ويكيبيديا

    "الحلو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tatlı
        
    • Güzel
        
    • tatlısın
        
    • tatlım
        
    • hoş
        
    • şeker
        
    • tatlıyı
        
    • sevimli
        
    • Şekerli
        
    • Tatlılığı
        
    Sayfam Liberace ve Jackie Onassis gibi tatlı ve Güzel olmalıymış. Open Subtitles يجب أن تكون الصفحة بلدي الحلو والخفيف، مثل يبيريس وجاكي أوناسيس.
    Aşağıda tanıştığımız o yaşlı, tatlı şey... takma dişlerini kocasının birasına düşürmekten... daha kötü bir şey yapabilecek durumda değil. Open Subtitles ذلك الشئ الجميل الحلو الذى قابلناة بالأسفل أنه غير قادر على أى شئ أسوأ إنخِفاض أطقم أسنانها إلى بيرةِ زوجِها.
    Kardeşim, lütfen altı paket samosasand, ve yarım kilo kızarmış tatlı. Open Subtitles أخي من فضلك أريد 6 سمبوسة ونصف كيلو من الحلو المقلي
    Bir şeyin tadının acı olduğunu sıklıkla söylesek de bu aslında tatlı, tuzlu veya ekşi gibi bir tat değildir. TED رغم أننا كثيراً ما نقول عن شيءٍ ما أن طعمه حار، إلا أنه فعلياً ليس بطعم، كالطعم الحلو أو المالح أو الحامض.
    İçeriğindeki şeker, dilinizdeki çeşitli reseptörlerden biri olan tatlı tad reseptörlerini aktive ediyor. TED فتقوم السكريات التي تحتويها بتنشيط مستقبلات الطعم الحلو والتي هي جزء من الحليمات الذوقية على اللسان.
    Serebral korteksin farklı kısımları farklı tatları yönetir: acı, tuzlu, lezzetli, ve tabi ki tatlı. TED تعالج المناطق المختلفة من قشرة الدماغ الأطعمة المختلفة: المرّ والمالح واللاذع وكما في حالتنا، الحلو.
    örnek olarak NASA termal stabilize edilmiş ekşi ve tatlı domuz şeklinde servis verir onun kendi servis menüsünde astronotlar için TED وكالة ناسا ، على سبيل المثال ، تقدم لحم الخنزير الحلو والحامض ،مستقر حرارياً على قائمة الطعام على المكوك لروادها.
    Aslında onlara miso ve susam dökülerek çeşitlendirilir, bu nedenle bizim sürüm kadar tatlı değil. TED هي بنكهة عجينة الميسو و السمسم ، حتى انهم ليسو بالطعم الحلو لنسختنا.
    Örneğin, tatlı bir şeyin tadını severek doğarız, ve acı şeylere tam ters tepki gösteririz. TED على سبيل المثال ، نحن نولد مع حب للطعم الحلو ونستجيب بشكل غير ملائم للطعم المر.
    Bebekler tatlı tatları severler ve acı tatlardan nefret ederler. TED الأطفال يحبون الطعم الحلو ويكرهون الطعم المر.
    Sen korkma tatlı kızım, Kimse dokunamaz sana, Open Subtitles لا خوف ، خادمة الحلو ، ولا يجوز لهم أن اتصل ببينك كيت.
    Beni erkenden selamlayan bu tatlı ses te kimin? Open Subtitles ما هذا اللسان الحلو الذى يحيينى فى الصباح الباكر
    Benim tatlı kediciğim benim sevimli Julius'um. Open Subtitles هذا القط المدلل الجيد هذا هو الحلو جوليوس
    Nasıl olur da herhangi biri, o tatlı, Güzel bebeğin... yük olabileceğini düşünürdü ki. Open Subtitles اوه,كيف لاي كان ان يظن ان ذاك الطفل الحلو الجميل يمكن أن يكون عبئا
    Şöyle bir şey arıyorum saldırgan bir köpek-- şöyle oyuncu tatlı ve insan etine düşkün. Open Subtitles أبحث عن شيء في كلب هجوم، كلب يحب المذاق الحلو للحم البشري.
    Kesinlikle bu hayvan tarafından saldırıya uğramış tatlı bir adam. Open Subtitles رجل الحلو الواضح الذي هوجمت من قبل هذا الحيوان.
    - Ben sana hep tatlısın diyorum. - Biliyorum. Sadece dalga geçiyorum. Open Subtitles من الجيد ان يكون لي لقب الحلو انا القبك بالحلو طوال الوقت
    Büyüklerine asla yalan söyleme, tatlım. Ben o genç sevgililerine benzemem. Open Subtitles انا كبير بما يكفي لكي أكون أبوك الحلو
    Bu çok hoş olurdu Mel ama... kabul edelim sen bir korkaksın. Open Subtitles أوه، وهذا هو الحلو منكم، ميل، ولكن دعونا نواجه الأمر، أنت وس.
    Onlar da kocaları gibi görür ve koku alır, tatlıyı ve ekşiyi ayırır. Open Subtitles انهم يروا ويشموا و حلوقا يميزوا بها الحلو والمر مثلهم
    Şekerli yeşil çay isterken kendimi ifade edişimdeki hatalar basit bir yanlış anlaşılmadan dolayı olmadı. TED لقد فشلت في الحصول على كوب من الشاي الحلو ليس بسبب عدم قدرتي على التعبير
    Tatlılığı ortadan kaldırmak için sana Kaffir kireci gerekiyor. Open Subtitles الليمون الأخضر" هو ما تحتاجينه لتتجاوزي الطعم الحلو"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد