ويكيبيديا

    "الساعات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • saatler
        
    • saatleri
        
    • saatlerin
        
    • saati
        
    • saatlerde
        
    • saatte
        
    • saattir
        
    • saatlerce
        
    • saatlerini
        
    • saat
        
    • saate
        
    • saatlik
        
    • saatlerinde
        
    • saatin
        
    • saatlere
        
    - Günler yerine saatler. - Şimdi saatler yerine dakikalarımız kaldı. Open Subtitles الساعات بدلاً من الأيام، و الآن لدينا الدقائق بدلاً من الساعات
    Burada sadece biz varız ve tüm saatler 7:30'da durmuş. Open Subtitles احنا الناس الوحيدة اللى موجودة هنا وكل الساعات كمان واقفة
    Ve yapacak işin olmayacak. Tek işin saatleri, günleri, yılları saymak olacak. Open Subtitles ولن يكون هناك أي عمل، لا شيء سوى عدّ الساعات والأيام والأعوام
    Nakit ve saatleri istiyorum. Önünüzden geçen adama hepsini verin. Open Subtitles ،أريد النقود و الساعات إعطوها إلى الرجال الذين يمرون أمامكم
    Sonra oturma odasındaki tüm saatlerin yanlış olduğunu fark ettim. Open Subtitles ولاحظت أن كل الساعات في غرفة الجلوس كانت كلها خاطئة
    Bu yüzden önümüzdeki birkaç saati nasıl geçireceğine çok dikkat et. Open Subtitles .. اذا كوني حذرة جداً في طريقة اللعب الساعات القليلة القادمة
    Maalesef İnternet böyle. (Kahkaha) Ama ilk saatlerde on bağlantının dokuzu depremle ilgiliydi. TED ولكن 9 من ال 10 في تلك الساعات وفي خلال نصف يوم مواقع التبرعات قد رفعت
    Her an harekete hazır bir şekilde, sıkıcı saatler boyunca tetikte bekleyebilirler. Open Subtitles سيبقون متيقظين خلال الساعات الطويلة المملة من الانتظار مستعدون للانقضاض بأي لحظة
    Belki geçen saatler öyle zordu ki onları unutmuş olabilirim. Open Subtitles لربما كانت الساعات التالية قاسية جدا و لذلك فقد نسيتها
    Ben de onlara, DVD filmleri için yaptığım çeşitli açıklama bölümlerini içeren saatler dolusu ses kayıtlarımı gönderdim. TED لذا قمت بارسال العديد من الساعات لتسجيلات صوتي تتضمن العديد من ملفات التعليق التي قمت بها على افلام الديفي دي
    İkisi de saatleri arıyorlar fakat farklı taraflar için çalışıyorlar. Open Subtitles ان الاثنان يبحثان عن الساعات لكنهم يعملون لصالح جهتين مختلفتين
    Çalışma saatleri içinde beni görmeye gelin. Firmamız işinizi yapmaktan mutluluk duyar. Open Subtitles تعال لزيارتي في الساعات المكتبية فالشركة سيسعدها التعامل مع رجل أعمال مثلك
    Yol işaretlerini, saatleri, gazeteleri filme alırsın. TED يمكنك تصوير علامات الطريق, وكذلك الساعات, وتصوير الصحف.
    Taşıma ve katılımcıların toplanması ve toplanma yeri için izinler almak için harcadığım saatlerin sayısı. TED هذا عدد الساعات التي قضيتها في التخطيط والتنفيذ، من الحصول على التصاريح إلى جمع المشاركين وإيجاد أماكن.
    Öyle mi? Tamam, toplum hizmet saati doldurmak için her zaman bizle gönüllü olarak çalışabilirsiniz. TED تحتاجون؟ يمكنكم أن تتطوعوا معنا حتى تحصلوا على الساعات.
    Bu yüzden dikkatli olun şerrin ortaya çıktığı karanlık saatlerde çalılıktan uzak durun yoksa muhakkak Cehennem Köpeği ile Baskervilleler'in köpeği ile karşılaşırsınız. Open Subtitles إذن ، توخوا الحذر و احذروا المستنقع فى تلك الساعات المظلمة حين يسمو الشر و إلا ستقابلون كلاب الجحيم بالتأكيد
    "Beraber geçirdiğimiz birkaç saatte, bir ömür sürmüş gibi birbirimizi sevdik." Open Subtitles في الساعات القليله التي قضيناها معاً كأننا أحببنا بعضنا طوال العمر
    Eğer bir memeli iseniz, hayatınızdaki en tehlikeli zaman doğduktan sonraki ilk birkaç saattir. TED إذا كنت من الثدييات، الوقت الأكثر خطورة في حياتك هي الساعات القليلة الأولى بعد الولادة.
    Ses için kullanılacak çeşitli tonlamaları uzun saatlerce kaydettiğini söyledi. TED وقال انه سجل العديد من الساعات بمختلف الهيئات لكي يتم استخدامها في الصوت
    Tanrım, Mary Virginia, Tessa'nın çalışma saatlerini abarttığını düşünüyordum ama belli ki abartmıyormuş. Open Subtitles غير معقول، ماري فرجينيا، الساعات التي تغيبين فيها كنت أظن أنّ تيسا تبالغ،
    Kevin, sanıyorum ki son 24 saat içinde, bir matematik üstadı olmuşsundur. Open Subtitles أفترض، كيفين، الذي في الساعات الـ24 الأخيرة، أنت أصبحت تماما ساحر الرياضيات.
    Son 24 saate bu odaya kim girip çıkmış bir fikriniz var mı? Open Subtitles أيّ فكرة عمّن دخل وخرج من هذه الغرفة في الساعات الـ 24 الماضية؟
    Ama izlenmesi gereken binlerce saatlik kamera kaydı vardır orada. Open Subtitles لكن من الأكيد أنه كان هناك آلاف الساعات من التصوير.
    Sabahın erken saatlerinde, Rus ordusu içeri girdi ve şaşırtıcı olarak az bir direnişle karşılaştı. Open Subtitles في الساعات الاولى من صباح هذا اليوم تحركت القوات الروسية للهجوم و قابلت مقاومة صغيرة
    Geçtiğimiz dört buçuk saatin senin için anlamı yok muydu? Open Subtitles هل الساعات الأربع والنصف الماضية لا تعني شيئا بالنسبة لك؟
    Bunların ne için olduğunu hiç bilmezdi her gece orada oturur, kamburunu çıkartıp saatlere bakar gözlerini şaşı yapana kadar bakardı, peki ne için? Open Subtitles لم يعرف قيمتها أبداً جالساً هناك كل ليلة يعمل على تصليح الساعات يحدق نظرة الضعيف , ولماذا ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد