Yasadışı bir araştırmadan dolayı iki yıl önce soruşturma geçirdi, ama ne yazık ki soruşturma hiçbir şeyi açığa çıkaramadı. | Open Subtitles | محققينا تحققوا منه لسنتين لأبحاثه الغير شرعيه عن لأستنساخ ولسوء الحظ . هذه التحقيقات فشلت في إظهار أي تهم ضده |
- Evet ama soruşturma açarsa da onu riske atabilir. | Open Subtitles | نعم ، وهذا يضع التحقيقات مُسجلة يمكن ان تضعه بخطر |
Müfettiş Nelson'ın yaptığı bir Araştırma sayesinde, onun çok eski bir dostuyla tanışacağız. | Open Subtitles | بفضل تلك التحقيقات التي أجراها المفتش نيلسون الطيب سوف نقابل أصدقاءً قُدامىَ لها |
Bugün burada 50 yeni Federal Araştırma Bürosu ajanı için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا اليوم لنشرف العملاء ال 50 الجدد لمكتب التحقيقات الفيدرالية |
Öldürülen biri mümkün olan en titiz soruşturmayı hak eder. | TED | الشخص الذي قُتل يستحق أدق التحقيقات الممكنة، |
İçişleri Bölümü tarafından, soruşturmanın sürdürüldüğünü göz önünde bulunduran, bu denetleme kurulu, şu karara varmıştır; - | Open Subtitles | لم تكن لديه اسباب كافية في ضوء التحقيقات الجارية من قبل شعبة الشؤون الداخلية |
Çok şükür ki bu planlar bir FBI ihbarcısı sayesinde önlendi. | TED | لحسن الحظ،تم إحباط هذه المخططات من طرف عميل بكمتب التحقيقات الفدرالي. |
- Bir soruşturma için iki gün daha şehirde olacağım. | Open Subtitles | انا فى المدينة لمدة يومين لاجراء بعض التحقيقات نعم ؟ |
Ordu Kriminal soruşturma Komutanlığı yetkinin kendilerinde olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إنهم من قيادة التحقيقات الجنائية ويدعون أن القضية من إختصاصهم |
2016'nın ilkbaharında, Apple ve Federal soruşturma Bürosu (FBI) arasındaki yasal bir savaş, tüm dünyanın dikkatini çekti. | TED | في ربيع سنة 2016، معركة قانونية بين شركة أبل ومكتب التحقيقات الفيدرالي لفتت انتباه العالم. |
Mücevher hırsızlığı ile ilgili bir soruşturma yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم ببعض التحقيقات بخصوص سرقه بعض المجوهرات |
Maalesef, soruşturma bitene kadar. | Open Subtitles | أخشى هذا, على الأقل حتى انتهاء التحقيقات |
Hükümetimiz ve Amerikalılar cesetleri bulup soruşturma başlatacaklar. | Open Subtitles | الا تعتقد ان حكومتنا و الأمريكيون سيجدون تلك الجثث. و يبدؤون التحقيقات |
Bugün burada 50 yeni Federal Araştırma Bürosu ajanı için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا اليوم لنشرف العملاء ال 50 الجدد لمكتب التحقيقات الفيدرالية |
...yaklaşık bir düzine belki de 20 düzine kadar... ...Araştırma yapmaları gerekirken yapmıyorlar. | TED | هم في الواقع يقوموا ببعض التحقيقات خارج الاراضي الامريكية ما يقارب اثنا عشر منهم سنويا و ربما عشرون في احسن الاحوال |
Şirketim kapsamlı bir Araştırma yapmadan ödeme yapmaz. | Open Subtitles | شركتي لن تدفع أى شئ إلا بعد إكتمال التحقيقات |
Çünkü bir suçlu bulamazlarsa, soruşturmayı kapatacaklar. | Open Subtitles | لأنهم ان لم يجدوا طرفا مذنبا سيكون سببا كافيا لانهاء التحقيقات |
Ancak soruşturmanın amacını değiştirmeyi gerektirecek kadar kesin ve açık değiller. | Open Subtitles | ولكنه بالتأكيد ليس جيداً بشكل كافي لإقناعي بتغيير أهداف التحقيقات |
Yeni hedef teröristler oldu ve terörist peşinde koşmak FBI'yı tüketti. | TED | الهدف الجديد صار الإرهابيين وملاحقة الإرهابيين قد أنهك مكتب التحقيقات الفدرالي. |
NCIS, bir gün işe gelmeyen bir denizciyi araştırıyorsa, sorun var demektir. | Open Subtitles | عندما يتحقق مركز التحقيقات من بحار غاب ليوم واحد, فهناك خطب ما |
Şimdi ise arkamdan soruşturmalar yapıyorsun, sana karşı kurulan bir komplodan bahsediyorsun. | Open Subtitles | و الان تترك التحقيقات كلها لى تتكلم عن بعض المشاكل عندك أقصد |
Buraya yetersiz odaklanma ve uygulamadaki eksikliklerden dolayı bu soruşturmaya el koymak için gönderildiğimi söylemeliyim. | Open Subtitles | لأتولى التحقيقات لأنها ضعيفة التركيز وبعيدة عن مسارها |
Aslında, bu sabah bazı araştırmalar yaptım,biraz nabız yokladım. Sırf meraktan işte. | Open Subtitles | انا اقوم ببعض التحقيقات , أتعلم اضع المشاعر بعيداْ و أستغل الفضول |
Ön soruşturmada her birinizin dün gece mazeretinin olmadığı görüldü. | Open Subtitles | اٍن التحقيقات الأولية أظهرت أن كلاكما حسنا ، مكانكما لم يفسر ليلة أمس |
FBI soruşturması geçen hafta kapandı. | Open Subtitles | أوقف مكتب التحقيقات الفدرالي التحقيق الأسبوع الماضي. |
Seninle sorgu odası dışında konuştuğumuzun tek kanıtı o kasetti. | Open Subtitles | هذا الشريط كان الإثبات الوحيد اننا تحدثنا خارج غرفة التحقيقات |
Bu saçma hikayelerini aptal dedektif dergilerine göndermelisin, servet kazanabilirsin. | Open Subtitles | يجدر بك أن تكتب لإحدى مجلات التحقيقات المخبولة،ستجني ثروة طائلة. |
Şirin olduğunu düşündüm. araştırmacı gazetecilik yapmak ister misin dedim. | Open Subtitles | ظننته لطيفاً وسألته إذا كان يريد القيام ببعض التحقيقات الصحفية |
Şimdi sanık sandalyesine, New Scotland Yard'dan Cinayet Masası Müfettişi Bay Hearne'ü çağırıyorum. | Open Subtitles | اٍننى أعطي الكلمة الآن اٍلى رئيس المفتشين هيرن إدارة التحقيقات الجنائية |