak. | Open Subtitles | لا شيء يدعو إلى القلق سوى إبعاده عن اجتماع المستثمرين اليوم، اتفقنا؟ |