- Size inanmıyorum. Annemin orada olduğunu biliyorum. - Lütfen, matmazel. | Open Subtitles | انا لا اصدقك,انا اعرف ان امى بالأعلى هناك ارجوك يا انسة |
Tek dileğinizin Lucy'nin huzur içinde yatması olduğunu biliyorum Holmwood. | Open Subtitles | هلنوود اعرف ان امنيتك الوحيدة ان ترقد لوسى فى سلام |
Bunun garip olduğunu biliyorum ama sadece bir merhaba demek istedim. | Open Subtitles | اعرف ان هذا محرج لكن فقط اردت ان اقول لك مرحباً |
Baştan beri umutsuz olduğunu biliyordum, ama denenmek zorundaydı. | Open Subtitles | انا اعرف ان هذه المهمه ليس بها امل ولكن علينا ان نحاول |
Sen Adam ile birlikte çalışıyorsun. Bunu sana söyleyebilir miyim, bilmiyorum. | Open Subtitles | انت تعمل مع ادم لا اعرف ان كنت استطيع ان اخبرك |
Ama şimdi biliyorum ki değişmek için asla geç değil. | Open Subtitles | و لكنى اعرف ان الوقت متأخراً جداً من اجل التغيير |
Bu arada kahvecilerin gece yarısına kadar açık olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | بالمناسبة انا لم اعرف ان المقاهي كانت مفتوحة منتصف الليل |
Zor olduğunu biliyorum ama her detay bu adamı bulmada işimize yarar. | Open Subtitles | اعرف ان هذا صعب لكن كل تفصيل يساعدنا على معرفة هوية الرجل |
Bir yerlerde yetişkin bir oğlum olduğunu biliyorum ancak onu ben büyütmedim. | Open Subtitles | انا اعرف ان لدي ابن بالغ في مكان ما ولكني لم اربيه |
Kafaya beş değil de dört darbenin hastaneyle ölüm arasındaki fark olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ان 4 ضربات في الراس وليس خمسة هي الفارق بين المستشفى والموت |
Bunun, oynadığın başka bir oyun olduğunu biliyorum ama bu kez benimle oynuyorsun. | Open Subtitles | اعرف ان هذا لعبة اخرى تقومون بها يلكن هذة المرة تلعبون بها معي |
Birçoğunuz için bunun hassas bir konu olduğunu biliyorum ve bunlara cevap vermek de kolay değil. | TED | اعرف ان هذا امر حساس للكثير منكم، وليس له إجابة سهلة مع ذلك. |
Beni izleyen üç adamın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا لست باحمق اعرف ان برفقتك ثلاث او اربعة رجال |
Bankanın, caddenin karşısında olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف ان البنك في الجهة المقابلة من الشارع |
Evde bazılarınızın bilgisayarı olduğunu biliyorum ama bunlar okulun malı. | Open Subtitles | اعرف ان بعضكم لديه كمبيوترات فى المنزل ولكن هذه ملكيه خاصه للمدرسه |
Mikhail'in parasının sende olduğunu biliyorum ve onu istiyorum. | Open Subtitles | اعرف ان لديك اموال ميخائيل, و انا اريدها |
Vergilerin Nassau County'ye göre biraz daha yüksek olduğunu biliyorum ama okullardaki eğitim harikaymış. | Open Subtitles | ونعم انا اعرف ان الضرائب اعلى قليلا هناك لكن نظام المدارس احسن كثيرا |
Ama ne kadar inkar etmeye çalışsa da içinde iyilik olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | , لكن بقدر ما يحاول أن ينكر ذلك . اعرف ان هناك شيئاً طيباً فيه |
Sana kıyafet aldım. Diğerlerinin senin için çok büyük olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | انا اشتريت لك بعض الملابس آه ، اعرف ان الآخرين كبار جدا |
Fark ettin mi bilmiyorum ama etrafta bayağı boş arazi var. | Open Subtitles | انا لا اعرف ان كنت لاحظت لكن البلد شبه خالية هنا |
biliyorum ki, uh, bir cogunuz önemli katilleri ve uyusturucu saticilarini ertelediniz burda olmak icin. | Open Subtitles | اعرف ان اغلبكم وضع جرائم القتل وتجار المخدرات جانبا ليكون هنا |
Bosna'da işlerin bu kadar kıl tüy olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعرف ان مؤخرتهم مشعرة فى بوزنيا هكذا |
Berbat bir iş olduğunun farkındayım ama belki bana başka bir kapı açabilir. | Open Subtitles | اسمعي انا اعرف ان هذا العمل تافه لكنه ربما في الحقيقة يقود لشيئ |
Ne yapmaya çalışıyorsun bilemiyorum ama son yaptığın soytarılıklar soruna yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | لا اعرف ان ملاكك هنا لكن افعالك الحالية لن تساعد بحل الموقف |