ويكيبيديا

    "السبب الوحيد الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek sebebi
        
    • tek nedeni
        
    • tek sebep
        
    Lofton'un bu desteği kullanmasının tek sebebi bacağının kötü olmasından. Open Subtitles السبب الوحيد الذي كان لديهم لأنه كان لديه واحدة سيئة
    Böyle düşünmesinin tek sebebi senin ona söylemiş olman olabilir. Open Subtitles السبب الوحيد الذي يجعله يفكر هكذا هو لإنك اخبرته انتِ
    Dışarı çıkmama izin vermesinin tek sebebi giriş saatini geçirmeyeceğime söz vermemdi. Open Subtitles السبب الوحيد الذي تركني أخرج له أنني وعدته بألا أكسر حظر التجول
    Her gün o hastaneye gitmemin tek nedeni o hastalara önem veriyor olmam. Open Subtitles السبب الوحيد الذي يجعلني أعود للمشفى يوم بعد يوم لأنني أهتم بأمر المرضى
    Sen burada takmak Djaltena tek nedeni vardır Bu çılgınlık Open Subtitles انتِ السبب الوحيد الذي جعلتينا نعلق هنا مع هذا المجنون
    Burada şu anda seninle konuşuyor olmamın tek nedeni onu durdurmuş olman. Open Subtitles السبب الوحيد الذي يجعلني أقف هنا أتكلم معك هو أنك أوقفت ذلك
    Onu hatırlamamın tek sebebi bizden birkaç günlüğüne bir kamyon kiralamış olmasıydı. Open Subtitles السبب الوحيد الذي جعلني اتذكرها انها استاجرت شاحنة صغيره منا لبضعة ايام
    Ülkenin geri kalanının bu Babil'in ayakta kalmasına izin vermesinin tek sebebi... ..vicdana sahip olduğumuzu düşünmesi. Open Subtitles السبب الوحيد الذي جعل بقية البلاد تحافظ على هذه البابلية لأنها تؤمن أننا نملك ضمير
    Oraya gitmemin tek sebebi seni seviyor olmam. Open Subtitles السبب الوحيد الذي يدفعني للذهاب هناك لأني أحبك
    - Lisede olmasının tek sebebi... - Lewis! Open Subtitles السبب الوحيد الذي يبقيه في المدرسة العليا هو الوقت
    Ve seni tutuklamamamın tek sebebi kuzenim olman ve bunun Bootsy teyzemi öldürecek olması. Open Subtitles السبب الوحيد الذي منعنى من ركل مؤخرتك لانك ابن عمى ولان ذلك سيقتل عمتى
    Seni içeri tıkmamamın tek sebebi... kuzenim olman ve bunu yapmam Bootsy Teyzeyi öldürür. Open Subtitles السبب الوحيد الذي منعنى من ركل مؤخرتك لانك ابن عمى ولان ذلك سيقتل عمتى
    Seni şapel partneri olarak seçmesinin tek sebebi bu. Open Subtitles ذلك هو السبب الوحيد الذي جعله يختارك لتكون رفيقه
    İpek duvar örtülerini unutma! İpek duvar örtülerine bayılırım. Buraya gelmemin tek sebebi İpek duvar örtüleridir. Open Subtitles لا تنسِ الستائر الحرير أنا أحب الستائر الحرير السبب الوحيد الذي سيجعلتي أذهب هي الستائر الحرير
    Daha önce benimle hiç konuşmadın... ve şimdi benimle konuşuyor olmanın tek sebebi... etrafında hiç arkadaşının olmaması. Open Subtitles لم يتحدث الي احد من قبل.. السبب الوحيد الذي يجعلك تتحدثين الي هو تخلي اصدقائك عنك
    Beni yanında tutmanın tek nedeni buydu... sonra bir gün... bundan faydalan. Open Subtitles السبب الوحيد الذي جعلك تبقيني بقربك، لتتمكن ذات يوم من قبض الثمن.
    Değişen bir iklimi önemsememin tek nedeni, zaten kim olduğumdur. TED السبب الوحيد الذي يجعلني أهتم بالتغير المناخي هو كوني من أنا بالفعل.
    Şu anda seni gebertmememin tek nedeni... ikinizin çok yakın dost olduğunuzu biliyor olmam.s. Open Subtitles السبب الوحيد الذي يمنعني من اعتقالك هو أنني أعرف أنكما كنتما صديقين مقربين
    Seni vurmadıysam tek nedeni var. Çünkü birisi duyabilirdi. Open Subtitles السبب الوحيد الذي يمنعني هو الخوف من أن يسمعني أحد
    Suça yönelmemin tek nedeni iş olmamasıydı. Open Subtitles السبب الوحيد الذي جعلني مجرم هو عدم وجود وظائف
    Şu anda şizofrenlerle çalışmamın tek nedeni... şizofrenide dinsel deneyimin bu kadar öne çıkıyor olması. Open Subtitles السبب الوحيد الذي أعمل فيه مع مرضى الفصام. هو أن التجربة الدينية هي مرحلة كبيرة من الأنفصام.
    Birisine bağlılık sözü vermeni sağlayacak tek sebep bu mu? Open Subtitles هل ذلك هو السبب الوحيد الذي ترغب به لكي تلتزم؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد